X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Güç Obezitesi

Güç Obezitesi

Serdar Durat

Bu yazımda “Güç Obezitesi” kavramını hem teorik hem de ampirik temellere dayandırarak incelemeye çalıştım. Çok özetle ifade etmek gerekirse bu kavram; Bireylerin taşıyamayacakları/yönetemeyecekleri kadar fazla güç, varsıllık, şöhret, statü ya da imtiyazı tanımlar. Çalışma kapsamında Güç Obezitesinin; nörobilişsel, psikolojik ve kurumsal sistemler üzerindeki zararlı etkileri mercek altına alınmıştır. TMS (Transkraniyal Manyetik Stimülasyon) ve nörogörüntüleme gibi yöntemlerle ölçülen empati azalması,
etik bozulmalar, liderlikte iç çürüme ve sosyal ilişkilerde dengenin kaybı gibi sonuçlar, bilimsel literatürle desteklenmiştir.

1.Giriş:

Fiziksel obezite sağlık açısından risk taşırken, metaforik anlamda “güç obezitesi” de benzer şekilde
kişinin sosyal, bilişsel ve etik fonksiyonlarını bozabilir. Bu kavram, gereğinden fazla güç unsuru taşıyan
birey ile kurumların işleyişinde toksik etkilerin ortaya çıkabileceğine işaret eder.

2. Kuramsal Temel:

2.1 Approach–Inhibition Teorisi:

Keltner, Gruenfeld ve Anderson (2003) tarafından geliştirilen bu teori, güçlünün “yaklaşım” sistemini
aktive edip otomatik düşünceyi öne çıkardığını; empati, risk algısı ve kontrolü azaltarak disinhibe
(kendini kontrol etmeyen) davranışlara yol açtığını öne sürer. Bu teoriye göre:

• Güç sahibi olmak, beynin yaklaşım sistemini aktive eder → kişi daha girişken, daha risk alan,
ödül odaklı ve disinhibe davranışlar sergiler.
• Güçsüz olmak ise baskılama/kaçınma sistemini aktive eder → kişi daha temkinli, çekingen,
kendini sınırlayan ve tehdit odaklı davranır.
Yani güç → özgürleştirir ama empatiyi azaltır,
güçsüzlük → davranışı sınırlar ama çevresine daha duyarlı kılar.

2.2 Nörobilişsel Temeller – Aynalama Sistemi:

Sukhvinder Obhi ve arkadaşları TMS ile gerçekleştirdikleri çalışmada, yüksek güç duygusuna sahip
bireylerin motor rezonans seviyesinin anlamlı şekilde düşük olduğunu bulmuşlardır. Bu durum ayna
nöron sisteminin fonksiyonel azalmasına işaret etmektedir. Mirror nöron sisteminin empati
süreçlerindeki işlevi ise Decety vd. tarafından desteklenmektedir .

3. Ampirik Bulgular:

 
3.1 Empati ve Sosyal Algı Kaybı:

• Sosyal statü yükseldiğinde “empathic accuracy”(empatik doğruluk) azalır; denekler
diğerlerinin duygularını doğru anlamada zorlanırlar. Empatik doğruluk, bir kişinin karşısındakinin
gerçek duygularını, düşüncelerini ve niyetlerini ne kadar doğru algıladığını ölçen bir kavramdır.
• Sadece duyguları sezmek değil, onları gerçekçi ve isabetli biçimde yorumlamak anlamına
gelir.
Örneğin: Birinin gülümsediğini görüp bunun mutluluktan mı yoksa utançtan mı olduğunu doğru tahmin
edebilmek → yüksek empatik doğruluktur.
• TMS deneylerinde güç hissi, ayna sisteminin durmasıyla birlikte başkaları için simülasyon
yapma yeteneğini azaltır.

3.2 Etik ve Özdenetim Zayıflığı:

• Yaklaşım–Inhibisyon teorisine göre güç, otomatik biliş yönelimini teşvik ederek riskli ve etik
dışı davranışlara kapı açar.
• Gruenfeld ve işbirlikçileri, güçlü lider konumunda olan bireylerin özenli davranışlarını
kaybedebildiklerini vurgulamışlardır.

4. Kurumsal, Bilişsel ve Nörolojik Etkiler:

4.1 Bilişsel Kontrol ve Liderlik:

 
• Güç pozisyonları, dikkat yönelimi ödül sistemine kaydırarak sistematik düşünce yerine
refleksif karar mekanizmalarını destekler.
• Uzun vadede bu durum, liderin bilgi akışını bozar, geri bildirimleri zayıflatır ve kurumsal
çürüme riskini artırır.

4.2 Biyolojik Yansımalar:

 
• Mirror sistemindeki azalma, sosyal biliş işlevlerini kısıtlar, duygusal rezonans, Theory of Mind
(Zihin Kuramı)işlevlerini zayıflatır. Zihin Kuramı, bir kişinin başka insanların kendisinden farklı
düşünce, inanç, duygu ve niyetlere sahip olduğunu kavrayabilme becerisidir.

5. Güç Obezitesi Örnekleri:

• Stanford Hapishane Deneyi: Stanford Hapishane Deneyi, 1971 yılında Stanford Üniversitesi’nde sosyal psikolog Philip Zimbardo tarafından gerçekleştirilen, insanların otorite, güç ve sosyal roller karşısında nasıl davrandıklarını inceleyen ünlü (ve tartışmalı) bir sosyal psikoloji deneyidir.

Deneyin özeti aşağıda belirtilmiştir.
✅Amaç:
İnsanların içine girdikleri sosyal rolün (mahkum ya da gardiyan) onların davranışlarını nasıl etkilediğini
anlamak. Yani, kötü davranışlar bireysel karakterden mi, yoksa bulunduğu ortam ve rolün yarattığı güç
dinamiklerinden mi kaynaklanıyor?

✅ Nasıl yapıldı?

• 24 gönüllü öğrenci seçildi.
• Rastgele şekilde yarısı gardiyan, yarısı mahkum rolüne atandı.
• Deney Stanford Üniversitesi’nin bodrum katında sahte bir hapishane ortamında
gerçekleştirildi.
• Gardiyanlara üniforma, cop ve aynalı gözlükler verildi. Mahkumlara ise numaralı kıyafetler
giydirildi.
• Deneyin 2 hafta sürmesi planlanmıştı.

✅ Ne oldu?

• Gardiyanlar kısa sürede otoriter, aşağılayıcı ve sadist davranışlar sergilemeye başladılar.
• Mahkumlar ise itaatkar, depresif ve travmatize olmuş bir hale geldiler.
• Psikolojik ve fiziksel baskı artınca, mahkumlar isyan ettiler, bazıları sinir krizi geçirdiler.
• Ortam hızla şiddet ve aşağılamaya dayalı gerçek bir hapishaneye dönüştü.

✅ Sonuç:

• Deney, planlanan 2 haftayı görmeden sadece 6 günde etik nedenlerle durduruldu.
• Zimbardo, rollerin ve güç dengesinin bireyleri ne kadar hızlı değiştirdiğini, “normal”
insanların bile otorite altında kolayca zorba ya da mağdur haline gelebileceğini gösterdiğini söyledi.
Milgram Deneyi: Milgram Deneyi, 1960’larda Yale Üniversitesi’nde sosyal psikolog Stanley
Milgram tarafından yapılan ve insanların otoriteye itaat etme eğilimini ölçen ünlü bir sosyal
psikoloji deneyidir.

Deneyin temel sorusu şuydu:
➡ “İnsanlar, otorite figürlerinin emirlerine uymak uğruna, kendi vicdanlarına aykırı hareket edebilirler
mi?”

✅ Nasıl Yapıldı?

• Katılımcılar, deneyin “öğrenme ve hafıza üzerine” olduğu söylenen bir çalışmaya davet edildi.
• Deneyde üç rol vardı:
1. Öğretmen (katılımcı)
2. Öğrenci (deneyin parçası olan bir oyuncu)
3. Deneyi yöneten otorite figürü (araştırmacı)
• Öğretmene, öğrencinin her yanlış cevabında artan şiddette elektrik şoku vermesi gerektiği
söylendi. (Şok cihazı aslında sahteydi, ama katılımcı bunu bilmiyordu.)
• Şoklar 15 volttan 450 volta kadar çıkıyordu ve cihaz üzerinde “hafif şok”, “tehlikeli”,
“ölümcül” gibi uyarılar vardı.

✅ Katılımcılar Ne Yaptı?

• Öğrenci rolündeki oyuncu yanlış cevap verdiğinde, “öğretmen” rolündeki katılımcı şok
veriyordu.
• Öğrenci rolündeki kişi bağırıyor, acı çektiğini söylüyor ve sonunda sessizleşiyordu.

• Katılımcı tereddüt edince, araştırmacı “Lütfen devam edin, bu deney için gerekli” gibi otorite
vurgulu cümlelerle baskı yaptı.

✅ Sonuçlar

• Katılımcıların %65’i, öğrencinin tehlikede olduğunu düşündüğü halde 450 volta kadar şok
vermeye devam etti.
• %100’ü en az 300 volta kadar çıktı.
• Yani, çoğu insan otorite baskısı altında kendi vicdanına aykırı davranabiliyordu.

✅Milgram’ın Yorumu:

• Normal insanlar bile otoriter bir yapı içinde, sorumluluğu üstlerinden gelen emirlere
yükleyerek etik dışı eylemler yapabiliyor.
• Nazi Almanyası’ndaki soykırım gibi olayları anlamak için önemli bir psikolojik açıklama sundu.

6. Klinik ve Sosyopsikolojik Yaklaşımlar:

 
6.1 Kişisel Müdahaleler:

• Güçlüyken geçmişteki güçsüz anıları hatırlamak, yeniden empatik algı kurmaya yardımcı
olabilir.
• Mindfulness, öz-farkındalık uygulamaları kişinin davranış kontrolünü yeniden kazanmasını
destekler. Şimdiki anı yargılamadan, kabullenerek ve dikkatle fark etmek anlamına gelir. Düşünceleri,
duyguları ve bedensel hisleri bastırmadan ya da aşırı tepki vermeden gözlemlemeyi öğretir.

6.2 Kurumsal Stratejiler:

 
• 360° geribildirim sistemleri ve demokratik karar mekanizmaları, güç yoğunluğunun
tekelleşmesini engelleyerek şeffaflığı, ahlaki dengeyi sağlar.

7. Sonuç ve Gelecek Araştırma Alanları:

 
• Güç obezitesi, biyolojik, bilişsel ve sosyal boyutlarda zarar verici olabilir; bu nedenle güçlü
pozisyonlardaki kişilerde;

1. Nörobilişsel ölçümler (fMRI, TMS) ile benzer etkilerin yeniden test edilmesi,
2. Uzun vadeli liderlik incelemeleri (zaman içinde empati/etik değişimleri ölçmek),
3. Organizasyonel yapıların güç paylaşımı üzerindeki etkisinin analizi önerilmektedir.

Saygı ile
Serdar DURAT

16.07.2025

Kaynakça:
• Keltner, Gruenfeld, Anderson (2003). Power, Approach, and Inhibition. Psychological Review
• Obhi, Hogeveen vd. (2014). Power reduces motor resonance: TMS evidence
• Decety vd. (2006). Mirror neurons and empathy mechanisms
• Wikipedia – Empathy & Power ilişkisi: statü yükseldikçe empati azalır


 

Görüşlerinizi Paylaşın