X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Kader ve Tevekkül Hakkında

Kader ve Tevekkül Hakkında

Bir önceki sayımızda depremin, hele ki sonuçlarının kader olarak kabul etmediğimizi dile getirmiştik. Yazımızı okuduktan sonra Sayın Derman bizlerle aşağıdaki yazısını paylaştı.

KADER VE TEVEKKÜLE DÂİR…

6 Şubat ve sonrasında süregelen depremler, bizim gibi bunların uzağında yaşayanları da son derecede dilhûn etti. Hele bütün bu olanları “kader”e bağlayıp gözler önünde toz toprak olan binaları, apartmanları, dükkanları sineye çeken on bir vilâyetin binlerle ifade edilen kaybını, hastahanelerde şifa bekleyen yaralılarını görünce kalemimden şu dörtlük döküldü:

Tedbîrin insânîdir,

Takdirse Rahmânîdir

Önce al tedbîrini

Kabullen takdîrini

Bu arada gözüm takvimin bu gününe takıldı. 12 Mart 2023 tarihinde İstiklal Marşımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabûlünün 102. yıldönümü idi. Bunu milletimize kazandıran Mehmed Âkif Bey’i rahmetle ve minnetle anarken, Safâhatinde kader ve tevekkül için yazdıklarını hatırladım. Çünkü kendisi bu kavramların İslam’da ne kadar yanlış anlaşıldığını ve bunun müslüman halkı çıkmaza götürdüğünü, bir kısmını aşağıya sıraladığım neşîdelerinde ihâtalı bir şekilde ele almış.

 

Donanma ordu yürürken muzafferen ileri

Üzengi öpmeğe hasretti garbın elçileri

 

O ihtişamı elinden niçin bıraktın da

Bugün yatıp duruyorsun ayaklar altında?

 

“Kadermiş!” öyle mi? Hâşâ bu söz değil doğru:

Belânı istedin, Allah da verdi… Doğrusu bu!

***

“Çalış!” dedikçe şerîat, çalışmadın, durdun,

Onun hesabına birçok hurâfe uydurdun!

 

Sonunda bir de “tevekkül” sokuşturup araya,

Zavallı dîni çevirdin, onunla maskaraya!

 

Bırak çalışmayı, emret oturduğun yerden,

Yorulma, öyle ya, Mevlâ ecîr-i hâsın iken!

 

Yazıp sabahleyin evden çıkarken işlerini,

Birer birer oku, tekmîl edince defterini;

 

Bütün o işleri Rabbim görür; vazîfesidir...

Yükün hafifledi... Sen şimdi doğru kahveye gir!

 

Onun hazîne-i in'âmı kendi veznendir!

Havâle et ne kadar masrafın olursa... Verir!

 

Silâhı kullanan Allah, hudûdu bekleyen O;

Levâzımın bitivermiş, değil mi? Ekleyen O!

 

Çekip kumandası altında ordu ordu melek;

Senin hesâbına küffârı hâk-sâr edecek!

 

Başın sıkıldı mı, kâfî senin o nazlı sesin:

"Yetiş!" de, kendisi gelsin, ya Hızr'ı göndersin!

 

Evinde hastalanan varsa, borcudur: Bakacak;

Şifâ hazînesi derhal oluk oluk akacak.

 

Demek ki: Her şeyin Allah... Yanaşman, ırgadın O;

Çoluk çocuk O'na âit; Lalan, bacın, dadın O;

 

Vekîl-i harcın O; kâhyan, müdîr-i veznen O;

Alış seninse de, mes'ûl olan verişten, O;

 

Denizde cenk olacakmış... Gemin O, kaptanın O;

Ya ordu lâzım imiş... Askerin, kumandanın O;

 

Ya sen nesin? Mütevekkil! Yutulmaz artık bu!

Biraz da saygı gerektir... Ne saygısızlık bu!

 

Hudâ'yı kendine kul yaptı, kendi oldu Hudâ;

Utanmadan da “tevekkül” diyor bu cür’ete... Ha?!

***

M. Uğur Derman

 

Görüşlerinizi Paylaşın