X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Otizm, bir derin kuyu...Ama karanlık değil!

Otizm, bir derin kuyu...Ama karanlık değil!

Uzm. Fatoş Ergüven

Uygulamalı Davranış Analisti

Davranış Bilimleri Terapisti

 

Otizm ilgi alanıma 1986 yılında girdi. Eğitimim dolayısı ile katıldığım grup ve seminerlerde duyduğum bu kelime hayatıma yön veren başlıca eğitim konum olacaktı. Kırk yıl sonra, tarifi, kendisi, literatürü, kapsam alanı, yaş ve cinsiyet alanı binlerce kere değişecek, okullara özel sınıflar açılacak, eğitim farklılaşarak devam edecekti. 2024 yılına geldiğimizde Netflix’de dahil olmak üzere sinema, kitap ve diğer alanlarda programlar yapılacaktı. Bugün pek çok çocuğa otizm tanısı konuyor ancak otizm hala gizemini korumaya devam ediyor.

Bu yazıda özetlediğim olaylar bizzat yaşadığım otizm vakalarıdır. Bu vakaların tanısı, benim de parçası olduğum profesyonel eğitimciler tarafından konulmuştur.  Bu çocukların bugün nerede olduğunu bilmiyorum, sadece sistem içinde “farkındalık yaratmış” bir noktada olmalarını diliyorum.

Üç ayrı olay olarak anlatacağım bu ufak hikayeleri tarih sırası ile yazdım. En son olay, emekli olduğum ve artık bire bir çalışma ortamı içinde olmadığım bir zamanda beni buldu. Bu olayda çocuğun otistik olma ihtimali aklıma gelen ilk düşünce idi, farkındalık sanırım bu.

Mart 2012

Vancouver, Kanada

Yer: YWCA ana okulu

Gündüz-Sabah

Charles 4 yaş

Küçük Charles o sabah annesi tarafından yuvaya bırakıldığında etrafına alışması için eğitmenler tarafından oyun odasına alınmıştı. Hiç ağlamayan Charles’ın okuldaki ilk haftası bitmişti. O gün benden yardım istendi ve bu küçük oğlan ile oyun odasında yalnız kaldık. Bana hiç bakmadı, hiç göz göze gelmedik. Ben karşı köşede kendime bir oyun kurdum. Bu oyun iki kişi ile de oynanabilirdi. Kısa bir süre sonra Charles gelip yanıma oturdu. Hiç gözlerime ve yüzüme bakmadan yarım saat paralel bir oyun oynadık. Charles otistikti. Teşhisin konulmasında en önemli veri oyuna katılma şekli olmuştu.

Haziran 2018

Ottawa Kanada

Bir çocuk yuvası

Lennox, 13 aylık

Öğlen yemeği zamanı

O gün Lennox yuvaya bırakıldığında epey ağlamış ve yatıştırmak kolay olmamıştı. Annesinin üçüncü çocuğu idi. Yuvaya ilk gelişi olmamasına rağmen aralıklarla geliyor, geldiğinde uzun süre ağlıyordu.

Öğle yemeği zamanında diğer eğitmenler benden sadece Lennox ile ilgilenmemi rica ettiler. Eğer yatıştırabilirsem pek makbule geçecekti.

Bebek sandalyesinde önünde makarnası ile oturan ve ağlamaya devam eden bu ufaklığı kucağıma aldım. Göbeği ile beni iterken kollarını yana açmış sanki dokunmamaya çalışıyordu. Odada yere yumuşak bir halının üzerine göbek üstü koydum. Ağlaması durmuştu. Fakat etrafa bakmıyor sadece halının mavi rengine bakıyordu. Yanına oturdum, bir oyuncak gösterdim. Hiç ilgilenmedi. Kaldırdım, oturmaya yönlendirdim ve kendi kendine oturamadığını fark ettim. Arkasına bir yastık koyarak dayanmasını sağladığımda ancak oturdu. Etraf ile ilgilenmiyor, ellerini inceliyordu. Lennox ancak 26 aylık olduğunda teşhis konulabilmişti. Ellerini incelemesi yanında parmak uçlarına kalkarak yürümesi (bu benim gözlemimdi) de teşhisin doğrulanmasını sağlayan faktörlerdi. Ancak bu arada bir yıl gibi uzun bir süre geçmişti.

3 Mart 2024 Pazar

Saat 14:36

Yer Ottawa-Kanada

Sakin bir öğlenden sonra…

Evin salonunda oturmuş hem sokağa hem de telefona bakarken, garaj yolunda koşmakta olan beş altı yaşlarında bir çocuk gördüm. Üzerinde yeşil bir tişört, mavi pantolon ve oldukça büyük kışlık botları olan oldukça neşeli bir ufaklık. Salonun camına geldi, köpeklerin havlamasına hiç aldırmadan kapının zilini çaldı. Kapıya yöneldim, açtım. İçeri girdi! Sanki kendi evi gibi etrafa baktı, köpeklere baktı. Sonra döndü ve çıktı.

Şaşkınlığıma yenilmeden ben de hemen çıktım. Yanımızdaki evin kapısını çalıp, tekrardan koşmaya başladığında bir ara göz göze geldik, daha doğrusu ben onun gözlerine o da benim arkamdaki boşluğa baktı. O anda “otistik bu çocuk, sanırım evinden uzaklaştı “diye bir ses geçti içimden.

Olayın peşine düştüm. Evden kaçtığını, otistik olduğunu, bir gün öncesinde takip cihazının pilinin bittiğini, ailesinin de panik içinde onu aradığını polisin, benim ve komşuların yardımı ile olayı çözdüğümüzde anladım. Tüm olay 32 dakika sürmüştü. Bu çocuğun otistik olduğunu anlamama yardım eden neydi peki?

Farkında olduğum neydi? Otizm bakınca görülebilen bir şey mi? Bazen evet, çokça hayır. Bu olayda görülebilir bir davranış farklılığı olması vardı, uzayda koşarmış gibi giden hiçbir şeyden etkilenmeyen garip bir çocuk mesela. Aslında diğer olaylarda da davranış farklılıkları var, belirgin olanlardan biri temastan kaçınma örneğin. Ancak gelişim sürecinde özellikle kız çocuklarında davranışları maskeleme ve taklit çok yaygın olduğundan tanı koymak daha zor olabiliyor.


 
 

Görüşlerinizi Paylaşın