X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Bir Zeytin Tanesinin Düşündürdükleri

Bir Zeytin Tanesinin Düşündürdükleri

Bir Eylül sabahı, kahvaltıda gazeteyi okurken bir zeytin tanesini çatalıma taktım, birden gözüme tarih takıldı; 9 Eylül 2022. İzmir’in kurtuluşunun 100. yılı… Kutlamalar olacak diye çok sevindim.  Az sonra da UNESCO’nun 26 Kasım’ı Dünya Zeytin Ağacı günü olarak kutlayacağını öğrendim.

Zeytin tanesi, Zeytin Ağacı ve İzmir’in kurtuluşunun 100. yılı; birden zeytin, zeytin ağacının tarihsel önemi, barış, bilgelik, uyum ve adaptasyon kavramları ile 100. yıl kafamda bir araya geldi. Evet dedim içimden zeytin yüz yılın sembolü olabilir ve hatta yüzyıldan fazla yaşayabilen bir ağaç olduğu için o dönemin tanığı olan ağaçlar da vardır. Örneğin askerlere gölge yapmış, zeytininden vermiş, onları korumuş ağaçlar var mıdır hala? diye düşündüm.   

Zeytin, M.Ö 3500 yıllarında yiyecek ürün olarak Girit’te yetiştirilmeye başlamış, Samiler ise M.Ö 3000 yıllarında bu bitkiyi yetiştiriyorlarmış.

Zeytin, mitolojinin de konusu olmuş, Homeros bile şiirlerinde sıkça bahsetmiş bu ağaçtan… Kışın yapraklarını dökmeyen, çok uzun ömürlü, yaşam gücü çok yüksek, yok edilmesi çok zor olan bir ağaçtır zeytin ağacı. Kökleri birden fazla olduğu için yere sıkıca tutunan, sanki birden fazla ağaçmış gibi görünen bir yapısı vardır. Herakles, Oleaster’i yani yabani zeytin ağacını (Delice) batının en uzak köşesinden alarak getirmiş ve Olympia’da galip gelenlere vermiştir.  Zeytin yağı da ödül olarak süslenmek için kullanılmıştır.

Victor Hehn[1], Zeytin, Üzüm ve İncir: Kültür Eskizleri adlı kitabında bu üç bitkinin yetiştiriciliğini Cultura olarak tanımlamaktadır. “Hiçbir şey, zeytinliklerin görüntüsü kadar, "kültür, huzur dolu bir düzen ve bu düzenin sürekliliği duygusunu" uyandıramaz içimizde.  Demek ki, "manzara ve ağaç" bir şeyler "öğretebilir" - ama yalnızca doğa manzarası, kültür manzarasına dönüştüğünde…” diye yazıyor Hehn’in kitabında… Zeytin ağaçlarının oluşturduğu manzarayı kültür ile eşleştiren bu kitap, tam da benim içinde bulunduğum duygu durumunu açıklıyor; zeytin yetiştirmek, onun meyvesinden, yaprağından vd. faydalanmak bir kültür işi… Yüzyıllarca yaşayan bu bitkinin bir ağacı en az 400 yıla tanıklık ediyor. Kurtuluş Savaşının geçtiği Ege Bölgesi bu bitkinin en çok yetiştiği yerlerden; o zaman burada Kurtuluş Savaşına ve Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar devam eden sürece tanıklık etmiş zeytin ağaçlarının olması da mümkün değil mi sizce?

Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 29 Ekim 2023’te, Hehn’in 1870’lerde kültürün göstergesi olarak anlattığı üç bitkiden (zeytin, üzüm, incir) olan zeytini (ve tabii diğerlerini de) UNESCO’nun[2] da yaptığı gibi, kültürün bir parçası olduğunu hissederek kutlamalarımızda ele alsak…

Kültürün bu üç bitkide özdeşleştirilmesi beni hem duygulandırdı hem de bu bitkilerin tümünün bizim yaşadığımız bölgede de bulunması çok heyecanlandırdı. Bu yazı ile Cumhuriyet’in kültürel alt yapı ile gelişeceğini, bunun da elimizde bulunan değerlere sahip çıkmak, onları değerlendirmeyi bilmek ile olacağını unutmayalım.

1870’te Hehn’in farkına vardığı ve kitabında konu ettiği zeytin, bu konuda bizlere yol gösterici olsun diye bu konuyu paylaştım sizlerle…

Dr. Ayşe Ergüven

[1] https://www.e-kitaphavuzu.com/kitap/victor-hehn-zeytin-uzum-ve-incir-kultur-tarihi-eskizleri-kitabi-indir.html

[2] https://www.unesco.org/en/days/world-olive-tree

 

Görüşlerinizi Paylaşın