X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Obezite ve Kilo Fazlalığı, Erken Yaşta Kalp-Damar Hastalığına Yol Açıyor

Obezite ve Kilo Fazlalığı, Erken Yaşta Kalp-Damar Hastalığına Yol Açıyor

Obezite (vücut kitle indeksinin %30’un üzerinde olması) ve kilo fazlalığı (vücut kitle indeksinin %25’in üzerinde olması) modern çağın bize armağanı (!) olan sağlık sorunlarıdır. Yanlış beslenme (fast food, vb.) ve teknoloji ilerledikçe giderek daha hareketsiz hale gelen yaşam tarzımız, bu sorunun altında yatan başlıca faktörlerdir. Obezite kuşkusuz sadece estetik bir sorun yaratmakla kalmamaktadır: organik ve psikolojik pek çok rahatsızlığın ya doğrudan sebebi, ya da bir hızlandırıcı/tetikleyici faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Obezitenin diyabet, hipertansiyon ve kanser ile bir sebep-sonuç ilişkisi içinde olduğu iyi bilinmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri’nde yürütülen ve kalp-damar hastalığının profilini çıkarmayı hedefleyen Framingham çalışması, geniş ölçekli ve uzun soluklu bir epidemiyolojik çalışmadır. Framingham çalışması, diyabet, hipertansiyon, sigara ve tütün ürünlerinin kullanımı, LDL-kolesterol (kötü kolesterol) yüksekliği, HDL-kolesterol (iyi kolesterol) düşüklüğü, genetik faktörler (ailede erken yaşta kalp-damar hastalığı öyküsü olması) gibi iyi bilinen risk faktörlerinin yanı sıra obezitenin de kalp-damar hastalığı için bağımsız ve önemli bir risk faktörü olduğunu ortaya koymuştur. Obezite gerek hipertansiyon, lipid yüksekliği ve diyabet gibi diğer risk faktörlerini yanında getirmesinden dolayı, gerek vücutta ve damar duvarında düşük dereceli ve kronik inflamasyona (bir tür iltihap durumuna) yol açmasından dolayı kalp-damar hastalığı gelişmesine katkıda bulunmaktadır.

Yine Amerika Birleşik Devletleri’nde yürütülen daha yakın tarihli bir başka epidemiyolojik çalışmada obez ya da kilo fazlası olan insanların, normal vücut ağırlığına sahip bireylerle kıyaslandığında hemen hemen benzer yaşam sürelerine sahip oldukları görülmüştür. Bununla birlikte, obez ya da kilo fazlalığı olanlarda, kalp-damar hastalığı daha erken yaşlarda başlamakta, böylelikle bu bireyler kalp-damar hastalığı ve onun beraberinde getirdiği ciddi sağlık sorunları (kalp krizi, felç, vb.) daha uzun süre yaşamak ve mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar. Bu durum, obez ya da kilo fazlalığı olan bireylerin yaşam kalitesini son derece olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Orta yaşlı obez kadınlarda kalp-damar hastalığı, normal kiloda olanlara göre ortalama 4,3 yıl önce baş göstermektedir. Benzer şekilde, orta yaşlı obez erkekler, normal kiloda olanlara kıyasla kalp-damar hastalığına ortalama 3,1 yıl önce yakalanmaktadır. Öte yandan yaşam boyunca kalp-damar hastalığına yakalanma riskinin kilo fazlalığı olan kadınlarda normal kiloda olanlara göre %32 oranında, kilo fazlalığı olan erkeklerde ise normal kiloda olanlara kıyasla %21 oranında arttığı tespit edilmiştir. Obez bireylerde ise durum daha da vahimdir: Obez kadınlarda risk %85 oranında, obez erkeklerde ise risk %67 oranında artmaktadır.

Ülkemizin verileri de Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen bu verileri destekler niteliktedir. Geniş ölçekli ve uzun takip süresine sahip TEKHARF epidemiyolojik çalışması Türk toplumunda obezitenin kalp-damar hastalığını tetikleyen önemli faktörlerden biri olduğunu ortaya koymuştur.

Bütün bu bulgular ışığında, kilo fazlalığı ve obezitenin sadece kalp-damar hastalığına yakalanma riskini arttırmakla kalmadığını, aynı zamanda bu hastalığa daha erken yaşlarda yakalanmaya yol açarak, yaşam kalitesini de olumsuz yönde etkilediğini görüyoruz. Çözümün, toplumun çocukluk çağından başlayarak obezite ve tehlikeleri konusunda bilinçlendirilmesinde yattığını düşünüyoruz. Erken yaşlarda kazandırılacak sağlıklı beslenme ve egzersiz alışkanlıkları ile obezite ve onun beraberinde getirdiği başta kalp-damar hastalığı olmak üzere önemli sağlık sorunlarının önlenmesi mümkün olabilecektir.

Doç. Dr. Aycan F. Erkan

 

Görüşlerinizi Paylaşın