120 Bilim İnsanı ve Hekimden Uyarı
Salgının üçüncü dalgası İngiltere'yi etkisi altına alırken, Birleşik Krallık Hükümeti ülkeyi yeniden açmayı planlıyor. Özgürlük Günü olarak adlandırdıkları 19 Temmuz 2021'de neredeyse tüm kısıtlamalar sona erecek. Bu kararın tehlikeli ve erken olduğuna inanan 122 hekim ve bilim insanı Lancet'e yazdıkları mektupta, hükümeti, ergenler de dahil olmak üzere herkese aşı yapılana ve okullarda yeterli havalandırma ve diğer önlemler alınana kadar yeniden açılmayı tamamen ertelemeye çağırdılar.
Mektup, sürü bağışıklığı yaklaşımını savunan Great Barrington deklarasyonuna yanıt olarak Ekim 2020'de yazılan "John Snow notu" nun devamı niteliğinde bir uyarıydı.
Mektubu imzalayanlar, hükümetin tehlikeli ve etik olmayan bir deneye giriştiğini iddia ediyorlar.
İngiltere’de Temmuz’da Ocak ayından bu yana ilk kez günlük 30.000'den fazla yeni vaka bildirildi ve hastaneye kabul ve ölümlerde %40'tan fazla artış oldu. Enfeksiyonların ay sonuna kadar günde 100 binlere ulaşabileceği düşünülüyor.
Mektupta, Birleşik Krallık nüfusunun yalnızca yarısının tam olarak aşılanmış olduğu ve enfeksiyonların katlanarak artmasıyla birlikte, "muhtemelen milyonlarca kişi enfekte olana ve hastalığın uzun süreli etkileri nedeni ile sekeller kalana kadar devam edecek" uyarısında bulunuyorlar. Bulaşmanın azaltılamaması, aşılanmamış çocuklar ve gençlerin özellikle sosyoekonomik koşulları düşük olan bölgelerde orantısız vaka artışına neden olabileceği konusuna dikkat çekiyorlar.
Hükümetin açılma planları, halihazırda aşı olmuş kişiler de dahil aşıya dirençli varyantların ortaya çıkması için verimli bir zemin sağladığını düşünüyorlar.
Bu mektup için yapılan basın toplantısında konuşan Londra Queen Mary Üniversitesi'nde klinik epidemiyolog ve mektubu imzalayan Deepti Gurdasani, hükümetin stratejisini "duygusuz ve insanlık dışı" olarak nitelendirdi ve bakanların pandemiyi kontrol etme sorumluluğundan "tamamen vazgeçtiklerini ve aşı ile korunabilecekleri bir hastalıkla bütün bir nesli enfeksiyona mahkum ettiğini" söyledi.
Mektubu da imzalayanlardan biri olan Oxford Üniversitesi'nden Trish Greenhalgh, "hükümet politikasının vakaları artırmak için uğraşıyor gibi göründüğünü" söyledi ve kapalı alanlarda maske takmaya ve virüsün hava yoluyla bulaşmasını azaltmaya daha fazla odaklanmak gerektiğinin altını çizdi.
Mektupta, ayrıca açılmanın sağlık hizmetleri ve tükenmiş sağlık personeli üzerinde de önemli bir etkisi olacağı belirtildi. Günde 100 bin kişiye covid-19 bulaşmasına izin verilmesi, kanser veya kalp hastalığı gibi tedavisi ve takibi gereken hastalıklarda da bakımve takip gecikmeleri ve sorunları olacağı hatırlatıldı.
Lancet'in genel yayın yönetmeni Richard Horton, hükümetin planının verilerden ziyade “özgürlükçü ideoloji tarafından yönlendirildiğini” söylerken ‘’Epidemiyolojik olarak aptal olmamalıyız” diye uyardı.
Bilim inşaları mektupta uyarılarını 5 başlık altında topladılar.
Resmi Birleşik Krallık Hükümeti verileri , 4 Temmuz 2021 itibariyle, toplam Birleşik Krallık nüfusunun %51'inin tamamen aşılandığını ve %68'inin kısmen aşılandığını göstermektedir. Aşılanmamış kişilerin yaklaşık %20'sinin enfeksiyonu geçirdiği ve korunduğu varsayıldığında bile 17 milyondan fazla insan COVID-19'a karşı korumasızdır.
Okullarda ve çocuklarda yüksek bulaşma oranları, önemli eğitim kesintilerine yol açacaktır; eğitimdeki bozulmanın temel nedeni izolasyon değil aktarımdır. Toplumda bulaşmayı düşük tutmaya yönelik tedbirlerin yanı sıra okullarda katı önlemler alınmalı ve çocukların aşılanması sağlanmalıdır. Bulaşın yaz boyunca devam etmesine izin vermek, sonbaharda okullar ve üniversiteler yeniden açıldığında muhtemelen yayılmayı hızlandıracak bir enfeksiyon rezervuarı yaratacaktır.
Ön modelleme verileri hükümetin stratejisinin aşıya dirençli varyantların ortaya çıkması için verimli bir zemin sağladığını öne sürmektedir. Bu, halihazırda aşılanmış olanlar da dahil olmak üzere, Birleşik Krallık ve elbette küresel olarak her yerde riski artıracaktır. Aşılar güncellenebilse de, bu zaman ve kaynak gerektirir ve bu da çoğu kişiyi hemen korumamıza engel olacaktır. Potansiyel olarak daha bulaşıcı kaçış varyantlarının yayılması, ülkemizde ve aşılara erişimin zayıf olduğu diğer ülkelerde en dezavantajlı olanları orantısız şekilde etkileyecektir.
Bu strateji sağlık hizmetleri ve önceki enfeksiyon dalgalarından henüz kurtulamamış bitkin sağlık personeli üzerinde önemli bir etkisi olacaktır. Artan vaka sayıları, kaçınılmaz olarak, milyonlarca insanın rutin bakımlarını ve acil müdahalelerini aksatabilir.
Bu politika özellikle sosyoekonomik koşulları düşük bölgelerde COVID-19'a daha fazla maruz kaldıkları ve daha fazla risk altında olduklarından marjinalize edilmiş eşitsizlikleri orantısız bir şekilde etkileyecektir.
Bu başlıkların altı çizilen mektupta aslında alınması gereken önlemler de vurgulanmıştır. Ergenler de dahil olmak üzere herkese aşı yapılana kadar ve özellikle yeterli havalandırma sağlanması gibi önlemler alınana kadar tamamen yeniden açılma geciktirmelidir. Bu, herkesin korunmasını sağlayacak ve sonbaharda daha fazla kısıtlamaya veya sokağa çıkma yasağına ihtiyaç duyma ihtimalini azaltacaktır.