X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

İNSANLIK TARİHİNDEKİ EN BULAŞICI HASTALIKLARDAN BİRİ “KIZAMIK”

İNSANLIK TARİHİNDEKİ EN BULAŞICI HASTALIKLARDAN BİRİ “KIZAMIK”

İNSANLIK TARİHİNDEKİ EN BULAŞICI HASTALIKLARDAN BİRİ “KIZAMIK”

Uzm. Dr. Ayşe Birengel

Son yıllarda dünya genelinde kızamık vaka sayılarında belirgin bir artış gözlenmektedir.  Döküntülü ve ateşli bir hasta ile karşılaştığımızda akla kızamığın gelmesini sağlamak, bulaşma ve korunma yollarını tekrar gözden geçirmek, farkındalık yaratmak amacıyla hastalık hakkında genel bir bilgi paylaşımının yararlı olduğunu düşünmekteyim.

Kızamık hastalığı ilk olarak dokuzuncu yüzyıl başlarında İranlı bir bilim adamı tarafından tanımlanmıştır. 1700’lü yıllarda hastalığa bir virüsün neden olduğu keşfedilmiş ve 1963 yılında da ilk canlı kızamık virüs aşısı kullanıma girmiştir.

Kızamık (Measles/Rubeola), kızamık virüsünün neden olduğu, özellikle çocuklarda görülen bir enfeksiyon hastalığıdır. Doğal konakçısı sadece insandır. 

Virüs vücuda girdikten iki ila dört gün sonra ateş, halsizlik, iştahsızlık, kırmızı sulu göz, burun akıntısı ve kuru öksürük gibi şikayetler başlar, peşinden kırmızı renkli döküntüler ortaya çıkar. Döküntüler tipik olarak baş, yüz bölgesinden başlayıp boyuna, gövdeye, kol ve bacaklara doğru yayılır. Eğer bir komplikasyon gelişmezse 7-10 gün içinde ateş düşer, döküntüler başladığı sırayla solarak kaybolur, öksürük birkaç hafta daha devam edebilir.

Kızamık hastalığının klinik seyri yaşa, kişinin bağışıklık ve aşılama durumuna göre değişmektedir. Bir yaş altı bebeklerde, hamilelerde, yaşlılarda, bağışıklığı baskılayan hastalığı olanlar veya bağışıklık baskılayıcı tedavi görenlerde hastalık ağır seyretme ve komplike olma eğilimindedir. Kızamık hastalığına bağlı olarak gelişen komplikasyonlar arasında zatürre ( pnömoni), trakeobronşit, ensefalit (beyin iltihabı), işitme kaybı, nörolojik bulgular, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma sayılabilir.

Eldeki verilere göre kızamık geçiren her 5 kişiden 1’i hastanede yatarak tedavi görmekte, her 20 çocuktan 1’i pnömoni nedeniyle ölmekte, her 1000 çocuktan yaklaşık 1 tanesinde sağırlık veya zihinsel engelliliğe neden olabilen ensefalit gelişmekte ve yine 1000 çocuktan yaklaşık olarak 1 ila 3’ü solunum ve nörolojik komplikasyonlar nedeniyle ölmektedir.

Tanı genellikle klinikle konulur, ancak kesin tanı için laboratuvar testleri gereklidir. Kanda kızamığa özgü IgM/IgG antikorlarının saptanması, kızamık virüs izolasyonu veya RT-PCR ile kızamık viral RNA saptanması tanı koydurucu laboratuvar testlerindendir.

Tedavi destekleyici ve semptomatiktir, rutin kullanılan antiviral bir tedavi yoktur.

Nasıl bulaşır?

Kızamık virüsü solunum yoluyla, öksürme, hapşırma, yakın kişisel temas, enfekte burun veya boğaz salgılarıyla doğrudan temas yoluyla yayılmakta olup, havada veya  yüzeylerde iki saate kadar bulaştırıcı kalabilir. Bu nedenle kapalı, havalandırılmayan ortamlarda kolayca bulaşabilmektedir. Virüs ısıya, ultraviyole ışığa, %70’lik alkole, %1’lik sodyum hipoklorite (çamaşır suyuna), asit ve alkali ortamlara duyarlı olup, donmaya karşı dirençlidir.

Enfekte kişi döküntülerin başlamasından önceki beş gün ile döküntü çıktıktan sonraki dört gün boyunca bulaştırıcıdır. Temas sonrasında kızamığa karşı bağışıklığı olmayan kişilerin %90’ına yakınında hastalık gelişebilmektedir. İndeks bir olgudan 12-18 kişiye bulaş olabilir. Bu nedenle kızamık ön tanılı hastalarda mutlaka bulaşmayı önleyici tedbirler ve solunum izolasyonu önlemleri alınmalı, kullandıkları kişisel araç-gereçler ayrı tutulmalı ve kullanım sonrası dezenfekte edilmelidir. Hasta kişilerin kalabalıklara girmesi engellenmeli, eğer mecbur kalınırsa maske takmaları sağlanmalıdır.            

Kızamık çok bulaşıcı ve tehlikeli bir hastalık olmasına rağmen aşı ile önlenebilir bir hastalıktır. Rutin aşılamada iki doz aşı (12.ay ve 48.ay)  uygulanmaktadır. Salgın riski varsa 9.ayda da bir doz yapılır. Sağlık alt yapısının bozuk olduğu, rutin aşılamanın sekteye uğradığı savaş, göç gibi durumlarda salgın riski artmaktadır. Ancak son yıllarda gelişen aşı kararsızlığı, aşı çekimserliği, aşı güvensizliği ve aşı reddi gibi durumlar tüm dünyada aşılama oranlarını  düşürerek vaka sayılarında belirgin bir artışa neden olmuştur. 

Sonuç olarak; Kızamık oldukça bulaşıcı ve tehlikeli, ama aşı ile önlenebilir bir enfeksiyon hastalığıdır ve artan vaka sayılarını azaltmanın en etkin yolu rutin aşılamadır. Ayrıca vakaların ve maruziyetlerin erken tespiti ve izolasyonu , maruziyet sonrası proflaksi uygulamaları, ilgili kurumlarla bilgi paylaşımı da vaka sayısının kontrol altına alınmasında oldukça önemlidir.

 

 

 

Görüşlerinizi Paylaşın