X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Cumhuriyetin 100. Yılından Önce Eğiticilerin Yaygın Eğitimimiz Hakkında Görüşleri

Cumhuriyetin 100. Yılından Önce Eğiticilerin Yaygın Eğitimimiz Hakkında Görüşleri

Eğitim ve öğretim faaliyetlerinde yer almış eğitimcilerin görüş yelpazesinin yansıtılması için paylaşılmıştır.*

CUMHURİYETİMİZ – Ali Naili Erdem-siyasetçi

İstiklal savaşını zaferle taçlandıranlar genç bir devlet kurdular ve millet rahat yüzü görsün diye adına “DEMOKRATİK LAİK CUMHURİYET” dediler.

Bizim gerçeklerimizin ürünü olan bu genç devlet ne taklittir ve ne de kopyadır.

Bir faziletler buketidir. İlkesi yozlaşmadan çağdaşlaşmaktır. Avrupa’ya yaklaşmamızda çok önemli bir kilometre taşı olup harcı AKIL ve İLİM’dir. Var olan da; bir devletin devrimi değil, yeniden var edilen bir devletin doğuşudur.

Karakteri özgür düşünce, özgür fikir ve güven içinde yaşanılacak, zengin, uygar ve adil bir dünyadır. Teknolojinin bütün gelişmelerini izleyen; ülkenin refah içinde yaşamasının lokomotifidir. Milli hudutlarımız içinde hiç kimsenin aşsız ve işsiz kalmaması en büyük hayali olup Anadolu’nun gülen yüzüdür.

Hukukun üstünlüğüne dayalı bir ortamda başıma ne bela gelir endişesine kapılmadan düşündüğünü serbestçe söyleyebilmek ve hakikatin yalanlara boğdurulmadan yaşamasını temin etmek Cumhuriyetin idealidir.

TBMM’de nakışla donatılan “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” hükmü onun has mayası olup demokrasi ve laiklikle yoğrulmuştur. Ahlak üstünlüğüne dayanan ve Türk milletinin karakterine en uygun rejim olan bu yapısıyla devletin onurunu gururla temsil etmektedir. Her manası ile büyük Türk milletinin öz ve aziz malı olan Cumhuriyet günümüzde tehlikeler içindedir.

Bir yandan Türkiye’yi milli kültüründen koparıp Arap şovenizmine sokmağa çalışan siyasal İslamcılar, bir yandan ikinci cumhuriyetçiler ve bir yandan da gardıropçu Atatürkçüler. Hepsi de, gelişmeye, yenileşmeye ve çağdaşlaşmaya karşı olanlardır. Ve her türlü melanetin içindedirler. Davalarında çokça mesafe kaydetmişler ve devrimleri önemli ölçüde tahrip etmişlerdir. Bu hayasızca devam eden akının taraftarları farklı inançların bir arada yaşamasını temin eden laikliği de yok etmenin uğraşındadırlar. Oysa laiklik tende can gibidir. Ve esasında laikliğe karşı olanlar Atatürk’e tahammül edemeyenlerdir.

Milli irade ile bezenmiş olan Cumhuriyet öylesine bir kara sevdadır ki; ülkenin bütün fertlerini bünyesinde yaşatırken hoşgörünün ve eşitliğin temin ettiği huzur ortamında korkusuz yaşamanın mutluluğunu verir. Geriye, gericiliğe, zulme ve baskıya karşı çıkmakla kalmaz; aydınlığın, sevginin, umudun ve insanca yaşamanın iklimini var eder.

Çağdaşlıktan, medeniyetten, bilim, kültür ve sanattan olduğu kadar cumhuriyet değerlerinden uzak olanlar milli bayramlarımızı kutlama merasimlerini yasakladılar. Ve sandılar ki bunu yapmakla devrimler unutulacaktır. Oysa şimdi bütün milli bayramlarımız yurt severlerin ve Atatürkçülerin gönüllerinde bayraklarla, aşkla, sevdayla ve inançla kutlanmaktadır.

Güzel ülkemin, güzel insanları var oldukça inkılaplarla gerçekleştirecek olan çağdaşlaşma ve medeniyetçilik kararı sonsuza dek devam edecektir.

Kuruluşundan bu güne kadar Atatürkçü çizgiden hiçbir ödün vermeden Cumhuriyetin sadık dostu olan DÜZEN laboratuvarlar gurubunun ve aziz Türk milletinin Cumhuriyet bayramı kutlu olsun.

PROJELİ YAŞAM - Necmettin Bağcı-öğretmen

“Öğretmenler! Yeni Nesil Sizlerin Eseri Olacaktır… Mustafa Kemal Atatürk”

Aşağıdaki yazı, Atamızın, 24 Ağustos 1924 te, biz öğretmenlere verdiği büyük sorumluluğu (ödevi) bir nevi yerine getirmektir. Projeli yaşam bir yaşam biçimidir. Eğitimle elde edilen bir disiplindir. Kazanılanlar alışkanlık halini alır.
Doğru öğretmen adaylarının formasyon eğitimlerinde proje yaptırmaya, öncelik verilmesi şarttır.

“ÖĞRETMENE PROJE YAPTIRMA EĞİTİMİ PROJESİ” (ÖPYEP) 2007 yılında 160 Anadolu Öğretmen lisesine ( Bu gün bu okullar yok) uygulandı. Cambridge Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim üyeleri (Ms Darleen Opfer ve Mr David Frost) nce izlendi ve sonunda raporlandı. Proje, 5-8 Ocak 2008 tarihleri arasında, Yeni Zelanda’nın Auckland şehrinde 22’ncisi yapılan, Uluslararası Okul Etkinliği ve Gelişimi Kongresi (ICSNI)ne, Dr Özgür Bolat tarafından sunuldu. Projemiz, 32 ülkeden gelen 165 proje arasında birincilikle ödüllendirildi.

Yazının tamamı için tıklayınız.
https://ebulten.duzen.com.tr/one-cikanlar/projeli-yasam

CUMHURİYET’ İN KURULUŞUNUN 98. YILINDA EĞİTİM –Metin Uzun-eğitimci-bürokrat

Cumhuriyet’in bir sonucu olan demokrasi; insanın kendisini yönetmesidir. Demokrasi, insanın ve toplumun kendi kendini insanca yönetmeye hazır olduğu medeni bir ilerleme, yücelme noktasındaki tabii yaşantısıdır.

EĞİTİM VE İNSAN

Eğitim, bir sistem işidir. Sistem de elemanları arasında rasyonel ve nedensel bir ilişki bulunan tutarlı bir bütündür. Demek ki sistemlerde sistemi oluşturan elemanları arasında tutarlılık, geçerlilik ve güvenirlilik olmazsa olmazlardandır. Aksi halde bir sistemden ve sistemin başarısından söz etmek mümkün değildir. Eğitim sistemini oluşturan elemanları kabaca şöyle sıralamak mümkündür. Öğretmen, mevzuat, öğrenci, müfredat programı, eğitim öğretim yöntem ve teknikleri, aile, eğitim- öğretimin yapıldığı fiziki ortam gibi temel unsurların yanında çevre, yazılı, sözlü, görsel ve sosyal medya da eğitim sistemini etkileyen yan unsurlar arasındadır. Bütün bu unsurların arasında öyle bir eleman vardır ki sistemin bütün elemanlarını doğrudan etkiler. Bu da Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘ün " Öğretmenler Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, nesiller ister.’ sözüyle öğretmenin eğitim sistemindeki belirleyici faktör olduğunu ortaya koymaktadır. Yani eğitim sistemindeki elemanlar arasındaki tutarlılığı öğretmen sağlamaktadır.

EĞİTİM – ÖĞRETİM FARKLILIĞI

Şahsiyet sosyalleşmiş bireydir. Bireyin sosyal bir olay haline gelişi şahsiyet oluşu ise bireye toplumdan ve ilk önce onun en küçük birimi olan aileden gelen eğitime bağlıdır. O halde eğitim, toplum- birey ilişkilerinde en önemli köprüdür. Birey sıhhatli bir topluma, toplum ise şahsiyetli bireylere muhtaçtır. İşte bu iki ihtiyacın uzlaştıkları alana eğitim adını veriyoruz. Bireyin eğitimi ile çok yakından münasebeti olan ahlak, estetik ve din gibi eğitici unsurların sosyal özelliğe sahip olduklarını tereddütsüz olarak kabul etmek gerekir. Demek ki toplum gerçeği eğitim meselelerinin bel kemiğidir. Bireysel bir ahlak estetik ve din olamaz. Ruhun, iradenin, karakterin terbiyesi ise bu unsurlar arasında teşekkül eder. Yani insan, şahsiyetinin tümünü içine alan bu sosyal faktörleri kendisi ortaya koyamaz. İşte bu sebepledir ki; şahsiyetli insanlar ancak şahsiyetli toplumlarda bulunurlar.

EĞİTİMİN ÖNEMİ

Eğitim, Bireyin kendisine mensubu bulunduğu ailesine, toplumuna, milletine, tarihine ve insanlığa karşı vazifelerini yerine getirebilmede beden ve şuur kabiliyetlerini geliştiren ve terbiye eden öğretim faaliyetidir…

Yazının tamamı için tıklayınız
https://ebulten.duzen.com.tr/one-cikanlar/cumhuriyetin-kuruluunun-98.-yilinda-egitim

.

*Şahısların görüşleridir, kurumumuzu bağlayıcı değildir, saygı duyuyoruz. Eğitim ve öğretim faaliyetlerinde yer almış eğitimcilerin görüş yelpazesinin yansıtılması için paylaşılmıştır.

3 değişik kesit

Ali Naili Erdem https://tr.wikipedia.org/wiki/Ali_Naili_Erdem

Necmettin Bağcı https://tr.linkedin.com/in/necmettin-ba%C4%9Fci-6448585b

Metin Uzun https://ebulten.duzen.com.tr/one-cikanlar/metin-uzun-cv

 

Görüşlerinizi Paylaşın