Dr. Osman Muzafferittin Akaltun Hakkında Esen Yazgan’dan Bir Anektod

Kahramanmaraş 2023 deprem felaketinin  çağrıştırdığı anılardan en acısı 1953 Gönen depremi oldu. Bandırmada büyüdüm ve ilkokulu orada bitirdim. İlkokul süresince okulun deprem nedeniyle birkaç kez tatil edildiğini hatırlarım. Belleğime en uzun " deprem okul tatili" Gönen Depremi olarak kazılmış…

9-10 yaşlarında bir gece soba borularının duvardan çıkıp girmesi ile gündüz kentin üstünde uçan jetlerin, adeta yer altından gelen sesleriyle uyandık. Yataktan kalktık ama yürümek mümkün değildi. Tatlısu köyüne  gittiğimiz Naylon Kaptan'ın takasında bile bundan daha az sallanır, daha rahat yürürdük. Sonunda sallanma felaketi durdu ama kıyamet kopmuştu yöremizde. Devlet Hastanesi Başhekimi olan babam  evden çıktı gitti, ne haber alabildik ne de görebildik. Sonradan öğrendiğimize göre Kaymakam ve diğer devlet görevlilerle  işbirliği içinde fırınlar açtırıp, otellerden yatak, yorgan, battaniye toplatıp, gerekli hazırlıkları yaparak civardan gelecek yaralılara hazır olmuşlar. Annem karakoldan deprem merkezinin Gönen olduğunu öğrenmiş. Gönenlilere ağıt yakıyor bir yandan da "hızını aldı artık o şiddette olmaz" diye bizi eve sokmaya çalışıyordu. Ertesi gün  "Yunan gelmiş top sahasına çadır kurmuş" dendi ve biz çocuklar ne olduğunu anlamaya gidince Kızılhaç Yardım çadırları olduğunu gördük. 2-3 gün sonra  Cumhurbaşkanı geliyor dendi. Biz görmedik ama babamla olan diyaloğu ağızdan ağıza bize ulaştı.  Cumhurbaşkanı yaralıların bulunduğu mekanı ziyareti sırasında bilgi almış ve " Saye-i devletle yaralar sarıldı" demiş babam da  "Saye-i milletle yaralar sarıldı" diye cevaplamış.( ya da buna benzer cümleler) 

Ne acıdır ki 70 yıl aradan geçmiş, hala bu ayrımı yaşamaktayız.

Başhekimin bu konuşmadan sonra tayininin çıkması oldukça manidardır. Kendisi tayini reddedip bir süre yörenin turizmciliğine önderlik ederek hizmet vermiştir.

Depremde kaybettiklerimize ve bu vesileyle hatırladığım babama Tanrıdan rahmet dilerim.

NOT: Babamın Kamp ve onun Turizm işletmesi ile ilgili Bedri Koraman'ın Milliyet gazetesinde bir karikatürü vardı. Onu bulamadım.