X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Okuma Önerilerimiz

Okuma Önerilerimiz

Beyaz Zambaklar Ülkesinde/  ATATÜRK’ÜN TAVSİYE ETTİĞİ KİTAP

…….Ne ekerseniz, onu biçersiniz, ne pişirirseniz, onu yersiniz. Eğer gençliği ruhunu işlemeyen bir tarla gibi kendi haline bırakırsanız, orada ısırganlar ve dikenler yetişir…..

Grigori Petrov, yayımlandığı dönemde Balkanlarda olduğu kadar genç Türkiye’de de büyük bir ilgiyle karşılanan Beyaz Zambaklar Ülkesinde eserinde, uzun yıllar ulus kimliğine sahip olamamış, işgaller, toplumsal eşitsizlikler, yoksulluk ve türlü güçlüklerle boğuşmuş küçücük bir ülkenin her yönden kalkınmasının hikâyesi büyük bir hayranlık ve sevgiyle anlatır. Bir avuç aydının kılavuzluğunda halkın her kesiminden insan, aydınlar, işçiler, köylüler, sanatçılar, zanaatkârlar, eğitimciler örneğine az rastlanan bir çabayla küçük ülkelerine, uluslarına sahip çıkarlar. Grigori Petrov da sonuçlarını bizzat gördüğü bu çabayı, birlik ve beraberliğin, ulus bilincine sahip olmanın değerini, masalsı üslubuyla eserinin hemen her sayfasında vurgular.

Petrov’un Bulgar aydınlarına ithaf ettiği, onlar için bir kılavuz olarak tasarladığı bu özgün eser, Türkçeye ilk kez 1928 yılında Bulgarcadan çevrildi. O tarihten beri defalarca basıldı, pek çok kez yeni çevirisi yapıldı, harp okullarından köy okullarına kadar genç Türkiye’nin öğretmenlerine, aydınlarına da kılavuz oldu. Günümüzde okuryazarlık oranı yüzde yüze varan, eğitim ve öğretim sistemiyle, halkının mutluluğuyla diğer uluslara örnek olan Finlandiya’nın “kuruluş” hikâyesi Beyaz Zambaklar Ülkesinde eserinden alınacak pek çok ders ve ilham var hâlâ…

Sunuş

İlk defa 1928 yılında Bulgarcadan dilimize çevrilen Beyaz Zambaklar Ülkesinde Türk aydınlarının dikkatini çekerek, yıllarca ülkede uygulanması gereken bir eğitim ve kalkınma modeli olarak görüldü, görülmeye de devam ediyor.

Yüzyılın başında kitabın Balkanlara ulaşmasının hikâyesi de epey ilginçtir. O dönemde Rusya’da teoloji eğitimi gören üniversite öğrencisi Dino Bojkov’un eline Grigori Petrov’un Işığa Doğru adlı kitabı geçer. Kitapta yazarın Finlandiya’da geçirdiği günleri anlatan ve Bojkov’un zihninde derin bir iz bırakan bir makale yer almaktadır. 1910 baharında öğretmeni ve aynı zamanda yakın dostu Grigori Petrov ile buluştuklarında ise Petrov’un Bataklıklar Ülkesi adlı kitabı yayımlanmıştır….

https://www.iskultur.com.tr/beyaz-zambakalar-ulkesinde.aspx?srsltid=AfmBOopZwgfvWBwZ3M-Pfll-w30bjBM9Ch24swh71nXpR8GoBC6buiLu

Kızlar da Yanmaz – Genç Cumhuriyet’te Köy Çocuğu Olmak

Yıl 1927, genç Cumhuriyet henüz dört yaşında… Gazipaşa’nın bir yaylasında küçük bir kız dünyaya gözünü açar. Okul çağına geldiğinde, komşularının “Kızlar okursa cehennemde yanar!” uyarılarına isyan eder.

Babasının, “Kızlar da yanmaz, okuyabilirsin” demesiyle dünyası değişir. İlk kez köyünden çıkıp Taşköprü’yü geçerek bucaktaki ilkokula başlarken, yeni bir dünyayla tanışır:

Dünyanın bütün çocukları doluşmuşçasına kalabalık bir okul, rüya gibi dükkânlar, yeni sözcükler, akan suyu durdurabilen musluklar, Sümerbank kumaşları, kitaplar, elişi kâğıtları, kurmalı oyuncaklar, dev gibi vapurlar…

Yörede “Hürriyet Düğünü” diye kutlanan 10. Yıl’da başlayan okul hayatı bu küçük kıza Cumhuriyet’i, Gazi Mustafa Kemal’i, kitapların büyülü dünyasını, öğrenme coşkusunu, şehir hayatını ve farklı olanla yaşamayı da öğretir.

Kızlar da Yanmaz, bir yandan Cumhuriyet’in ilk yıllarında bir köy çocuğunun gözünden o dönemi, bir yandan da genç Türkiye’nin eğitime verdiği önemi yalın bir içtenlikle anlatırken, temel eğitimin bir devlet hizmeti olarak her köye götürülmesi gereğinin önemini gözler önüne seriyor.

Pakize Türkoğlu (1927) Antalya-Gazipaşa’nın Göksenir yaylasında doğdu. Köyü Çile’de okul olmadığı için Gazipaşa’da başladığı ilkokulu Alanya’da tamamladı. 1944’te Aksu Köy Enstitüsü’nü, 1947’de Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nün yüksek bölümünü bitirdi. 1962’de Çapa Eğitim Enstitüsü pedagoji bölümünü tamamladı. İlk, orta ve yüksek öğrenim kurumlarında öğretmen ve yönetici olarak çalıştı. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi’nin eğitim bilimleri bölümünden 1985’te emekli olduktan sonra, özel okullarda eğitim danışmanı ve rehberlik uzmanı olarak çalıştı. Türkiye Öğretmenler Sendikası’nın (TÖS) kuruluşundan kapanışına dek üyesiydi, bir dönem yönetim kurulunda da bulundu. Tonguç ve Enstitüleri kitabıyla 1998’de Türkiye İş Bankası’nın verdiği “Toplum ve İnsan Bilimleri Büyük Ödülü”nü aldı. Dergi ve gazetelerde eğitim bilimi konularında yazı yazmayı sürdürüyor. Köy enstitülerindeki öğrencilik anıları da yakında Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nda yayımlanacak.

https://www.iskultur.com.tr/kizlar-da-yanmaz.aspx


 

Görüşlerinizi Paylaşın