X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Belirsizlik

Belirsizlik

Yasemin Soysal

Düzen Laboratuvarlar Grubu Adana Hasta Kayıt Kabul Birim operatörü

Derler ya hani " hayat siz plan yaparken başınıza gelenlerdir" diye... 5 Şubat’ı 6 Şubat’a bağlayan gece... Ne umutlar ne hayaller ne planlarımız vardı hepimizin. Güzel bir haftaya uyanacağız derken bitmeyen bir kâbusa karıştı yaşamımız ve bu şekilde devam ediyoruz maalesef.

7.7 büyüklüğündeki Kahramanmaraş merkezli depremin olduğu gün bir kâbusun içindeydik ve o kâbustan uyanamamak gibi bir şeydi yaşadıklarımız. Hayatımda ilk defa bu kadar şiddetli bir depremi yaşadım. Kısa sürer diye beklediğim bu deprem 2 dakikaya yakın sürdü. Annemle dışarı çıktık, komşular, herkes dışardaydı. Korkuyla karışık, çok paniktik. O an beklemekten, dua etmekten başka ne yapacağımızı bilemedik. Hava yağmurluydu. Aynı mahallede bulunduğumuz teyzemlere doğru gittik. Çok şükür iyilerdi. Kısa bir süre sonra kuzenim eşi ve çocuğuyla, teyzemin görümcesi çocuklarıyla buraya geldiler, herkes korku ve panik içindeydi.

Müstakil evdeydik hep birlikte bir odada toplandık. Haberlerde 11 farklı şehirde de olduğunu, binaların yıkıldığını görünce olayın ciddiyetini daha çok anladım. Zaman ilerliyordu, herkes uykuluydu, yavaş yavaş gözüm kapanıyordu ki yine bir deprem! İkinci depreme yarı uyku esnasında yakalandım. Bitmiyordu. Ne zamana kadar sürecek bilmiyorduk. İçimizi korkutan da buydu aslında ‘’Belirsizlik’’...

Deprem esnasında insanın kendini çaresiz hissetmesi, acaba tekrar olur mu korkusu ve daha bir ton şey var. Bu panik ve korkuyla nasıl mücadele edilir bilmiyorum. Çok büyük, çok derin, çok sarsıcı bir acıdan kaçmak yerine onun içinden geçmek gibi...

Bazen irkilerek uyanıyorum ve acaba sallanıyor muyuz diye düşünüp telefona sarılıyorum son depremleri kontrol ediyorum. Hava kararınca içimdeki korku artıyor.

Çok şükür bizde bir sıkıntı yoktu ama haberlerde gördüğüm bir çok binanın yıkımı, binaların altında kalan onlarca insanımız, binlerce insanımız öldü. Memleketim (Gaziantep/İslahiye-Nurdağı) yok oldu... Haber alamadığımız yakınlarımız var. Yaşanan onca şeyden sonra içimiz kan ağlıyor. Arkadaşlarımın her biri perişan... Hava buz gibi fakat içimiz yangın yeri... Yapabildiğimiz yardımları yaptık ucundan kıyısından. Faydalı ne yapabiliriz derdine düştük. Bunca yıllık meslek hayatımda en temel öğrendiğim şey, acıların birbiriyle kıyaslanamayacağı oldu.

Depremle birlikte sanki tüm ülke 6 Şubat tarihine sıkıştık kaldık, tekrar o günü yaşıyoruz.

Yaralarımızı birlikte saracak iyileşmeye çalışacağız, biraz zaman alacak.

Acı büyük, izler derin, unutulacak gibi değil... Ama hayat hep galip geliyor... Ülkeme geçmiş olsun...

 

Görüşlerinizi Paylaşın