Deprem, Hijyen, Namus Ve Ayıp

Dr. Özlem Aker

Bir doğa olayı olan deprem; sistematik olarak bilimin, aklın, vicdanın, demokrasinin pusulasından uzaklaşan;  bunun sonucunda kamu yararı için uzun vadeli koruyucu, iyileştirici stratejiler üretemeyen toplumlarda genellikle felakete dönüşür.

Üretken çağa erişmekle birlikte adet döngülerinin başlaması ve kadınların her ayın belli günlerinde fizyolojik sürecin parçası olarak adet görmeleri de yine bir doğa olayıdır. Adet gören kadınların vücutlarından atılan kanın, kendilerine zarar vermeyecek biçimde, hijyenik ürünler kullanarak bertaraf edilmesi de aynı şekilde doğaldır. Doğal olmayan;  deprem bölgesinden hijyenik ped ihtiyacını dile getiren kadınların “bu zamanda böyle şey yazılmaz, ayıptır” diye yargılanmasıdır!

Tıpkı çadır, konteynır, seyyar tuvalet, duş, tuvalet kağıdı, vb gibi hijyenik ped de elzem bir ihtiyaçtır.

Hijyenik ped ihtiyacını görmezden geldiğimizde edepli ve namuslu olmuyoruz. Ne zaman ki; kültürel zenginliklerle, tarihle beslenen; teknolojinin doğayla barışık gelişebileceği; meydanlarında özgürce şarkılar söyleyebileceğimiz, sokaklarında geceleri korkmadan dolaşabileceğimiz, binalarında güvenle uyuyabileceğimiz, okullarında eğitime kesintisiz devam edebileceğimiz, komşumuzu ötekileştirmeyeceğimiz güvenli şehirler inşa ederiz; işte o zaman gerçekten namuslu ve edepli bir sistemden söz edebiliriz.