Bağışıklık Sistemi Amnezisi: Bağışıklık Sisteminiz Savaşmayı Unutabilir mi?
Uzm. Dr. Tutku Taşkınoğlu
Bağışıklık hafızamız paha biçilemez bir tecrübedir, çünkü uzun yıllar boyunca ve çok sayıda mikropla sayısız kez karşılaşarak elde edilir. Peki kızamık virüsünün bu tecrübemizi yok etme yeteneğine sahip olduğunu ve kızamık enfeksiyonuyla mücadele ederken ikincil enfeksiyona karşı savunmasız bıraktığını biliyor musunuz?
Son iki yıldır kızamık vakalarının dünya çapındaki endişe verici artışını izliyoruz. Hastalığın akut enfeksiyonu ve komplikasyonlarının çok ötesinde bir endişe yaşıyoruz.
Kızamık!
Morbillivirus cinsine ait tek zincirli (-) bir RNA virüsü olan kızamık virüsünün tek doğal konakçısı insanlardır. En bilinen özelliği de aşırı bulaşıcı olmasıdır. Aerosol damlacıkları ile bulaşır ve enfeksiyona sahip tek bir kişi bulunduğu odada aşılanmamış herkese hastalığı bulaştırabilir. Üstelik bu virüs havada 2 saat canlı kalabilir.
Virüs ile karşılaşan kişilerde, maruziyetten 10-12 gün sonra ateş, öksürük, burun akıntısı, konjuktivit (göz iltihabı), Koplik lekeleri ve döküntü gibi semptomlar ortaya çıkar. Genellikle kızamık enfeksiyonu kendi kendini sınırlar ve bu semptomları tedavi etmek için palyatif bakımdan başka bir şey gerekmez. Enfeksiyondan sonra virüse karşı ömür boyu bağışıklık kazanılır.
Ama her zaman işler bu kadar kolay olmaz. Akut enfeksiyon sırasında zatürre, kulak enfeksiyonları, ensefalit ve hatta ölüm gibi ciddi komplikasyonlar meydana gelebilir. Her 1000 vakadan 2-3'ünde beyin hasarı veya ölüm olabilir. Bunların çoğu 5 yaşından küçük çocuklardır.
Kızamık enfeksiyonu bu kadarla kalmaz. En eşsiz ve en tehlikeli özelliklerinden biri de hastaların bağışıklık sistemini resetleme yeteneğidir. Akut enfeksiyon sırasında kızamık ‘bağışıklık amnezisi’ adı verilen bir süreçle bağışıklık sistemini baskılayabilir. İnsan olmayan primatlarda yapılan çalışmalara göre kızamık virüsü aslında konakçısının eski bellek hücrelerini yeni kızamık virüsüne özgü lenfositlerle değiştirir. Sonuç olarak, hasta kızamık virüsüne özgü güçlü bir bağışıklık geliştirirken diğer virüslere karşı duyarlı hale gelir.
Aslında birçok patojen ikincil enfeksiyona zemin hazırlar örneğin influenza virüsü hava yolu epitel hücrelerine zarar verir ve hastanın zatürreye neden olan bakteri türlerine karşı duyarlılığını artırır. Ama immünolojik hafızayı yok etme ve hafıza lenfositlerini değiştirme yeteneği kızamık virüsüne özgüdür.
Peki bu ‘bağışıklık amnezisi’ nasıl gerçekleşir ve ne kadar sürer?
Kızamık virüsü konakçı hücrelerinin plazma zarlarıyla kaynaşarak enfeksiyona neden olur. Virüs solunum yoluna girdiğinde, önce akciğerlerdeki alveolar makrofajları enfekte eder. Alveolar makrofajların işlevi, toz, bakteri ve viral parçacıklar gibi yabancı maddeleri yutmak ve yok etmektir. Ayrıca, alveolar makrofajlar, kızamık virüsü için yüksek afiniteli reseptörler olan Sinyal Lenfosit Aktivasyon Molekülüne (SLAM) sahiptir. Kızamık virüsü plazma zarıyla kaynaşmak, fagositoz olmasını engellemek ve genomunu hücre sitoplazmasına bırakmak için SLAM'ı kullanır. Ele geçirdiği makrofajlar, kızamık virüsünü yok etmek yerine, viral kopyaları yayılmaları için en yakın lenf düğümlerine taşır.
Virüs ile enfekte makrofajlar, bağışıklık sisteminin hafıza hücrelerinin (hafıza T ve B hücreleri) bulunduğu lenf dokusuna girer. Aslında lenfositler yabancı istilacıları tespit edip ve gelecekteki korunma için kullanılacak olan uzun ömürlü hafıza hücreleri üretirler. İkinci bir karşılaşma gerçekleşirse, hafıza hücreleri bu patojene ilk karşılaşmaya göre daha hızlı ve daha güçlü bir bağışıklık tepkisi oluşturacaktır.
Ama bellek T ve B hücreleri de SLAM yüzey reseptörleri içerir ve kızamık virüsü bu bellek T, bellek B ve hatta naif B hücrelerini de enfekte eder. Virüs enfekte hücrelerden tomurcuklanarak vücuda yayılır. Virüsün temizlenmesi için viral olarak enfekte olmuş lenfositlerin ortadan kaldırılması gerekir. Bellek T ve B hücreleri yok edildikçe geçmiş enfeksiyonların anıları da onlarla birlikte yok olur.
Dolayısıyla kızamık enfeksiyonunun akut evresinde T ve B hücrelerinin sayısı önemli ölçüde azalır, ama virüs sistemden temizlendikten sonra normal seviyelerine hızla geri döner. Ancak, enfeksiyondan hemen sonra üretilen bellek T ve B hücreleri, enfeksiyonundan önce var olanlardan önemli ölçüde farklıdır. Virüs önceden var olan bağışıklık hafıza hücrelerini silerken, büyük miktarda yeni lenfosit üretimi de olur. Ama bunların hafızasında sadece kızamık vardır. Yani konakçı kızamık virüsüne karşı bağışık ama diğer tüm ikincil enfeksiyonlara karşı önemli ölçüde savunmasızdır.
Peki Bu Amnezi Ne Kadar Sürer?
Emory Üniversitesi'nden Michael Mina ve meslektaşları, çocuklarda kızamık kaynaklı bağışıklık baskılanmasının süresini analiz etmek için istatistiksel bir model geliştirdiler. Kızamık aşısının uygulanmasından önce ve sonraki yıllarda ABD, İngiltere ve Danimarka'daki çocuk ölümlerini incelediler. Bulaşıcı hastalıktan kaynaklanan tüm çocukluk ölümlerinin yarısının kızamığın yaygın olduğu dönemde olduğunu ve kızamık enfeksiyonuyla ilişkili olabileceğini buldular. Bu, kızamık dışındaki enfeksiyonların, virüsün bağışıklık sistemi üzerindeki etkisi nedeniyle ölümle sonuçlandığı anlamına geliyordu.
Ayrıca, kızamık enfeksiyonundan sonra koruyucu bağışıklık hafızasının geri kazanılmasının yaklaşık 2-3 yıl sürdüğü belirlendi. Kızamık kaynaklı bağışıklık amnezisinin ortalama süresi 27 aydı. Kanıtlar, kızamık enfeksiyonunun bağışıklık baskılayıcı etkileri olmasa bile çocukların sağlıklı bağışıklık sistemleri geliştirmesinin 5 yıl kadar sürdüğünü gösteriyor. Kızamık enfeksiyonu bir çocuğun gelişen bağışıklığını yeni doğmuş bir çocuğun bağışıklığına düşürürse bağışıklık fonksiyonunu yeniden oluşturmak için yeniden aşılama veya daha önce karşılaşılan tüm mikroplara maruz kalması gerekir.
Önlemek İçin Ne Yapılabilir?
Kızamık aşısı yalnızca kızamık virüsünü değil, virüsün varlığında gelişen bağışıklık amnezisini ve onu fırsat bilecek olan diğer enfeksiyonlara karşı da korunma sağlayacaktır. Kızamık, kabakulak ve kızamıkçık (MMR) aşısı 2 dozdan sonra kızamığı önlemede %97 etkilidir.