X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Tip 2 Diyabet Tanısı Aldınız

Tip 2 Diyabet Tanısı Aldınız

 

Tip 2 diyabet tanısı aldınız, doktorunuz kilo vermenizi, spor yapmanızı ve düzenli olarak kan şekerinizi ölçtürmenizi önerdi ve bir ilaç verdi. Yaşam tarzınızı değiştirdiniz, ilacınızı kullanıyorsunuz, hedef kilonuza ulaştınız hatta zayıfladınız. Ama kan şekeriniz düşmüyor, açıklanamaz bir şekilde artmaya devam ediyor. Belli ki bulmacanın bir kısmı eksik bir şeylerde hata yapıyorsunuz. Ama hayır siz her şeyi doğru yaptınız ve hala şekeriniz düşmüyorsa tip 2 değil tip 1.5 diyabet olabilirsiniz.

Almanya’da yapılan araştırmaların ardından tip 2 diyabet tanısı almış bazı yetişkin diyabetlerin aslında tip 1.5 olarak tanımlanan ve Yetişkinlerde Latent Otoimmün Diyabet (LADA) ismi verilen bir diyabet tipi olduğunu ve bunu anlamak için mutlaka ilgili kan testlerinin yapılması gerektiğini uzun zamandır biliyoruz. Bu tanının bizim için önemi tedavi de ortaya çıkmaktadır. Çünkü eğer tip 2 tanısı olan hasta aslında LADA ise tedavide bir süre sonra insülin kullanması gerekir. Diyabetin ortaya çıktığı yaş nedeniyle genellikle tip 2 tanısı alan hastalar, tip 2 diyabet hastalarına oranla kilolu değillerdir, normal ve hatta zayıf olabilirler.  LADA olan hastalar tip 1'in özelliklerine sahiptir ve tip 2 diyabet gibi insülin direncine sahip olabilirler. Ama LADA ve tip 2 arasındaki en önemli fark tip 1'e benzer olan otoimmün yanıt olmasıdır. Beta hücrelerinin kaybı, LADA'da tip 1'den çok daha uzun sürer ve kan şekeri kontrolünün kötüleşmeye başlaması birkaç yıl sürebilir.

Tip 1.5 diyabet veya LADA; tip 1 diyabet gibi, pankreasta insülin üreten beta hücrelerine karşı otoimmün bir tepki ile ortaya çıkmaktadır. Genellikle tip 2 diyabet olarak tanı alır, çünkü tip 1 diyabetin aksine genellikle 30 yaşından sonra ortaya çıkar ve yetişkinlikte ortaya çıkan ve yavaş ilerleyen tip 2'ye çok benzer. Ancak tip 2 diyabetin aksine, LADA tip 1 gibi insülin üreten beta hücrelerinin bağışıklık sistemimiz (otoimmün) tarafından yıkımı ile ortaya çıkar.

Bağışıklık sistemi; vücudumuza bir şekilde giren patojenlere veya yabancı maddelere saldırarak onu koruyan bir sistemdir.  Bu sistemin silahları patojenlere bağlanan ve onları istilacı olarak işaretleyen antikorlardır. Tip 1 diyabette bağışıklık sistemi insülin salgılayan beta hücrelerini yabancı bir protein gibi algılayarak antikor üretmeye başlar. Tip 1 diyabette, vücudun bağışıklık sistemi pankreasta insülin salgılayan kendi beta hücrelerine saldırmaya başlar. Tip 1 diyabette bağışıklık sistemini harekete geçiren bu antikorlar Glutamik asit dekarboksilaz (GAD) antikorlarıdır ve tip 1 diyabet tanısı ve tedavi takibinde GAD antikorlarının varlığı test edilir.

GAD antikorlarının tayini için yapılan bir test, 30 yaşın üstündeki kişilerde de LADA (tip 1.5 diyabet) ve tip 2 diyabet ayrımı yapmak için kullanılabilir. Tip 2 diyabet tanısı konan kişilerin yüzde 10'unun LADA (tip 1.5) olduğu tahmin edilmektedir.

GAD antikor varlığı LADA hastalarında değerli bir tanısal belirteç olduğu uzun zamandır kabul edilmektedir. Çocukluk çağında gözlenen tip 1 diyabet hastalığında olduğu gibi, hastalığın ilerleyişini tahmin edebilir ve tedaviye bu antikor düzeyine göre karar verilebilir. Anti-GAD testi uzun yıllardır bakılmaktadır. Ama bu bilgiler ışığında sadece tip 1 diyabet değil tip 2 diyabetin ayırıcı tanısında da önemi aşikârdır.

Bir insanda LADA olup olmadığını belirlemek için GAD testi ile birlikte kullanılabilecek diğer testler arasında insülin üretim seviyelerini ölçmek için c-peptid seviyelerini belirlemek ve adacık hücresi ve insülin antikoru testleri yapmak da yardımcı olacaktır.

 

Görüşlerinizi Paylaşın