X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Güneş Yanıkları

Güneş Yanıkları

Yaz aylarının kendisini gösterdiği bu günlerde dünyamızın ısı ve ışık kaynağı olan güneşin insan ve çevremiz üzerine sayısız faydası vardır. İnsan üzerindeki bu sayısız faydanın başında, insanın ruh halini iyi yönde pekiştirmesi ve d vitamini sentezi için önemli rol oynaması sayılabilir. Biz bu yazımızda bunların elbette farkında olarak, güneş yanıklarından bahsedeceğiz.

Güneş yanığı, derinin ultraviyole radyasyona (UVR) aşırı maruz kalmasını izleyen akut kutanöz inflamatuar bir reaksiyon olarak tanımlanır. Görüntüsünde öne çıkan ciltte oluşan eritem (kızarıklık) tır. UV maruziyetinden sonraki 2 saat içinde epidermal cilt hücrelerinde hasar görülür. Eritem genellikle maruziyetten 3-4 saat sonra ortaya çıkar ve 24 saatte en yüksek seviyesine ulaşır. Cildin soyulması ile birlikte 4-7 gün içerisinde eritem düzelir. Çoğu güneş yanığı yüzeysel veya birinci derece yanıklar olarak sınıflandırılır. UVR maruziyeti güneş, solaryum, fototerapi lambaları gibi çeşitli kaynaklardan gelebilir. 

Solar ultraviyole spektrumu, ultraviyole A-I (UVA-I), 340-400 nm; ultraviyole A-II (UVA-II), 320-340 nm, ultraviyole B (UVB), 290-320 nm; ve ultraviyole C (UVC), 200-290 nm olarak ayrılabilir. UVC en kısa dalga boyudur ve en zararlı UVR türü olarak kabul edilir ancak atmosferde ozon tabakası tarafından tamamen filtrelenir, emilir ve yeryüzüne ulaşmaz. Bu yüzden risk oluşturmaz. UVB, güneş yanıklarına veya UV kaynaklı eriteme neden olan UVR'nin ana kısmıdır, doğrudan DNA hasarı yapabilme potansiyeli vardır. UVB, ağırlıklı olarak cildin epidermisi tarafından emilir. UVA ışınlarından çok daha etkilidir ve bu nedenle güneş yanığının başlıca nedenidir. UVB bunu yaparken dünya yüzeyine ulaşan tüm UVR’nin ise yaklaşık olarak sadece %6’sını oluşturmaktadır. UVA dünya yüzeyine ulaşan UVR'nin büyük bir kısmını (gün ortasında yaklaşık %95-98) oluşturur, daha uzun bir dalga boyu ve dolayısıyla daha derin dermal penetrasyona sahiptir ve bu özelliği onu ciltte oluşan uzun vadeli kutanöz etkilerinin önemli bir yüzdesinden sorumlu hale getirir. Bu durum fotoyaşlanma olarak adlandırılır.

Güneş yanığı yaz aylarında deniz kıyısı başta olmak üzere yılın diğer zamanlarında da oluşabilir. Serin ya da bulutlu günlerde de güneş yanığı olabilirsiniz. Kar, kum, asfalt ve su gibi yüzeyler UV ışınlarını yansıtarak cilt yanığına neden olabilir. Yüksek rakımlı yerler, kışın özellikle kayak yapanlar, karın yoğun olduğu bölgede yaşayanlar kendilerini korumazlarsa güneş yanığına maruz kalabilirler. Bu nedenle güneş yanığının önlenmesi yaz aylarında başta olmak üzere özellikle dışarıdayken, serin veya bulutlu günlerde dahi önemlidir. Bulutlu ve kapalı günlerde de ultraviyole ışınlarının %80’i yeryüzüne ulaşabilir.

UVR kaynaklı eritemi etkileyen bazı ana faktörler şu şekildedir;

  • Dalga boyu: UVB, UVA'dan daha eritemojeniktir,
  • Hidrasyon: UVR, nemli ciltte kuru cilde göre daha etkili bir şekilde eriteme neden olur,
  • Ozon tabakası: Artan ozon seviyeleri daha fazla UVR'yi filtreler,
  • Rakım: Daha yüksek rakımlarda daha ince atmosfer daha az UVR'yi emer, rakım yükseldikçe maruziyet artar,
  • Enlem: Ekvatora yaklaştıkça maruziyet oranı artar,
  • Günün saati: UVR'ye maruz kalma, güneşin gökyüzünde en yüksek olduğu saat 10:00 ile 16:00 arasında en fazladır,
  • Mevsim: Tropik bölgelerin dışındaki yerlerde UVR yazın kışa göre çok daha fazladır,
  • Bulut örtüsü: Hafif bulutlar UVR'yi %10 azaltır, bu güneş yanığından korunmak için yeterli olmayabilir.

Güneş yanığı çocuklarda yetişkinlerden daha yaygındır. Nadir durumlarda, güneş yanığı o kadar şiddetli ve yaygın olabilir ki, derinin dermiş tabakasını etkileyerek ikinci derece yanıklara, dehidratasyona veya ikincil enfeksiyona neden olabilir. 

UVR Maruziyetinden Sakının!

Derinin uzun süre UVR’ye maruz kalması, derinin erken yaşlanması ve kırışması, premalign lezyonların gelişimi (solar keratoz) ve malign tümörlerin gelişimi (örneğin, bazal hücreli karsinom, skuamöz hücreli karsinom) dahil olmak üzere çok sayıda zararlı etkiye yol açabilir. Güneş yanığı olan hastalar UV keratiti için risk altında olabilir. 

Tedavi

Küçük güneş yanıklarının belirtileri, soğuk kompresler veya serin, soğuk bir banyo ile bir dereceye kadar giderilebilir. Daha fazla güneşe maruz kalmanın önlenmesi önemlidir. Güneş yanıklarının çoğu ağrılı olabilir ve tedavi öncelikle semptomatiktir. Steroid olmayan anti-enflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) antiprostaglandin etkileri ile ve özellikle erken verildiğinde ağrı ve iltihabı hafifletebilir. Ancak NSAID'ler güneş yanığının süresini kısaltmaz.

Topikal anestetik spreyler veya kremler duyarlılaşmaya ve bunun sonucunda dermatite neden olabilir, bu nedenle önerilmez. Şiddetli eritem veya eşlik eden sıvı kaybı için sıvı replasmanı (oral veya intravenöz) gerekir. Sistemik steroidler erken ve nispeten yüksek dozlarda (40-60 mg/gün prednizolona eşdeğer) verildiğinde güneş yanığının seyrini kısaltmak ve ağrıyı azaltmak için ihtiyaç halinde bazen kullanılır. Topikal steroidler, UV'ye maruz kaldıktan sonra uygulandığında herhangi bir klinik fayda göstermemiştir. 

Korunma

En yüksek risk altındaki kişiler mavi gözlü, kızıl, sarı saçlı, açık tenli kişilerdir. Özellikle en yüksek hasarın olabileceği saatte (10:00 - 16:00 arası) güneşe maruz kalmaktan kaçınmak gerekir. Devamında, yeterli güneş koruma faktörüne (SPF) sahip güneş kremini düzenli olarak kullanmak uygundur. Günlük kullanılan SPF ? 30 olan geniş spektrumlu renkli bir güneş kremi uygun olacaktır. Ortalama bir yetişkinin tüm vücudu için yaklaşık 30 mL yeterlidir. Güneşe çıkmadan en az 30 dakika önce güneş kremini sürmek ve her 2-3 saatte bir veya yüzdükten, terledikten veya kurulandıktan sonra tekrar uygulamak gerekir. Geniş kenarlı şapka, ışıktan koruyucu giysi ve güneş gözlüğü takın. UVA ve UVB korumalı, yüzünüze tam oturan güneş gözlüklerini seçin. Güneş kremi tavsiyelerinin, öğlen güneşinden özellikle saat 10:00 ile 14:00 arasında korunmak, koruyucu kıyafet ve aksesuarlar giymek ve gölgede kalmak tavsiyesiyle birleştirilmesi önceliklidir. Sıkı foto koruma yaşa bağlı kutanöz değişikliklere karşı en iyi savunmadır.

ABD Gıda ve ilaç Dairesi (FDA) tarafından genel olarak güvenli ve etkin olarak kabul edilen kategori 1 güneş kreminde fiziksel engelleyiciler titanyum dioksit ve çinko oksit mevcuttur. Bu inorganik filtrelerin her ikisi de UV'yi saçarak, yansıtarak ve emerek iş görür. Güneş koruyucu kullanımı algısı, yalnızca UV kaynaklı eriteme karşı korumadan, yalnızca eriteme karşı değil, bununla birlikte fotoyaşlanma, dispigmentasyon, DNA hasarı ve fotokarsinojeneze karşı geniş spektrumlu korumaya doğru kaymıştır.

Geniş spektrumlu ürünler ultraviyole A (UVA) ve ultraviyole B (UVB) ışınlarına karşı koruma sağlar. SPF 30, UVB ışınlarının %97'sini engeller. Hiçbir güneş kremi, güneşin UVB ışınlarının %100'ünü önleyemez. Bebekleri ve küçük çocukları özellikle siperlikli şapkalar ve kolları ve bacakları kapatan hafif giysilerle güneş yanığından korumak önemlidir. Amerikan Dermatoloji Akademisi ve FDA, 6 aylıktan küçük bebekler için güneş kremi önermemektedir. Çocuklar için yüze ve ellerin arkasına en az 15 SPF'li güneş koruyucu uygulanması önerilmektedir.

D vitamini

Tüm bu korunma yöntemleri kişilerde güneş koruyucuların d vitamini sentezini etkileyip etkilemediği sorusunu akla getirebilir. Sadece yüz ve el sırtlarının günde 10-20 dakika güneşe maruziyeti, en yüksek düzeyde günlük d vitamini üretimini sağlamaktadır.

Uzm. Dr. Tahir İsmailoğlu

Kaynaklar:

https://emedicine.medscape.com/article/773203-overview

https://www.medscape.com/viewarticle/962704

https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/sunburn/symptoms-causes/syc-20355922

 

Görüşlerinizi Paylaşın