X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Şekerin İnsan SağlığıÜzerindeki Etkisine Bakış

Şekerin İnsan SağlığıÜzerindeki Etkisine Bakış

Uzm. Dr.Tahir İsmailoğlu

Bir önceki bültenimizde “Ramazan Ayında Oruç Tutmanın Etkileri ve Sağlıklı Beslenme”[1] üzerine kapsamlı bir yazımız olmuştu. Ramazan ayında oruç tutmanın, aralıklı orucun (intermittant fasting) bir alt modeli olarak görüldüğünden bahsetmiştik. Oruç tutmanın klinik faydalarının yanında yazımızda vurgu yaptığımız önemli bir nokta da, çalışmaların ramazan ayının bitimini takiben genellikle 2 ila 5 hafta arasında oruca bağlı kaybedilen kiloların tekrar geri alınabildiği üzerineydi.

Buradan yola çıkarak bu yazımızda siz okuyucularımıza, bağımlılık yapıcı bir madde olarak düşünülebilecek şeker tüketiminin insan sağlığı üzerindeki etkilerinin, hem olumlu hem de olumsuz yönlerini kapsayacak şekilde, klinik önemine odaklanarak kapsamlı bir inceleme sunmayı amaçladık.

Şeker vücudumuz için hayati bir enerji kaynağı olarak hizmet ederken, aşırı tüketimi çeşitli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmiştir.

 

1. Enerji Kaynağı Olarak Şeker:

  • Karbonhidratlardan elde edilen glikoz, hücresel enerji üretimi için birincil kaynak görevi görür.
  • Optimal beyin fonksiyonu, kas performansı ve genel fizyolojik süreçler için gereklidir.

 

2.  Kan Şekeri Düzenlemesi:

  • Yüksek miktarda şeker tüketimi, gereksiz ve fazla kalori katkısı nedeniyle kilo alımı ve obezite ile ilişkilidir.
  • Genel vücut yağlanmasında artış ve iç organlarda yağ birikimi, metabolik sendrom ve kardiyovasküler hastalık riskini artırır.

3. Kilo yönetimi:

  • Yüksek miktarda şeker tüketimi, gereksiz ve fazla kalori katkısı nedeniyle kilo alımı ve obezite ile ilişkilidir.
  • Genel vücut yağlanmasında artış ve iç organlarda yağ birikimi, metabolik sendrom ve kardiyovasküler hastalık riskini artırır.

4. Kronik Hastalık Riski:

  • Aşırı şeker tüketiminin inflamatuar ve metabolik etkileri, tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve bazı kanserler dahil olmak üzere kronik hastalık riskini artırır.
  • İnsülin direnci, dislipidemi ve oksidatif stres, şeker alımına bağlı gelişebilecek hastalıklardır.

5Diş Sağlığı:

  • Şekerli yiyecek ve içecekler, ağızdaki bakterilerin asit üretmesi için bir substrat sağlayarak, diş minesinin aşınmasına ve çürük oluşumuna yol açarak diş çürüklerini artırır.
  • Kötü ağız hijyeni şekerin diş sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini daha da artırmaktadır. 

6. Ruh Sağlığı ve Bilişsel İşlev:

  • Ortaya çıkan kanıtlar, yüksek şeker alımı ile depresyon ve anksiyete dahil olmak üzere duygu durum bozuklukları arasında potansiyel bir bağlantı olduğunu göstermektedir.
  • Şekerli gıdaların kronik tüketimi bilişsel işlevleri bozabilir ve nöroinflamasyonu şiddetlendirebilir.

7. Bağımlılık ve Davranış Kalıpları:

  • Şeker beyindeki ödül yollarını harekete geçirerek istek ve potansiyel bağımlılık yaratan davranışlara yol açar.
  • Bağımlılık eğilimine duyarlı bireyler, şekerli gıdaların kompülsif tüketimini sergileyebilir ve bu da metabolik işlev bozukluğuna katkıda bulunabilir.

8Beslenme Dengesizliği:

  • İlave şeker oranı yüksek gıdalar genellikle temel besin maddelerinden yoksundur, besin açısından yoğun gıdaların yerini alır ve mikro besin eksikliklerine katkıda bulunur.
  • Şeker alımı ile beslenme ihtiyaçları arasındaki dengesizlik, genel sağlık ve iyilik halinin korunmasında zorluklara yol açmaktadır.

9. Cilt Sağlığı:

  • Yüksek glisemik yüklü diyetler ve aşırı şeker tüketimi, artan sebum üretimi ve iltihaplanma yoluyla sivilce gibi cilt rahatsızlıklarını şiddetlendirebilir.
  • Şeker moleküllerinin proteinlere bağlandığı bir süreç olan glikasyon, cilt yaşlanmasını ve kollajen bozulmasını hızlandırabilir.

10. Karaciğer Sağlığı:

  • Özellikle şekerle tatlandırılmış içeceklerden aşırı fruktoz tüketimi, lipogenezi ve hepatik steatozu teşvik ederek alkolsüz yağlı karaciğer hastalığına (NAFLD) katkıda bulunur.
  • İnsülin direnci ve dislipidemi hepatik fonksiyon bozukluğunu daha da şiddetlendirerek karaciğer fibrozisi ve siroz riskini artırır.

Sonuç: Ölçülü ve dikkatli tüketim, dengeli ve sağlıklı bir beslenmenin anahtarıdır.

Sağlık çalışanları olarak okuyucularımızı, şekerin sağlıkları üzerindeki önemli etkileri konusunda eğitmek ve tüketimde ölçülü olmayı teşvik etmek çok önemlidir. Meyve, sebze ve süt ürünlerinde bulunan doğal şekerlere tipik olarak lif, vitaminler ve mineraller eşlik eder; bu da işlenmiş gıdalar ve şekerli içeceklerde bulunan ilave şekerlerin olumsuz etkilerini hafifletir.

Besin açısından sağlıklı temel gıdalara öncelik veren ve ilave şekerleri sınırlayan beslenme alışkanlıklarını teşvik ederek, kronik hastalık riskini azaltabilir ve hem bedenen hem ruhen genel iyilik halimizi artırabiliriz. Beslenme eğitimini, yaşam tarzı değişikliklerini ve kişiselleştirilmiş müdahaleleri kapsayan hasta bakımına bütünsel bir yaklaşım, şeker alımı ile insan sağlığı arasındaki kompleks etkileşimin ele alınmasında çok önemlidir.

 

 

Görüşlerinizi Paylaşın