KAYISI FERAHLIĞINDAN GELECEK ALACAKARANLIĞINA GEÇİŞ VE BEYİN ÇÜRÜMESİ (BRAIN ROT)
WGSN ve Coloro her yıl, gelecek yılların Anahtar Renklerini seçiyor. Peki YILIN RENGİ nasıl belirleniyor?
Bu iki kurum her yıl bir araya gelerek, toplum, teknoloji, çevre, politika, endüstri ve yaratıcılıktaki trendleri ve beklentileri analiz ederek, gelecekteki yönlendirici faktörleri, yenilikleri ve tüketici davranışlarını derinlemesine anlamaya çalışıyor. Bu analizler, trend olacak renkleri belirlemede etkili oluyor.
2022 yılında, 2024 yılı için Yılın Rengi tahmini APRICOT CRUSH olarak öne sürülmüştü. KAYISI FERAHLIĞI olarak Türkçe’ye çevirebileceğimiz bu renk tazelik veren, enerjik ve canlandırıcı bir turuncuydu. Özellikle pastel tonlara genç bir alternatif olarak sağlık ve wellness sektöründe canlandırıcı bir araç olarak kullanılacağı öngörülüyordu.
(Görsel için link Apricot Crush: https://www.wgsn.com/en/blogs/introducing-our-colour-year-2024-apricot-crush )
KAYISI FERAHLIĞI renginin, hayata sıcak ve aydınlık bir dokunuş katacağı düşünülüyordu. Çok yönlü ve cinsiyet kapsayıcı bir renk olan bu tonun, sağlık ve wellness odaklı tüketici teknolojisi ürünleri için yenileyici özellikleriyle de önem kazanması bekleniyordu. 2024’ün rengi, psikolojik olarak moral artırıcı, sıcak ve yenileyici bir tondu ve bütünsel yaşam tarzlarına yönelik artan ilgiyi yansıtıyordu.
2025 YILININ ÖNGÖRÜLEN RENGİ: FUTURE DUSK (GELECEK ALACAKARANLIĞI)
2025 yılı renk tahminleri ise Kayısı Ferahlığı kadar iç açıcı olmadı.
FUTURE DUSK (GELECEK ALACAKARANLIĞI), mavi ve mor arasında yer alan, karanlık, gizemli ve etkileyici bir ton. Bu renk, gizem ve kaçış hissi uyandırıyor ve karanlıktan aydınlığa ya da alacakaranlıktan şafağa geçiş gibi dönüşüm temalarını yansıtıyor.
(Görsel için link Future Dusk) https://www.wgsn.com/en/blogs/introducing-our-colour-year-2025-future-dusk )
Küresel olarak böylesine büyük değişimlerin yaşandığı bir dönem için anlamlı bir seçim. Polycrisis (çoklu kriz dönemi) çağında bireyler kendilerini daha kaygılı hissederken, güven duygusu veren renklerin 2025'te kritik bir öneme sahip olacağı öngörülüyor.
GELECEK ALACAKARANLIĞINA GEÇİŞTE OXFORD SÖZLÜĞÜ 2024 YILIN KELİMESİ BELKİ DE BİZE HER ŞEYİ ANLATIYOR: BEYİN ÇÜRÜMESİ (BRAIN ROT)
37.000'den fazla kişinin katıldığı bir kamuoyu oylamasının ardından, Oxford 2024 yılı kelimesinin "BRAIN ROT" (BEYİN ÇÜRÜMESİ) olduğunu açıkladı.
Oxford dil uzmanları, geçtiğimiz yıla şekil veren ruh hallerini ve tartışmaları yansıtan altı kelimeden oluşan bir kısa liste oluşturdu. İki haftalık kamuoyu oylaması ve geniş çaplı tartışmaların ardından, uzmanlar halkın görüşlerini, oylama sonuçlarını ve Oxford dil verilerini dikkate alarak 2024 Yılın Kelimesi olarak "Brain Rot – Beyin Çürümesi”ni ilan ettiler.
BEYİN ÇÜRÜMESİ bir kişinin zihinsel veya entelektüel durumunun bozulması olarak varsayılıyor. Bu özellikle “önemsiz veya zorlayıcı olmayan materyallerin aşırı tüketiminin sonucu olarak görülen durum" olarak tanımlanıyor. Bunlar günümüzde özellikle çevrimiçi içerikler olarak adlandırılıyor.
GERÇEKTEN BEYNİMİZ ÇÜRÜDÜ MÜ?
Oxford Üniversitesi uzmanları, "beyin çürümesi" teriminin bu yıl, özellikle sosyal medyada, düşük kaliteli ve zararlı çevrimiçi içeriklerin aşırı tüketiminin etkileriyle ilgili endişeleri ifade etmek için sıkça kullanıldığını, kullanım sıklığının 2023 ile 2024 arasında %230 oranında arttığını belirtiyor.
"Beyin Çürümesi” ifadesinin ilk kaydedilen kullanımı, 1854 yılında Henry David Thoreau'nun Walden adlı kitabında bulunmuş. Bu kitap, Thoreau'nun doğayla iç içe sade bir yaşam sürme deneyimlerini anlatıyor. Thoreau, kitabında toplumun karmaşık ya da birden fazla şekilde yorumlanabilecek fikirleri küçümseme eğilimini eleştiriyor ve bunun zihinsel ve entelektüel çabanın genel bir düşüşüne işaret ettiğini savunuyor: "İngiltere patates çürümesini tedavi etmeye çalışırken, kimse beyin çürümesini tedavi etmeye çalışmayacak mı – ki bu çok daha yaygın ve ölümcül şekilde hüküm sürüyor?"
"BEYİN ÇÜRÜMESİ" TERİMİ, DİJİTAL ORTAMDA, ÖZELLİKLE SON 12 AYDA YENİ BİR ÖNEM KAZANDI!
Başlangıçta, özellikle TikTok’taki Z Kuşağı ve Alpha Kuşağı arasında popülerlik kazanan bu ifade, artık çevrimiçi içerik tüketiminin olumsuz etkilerine dair toplumsal endişeler arasında ana akım gazetecilikte de daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı.
2024'te "Beyin Çürümesi", sosyal medyada ve internette bulunan düşük kaliteli, düşük değerli içeriklerin yanı sıra, bu tür içeriklerin tüketiminin bireyler veya toplum üzerindeki olumsuz etkilerini tanımlamak için kullanıldı.
Aynı zamanda, bu tür içeriklerin aşırı tüketiminin, özellikle çocuklar ve gençler üzerindeki olumsuz etkileri üzerine daha ciddi bir toplumsal tartışma da ivme kazanıyor. Bu yılın başlarında, ABD’de bir akıl sağlığı merkezi, “beyin çürümesini tanıma ve önleme yolları” hakkında çevrimiçi tavsiyeler yayımladı.
Oxford Languages Başkanı Casper Grathwohl, bu yılki seçim süreci ve 2024'ün kazananı hakkında şunları söylüyor:
"Bu yıl dünyanın dört bir yanından dilseverlerin katılımını görmek ve 2024 Oxford Yılın Kelimesi’ni seçmemize yardım etmeleri son derece öğretici ve duygusal olarak dokunaklıydı.
Son yirmi yılda Oxford Yılın Kelimesi'ne baktığımızda, toplumun sanal yaşamlarımızın nasıl geliştiğine dair artan ilgisini görebiliyoruz. İnternet kültürünün kim olduğumuz ve ne hakkında konuştuğumuz üzerinde bu kadar derin bir etkisi olduğunu fark ediyoruz.
Geçen yılın kazanan kelimesi olan “RIZZ”, dilin çevrimiçi topluluklar içinde nasıl şekillendiğini ve paylaşıldığını gösteren ilginç bir örnekti.
“BEYİN ÇÜRÜMESİ” ise, sanal yaşamın algılanan tehlikelerinden biri ve boş zamanlarımızı nasıl kullandığımıza dair bir konuşmayı temsil ediyor. Bu terimin birçok seçmen tarafından benimsenmiş olması şaşırtıcı değil; bu yılki seçimimiz olarak doğru bir tercih gibi görünüyor.
"Beyin Çürümesi” teriminin, dijital içeriği kullanan ve üreten topluluklar olan Z Kuşağı ve Alpha Kuşağı tarafından benimsenmiş olmasını büyüleyici buluyorum. Bu topluluklar, terimi sosyal medya kanalları aracılığıyla yaygınlaştırdı; ironik bir şekilde, bu platformlar beyin çürümesine neden olmakla suçlanıyor. Bu durum, genç nesillerin sosyal medyanın zararlı etkilerine dair sahip olduğu biraz alaycı bir farkındalığı gösteriyor."
(Görseller için link Brain Rot: https://corp.oup.com/news/brain-rot-named-oxford-word-of-the-year-2024/ )
Tüm bunlar yaşanırken Avrupa’da başlayan ve giderek yayılan “The Offline Club” akımı da dikkat çekiyor.
THE OFFLINE CLUB NEDİR?
The Offline Club, Amsterdam’da Ilya Kneppelhout tarafından kurulan yenilikçi bir girişim. Bu girişim, hayatımızın merkezinde yer alan dijital dünyadan bir adım uzaklaşmak isteyenlere yüz yüze bir sığınak sunuyor.
Kulübün amacı insanların ekran başında geçirdikleri zamanı “gerçek zamanla” değişitmek ve bu alışkanlığı insanlara geri kazandırmak!
Amsterdam’da başlayan yerel bir projeden küresel bir fenomene hızla dönüşen The Offline Club, toplumda otantik, yüz yüze etkileşimleri geri kazanma yönündeki artan isteği vurguluyor. Bu girişim, dijital cihazlarımızdan gelen sürekli bilgi akışına karşı gerçek dünya bağlantılarını da önceliklendirme eğilimini gözler önüne seriyor.
Tüm dünyaya hızla yayılan Offline Club akımı, 2024’ün “Gelecek Alacakaranlığı” ve “Beyin Çürümesi” uyarıları ile birlikte hepimize hayatlarımızda çevrimiçi içeriklerde seçici ve dikkatli olmamızı hatırlatıyor. Aynı zamanda hayatımızdaki çevrimiçi zaman ve gerçek zaman dengesinin de farkında olmamızın öneminin sinyallerini veriyor.
Kaynaklar
WGSN: https://www.wgsn.com/en
Coloro: https://coloro.com/
Oxford University Press: https://corp.oup.com/