X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Covid bizi terketmiyor muydu?

Covid bizi terketmiyor muydu?

Uzm.Dr. Tutku Taşkınoğlu

Türkiye’de ve Dünyada Covid sıklığı, Hastalığa karşı değişen yaklaşımlar


Bu sınırlı verilerle de olsa takip devam ediyor. Küresel Grip Gözetim ve Müdahale Sistemi'nin (GISRS) 84 ülkeden elde ettiği verilere göre Temmuz 2024 döneminde PCR pozitiflik yüzdesi, %5,6'dan %7,1'e yükseldi. Aynı dönemde, COVID-19 hastane yatış ve yoğun bakım ünitesine (YBÜ) kabul verileri sırasıyla %31 ve %12 artış olduğu gözlendi. Küresel olarak baskın varyantlar ise JN.1 ve izleme altındaki KP.3 ve LB.1’di. Aylarca zirvede kaldıktan sonra JN.1 yerini KP.2'ye bırakmış gibi gözüküyor.  Diğer taraftan DSÖ, 2024 yılında küresel nüfusun sadece %22'sinin aşı olduğunu açıkladı. Bu, yetişkinler için %48 olan grip aşısına oranla önemli ölçüde az.

1. COVID muhtemelen öngörülebilir olamayacak 

COVID-19 gidişatını önceden tahmin etmek kolay bir iş değil çünkü virüs henüz grip gibi mevsimsel değil. Yaz kış hayatımızda. Yaz aylarında Covid dalgaları görmeye devam ediyoruz. Scientific American dergisindeki makaleye göre olası birkaç nedeni var.  Birincisi, kış enfeksiyonlarından (virüsün yayılma şansının en yüksek olduğu zaman) gelen antikorlar azalıyor. Bu nedenle yaz aylarında enfeksiyon riski tekrar artmaya başlıyor. İkincisi, SARS-CoV-2'nin kendisi grip gibi diğer patojenlere göre yaz koşullarından biraz daha az etkileniyor olabilir. SARS-CoV-2'nin ortaya çıkan bir mevsimselliği olduğuna dair pek fazla şüphe yok, çünkü kışın daha kolay yayılıyor gibi görünüyor. Ancak atık su, RSV ve grip gibi diğer mikroplarla karşılaştırıldığında yaz aylarında önemli ölçüde dolaşabildiğini, ancak genellikle kış zirvelerinden daha düşük seviyelerde olduğunu gösteriyor. Bunun zamanla toplum bağışıklığı arttıkça azalıp azalmayacağı belirsiz. 

2. Yeni varyantlar ortaya çıkmaya devam edecek

Pandeminin ilk yıllarında virüsü takip etmenin ne kadar kolay olduğunu hatırlıyor musunuz? Önce alfa, sonra beta, sonra delta, sonra da omicron vardı. Şimdi, varyant isimleri adeta bir alfabe çorbası, her birkaç ayda bir omicronun yeni torunları ortaya çıkıyor ve isimleri çok da takip edilemiyor; BA.1, JN.1, KP.3, vb.  

Buna alışın, çünkü 2024'te daha fazla varyant görmeyi bekliyoruz. Belli ki COVID için değişmeyen tek şey sürekli değişim. Omicronun 2021'in sonlarında ortaya çıkmasından bu yana çoğunlukla küçük değişiklik oldu. Ancak bu yolda devam edeceğinin bir garantisi yok. Her an yeni ve sorunlu bir varyanta dönüşme olasılığı var. Yeni ortaya çıkan ve gelecekteki varyantların zamanlaması, spesifik mutasyonları ve antijenik özellikleri ve potansiyel halk sağlığı etkisi hala bilinmiyor. Çok daha bulaşıcı ve var olan bağışıklık korumasını aşma potansiyeli olan yeni bir varyant ortaya çıkmadıkça endişelenmemize gerek yok. 

COVID-19 bittiğini düşünme yönünde toplumsal bir eğilim olsa ve hastaneye yatışlar düşük seyretse de yaz aylarındaki artış yaşlılar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar ve solunum veya kalp rahatsızlığı olanlar için risktir. Bir virüs bir popülasyonda ne kadar çok dolaşırsa, mutasyona uğramak için o kadar çok fırsata sahip olur, bu nedenle “kendimizi ve başkalarını COVID-19'dan koruyorsak, yeni varyantların ortaya çıkmasını önlemeye yardımcı oluruz”. Her yeni vaka, bir varyantın ortaya çıkabileceği bir yerdir

3. Uzun COVID'in gizemi çözülmeye çalışılıyor 

Ayrıca COVID-19 için hala nedenini anlayamadığımız problem ‘’uzun veya uzamış COVID’’ dir. COVID-19 geçirmiş milyonlarca insan, günlük yaşamı engelleyebilen, kalıcı, bazen sakatlayıcı semptomlar yaşamaktadır. Bu durum hakkında bilinmeyen çok şey var, ancak bu yakında değişebilir. 

Son yapılan araştırmalar, COVID-19'a yakalanan kişilerin ortalama yüzde 9'unun Uzun COVID geliştirme riski altında olabileceğini ileri sürmektedir. Çalışma, Uzun Süreli COVID geçiren her dört kişiden birinin beyin sisi yaşayabileceğini ve üç ila dört kişiden birinin kaygı veya depresyon geliştirebileceğini ortaya koymaktadır. Araştırmanın bulguları, Uzun COVID'li kişilerin deneyimlediği ruh sağlığı semptomlarının ve beyin sisi'nin zamanla birçok kişi için daha da kötüleşebileceğini de göstermektedir. 

Uzun COVID’e viral kalıcılık, inflamasyon (iltihaplanma), organ hasarı ve mikro tromboz dahil olmak üzere birçok mekanizmanın katkıda bulunduğu düşünülmektedir ve nedeni anlamak için birçok çalışma yürütülmektedir. Önümüzdeki yıl içinde, uzun COVID'in neden ve nasıl meydana geldiği veya sözde mekanizması hakkında daha fazla şey öğreneceğimizi ve üstesinden gelmemizi sağlayacak bilgilere ulaşacağımızı umuyoruz.

4. Muhtemelen yeni aşılarımız olacak.

Virüsün değişen doğası göz önüne alındığında, COVID-19 aşısının, grip aşısının her yıl güncellenmesine benzer şekilde, virüsün yayılan yeni versiyonlarına uyacak şekilde her yıl güncellenmesi olasıdır. Ayrıca 2025 yılında kombine bir grip-COVID aşısı hakkında daha fazla şey duyabilirsiniz. Çünkü aşı üreticileri hem influenzaya hem de koronavirüse karşı koruma sağlayan tek bir aşıyı test ediyor. İlk deneme verileri olumlu sonuçlar verdi ve Faz 3 çalışmaları devam ediyor. 



 

Görüşlerinizi Paylaşın