X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Enfeksiyon Hastalıklarında Güncel Durum

Enfeksiyon Hastalıklarında Güncel Durum

 

Grip sezonu henüz resmi olarak başlamadı. Ama okulların açılması ile birlikte ateş, öksürük veya boğaz ağrısı nedeniyle başvurular arttı. COVID dahil üst solunum yolu hastalıkları, birkaç haftadır %25-30 civarında seyrediyor. Özellikle nezle olarak bilinen Rhinovirüs yoğun gözüküyor. 

Mevsimsel koronavirüs, insan metapnömovirüsü ve adenovirüs kontrol altında görünüyor ve endişe verici bir artışları yok. Yaz boyunca düşük düzeylere indiğini izlediğimiz COVID pozitiflik sayısı ise her geçen gün artıyor ve diğer enfeksiyonlara göre daha fazla, Ekim ikinci hafta itibari ile test edilen her iki kişiden birinin pozitif olduğunu görüyoruz.

23 Ekim 2023 haftası itibariyle dolaşımda özellikle 3 virüs yaygın: COVID, Rhinovirüs ve Parainfluenza tip 3 (Parainfleunza tip 3 , çoğunlukla akciğerlerdeki en küçük hava yollarında iltihaplanmadan kaynaklanan pnömoni ve bronşiolit ile ilişkilidir. Bulaşıcılık süresi tam olarak belirlenmemiştir. Bununla birlikte, viral dökülmenin semptomlarınız olmasa bile birkaç ay boyunca sürebileceği gösterilmiştir).

COVID-19


Türkiye’de yaygınlığını çok bilmiyoruz ama Amerika Birleşik Devletleri 30 Eylül'de sona eren haftada tüm vakaların yaklaşık %30'unu "Eris" lakaplı EG.5 varyantının oluşturduğunu açıkladı. EG.5'in diğer varyantları hızlı bir şekilde geride bıraktığı açık, ancak verilere göre diğer varyantlardan daha az öldürücü, "Fornax" (FL.1.5.1) olarak adlandırılan bir diğer varyantın ise vakaların %13,7'sini oluşturarak ikinci en baskın tür olduğu düşünülüyor. Daha nadir bir varyant olan BA.2.86 ("Pirola"), EG.5'ten çok daha az bulaşıcı olduğu gözleniyor ama hastaneye yatış riskinin daha yüksek olduğu düşünülüyor.

Elbette COVID sadece enfeksiyonuyla değil uzun vadede etkileri ile de hala birçok araştırma için ilgi çekiyor. Her geçen gün Uzun (long) COVİD'in patofizyolojisi hakkında yeni bilgiler geliyor. En gözde düşüncelerden biri Uzun COVID’in mitokondriyal disfonksiyonun altta yatan mekanizmalardan biri olabileceğidir. SARS-CoV-2'nin mitokondriyal fonksiyon bozukluğuna neden olduğu kesin mekanizma tam olarak anlaşılmasa da biriken kanıtlar bu düşünceyi destekliyor. SARS-CoV-2 enfeksiyonları, hücrelerde enerji üretiminden sorumlu mitokondriyi değiştirebilir ve bu da oksidatif stresi artırır. Sonuçta bu, mitokondriyal bütünlüğün kaybı ve hücre ölümüyle sonuçlanır. Üstelik viral proteinler mitokondriyal komplekslere bağlanarak mitokondriyal fonksiyonu bozabilir ve bağışıklık hücrelerinin aşırı tepki vermesine neden olabilir. Bu aşırı reaksiyon iltihaplanmaya ve potansiyel olarak uzun süreli COVID semptomlarına yol açıyor olabilir. COVID ve kalp ve dolaşım sisteminizi birçok yönden etkileyebilir. Örneğin, daha hızlı kalp atışına, atriyal fibrilasyona, kan pıhtılarına, oksijen ve besin eksikliğinden kaynaklanan kalp hasarına, kalp kası ve astarında iltihaplanmaya veya Takotsubo sendromuna (kırık kalp sendromu) yol açabilir. İnsanların yaşadığı birçok semptomun, endotele (vücudumuzdaki kan damarlarının iç zarı) zarar veren virüsle bağlantılı olduğuna dair ciddi veriler elde ediliyor. 

Solunum sinsityal virüsü (RSV) 

RSV ise genellikle sonbahar aylarında, gripten hemen önce aktif hale gelir ama henüz dolaşıma girmiş gözükmüyor. Bu sene RSV aşıları, 65 yaş üstü, bebekler ve hamile kadınlar için kullanıma sunuldu. Aşının tüm bu hassas gruplar arasındaki ciddi hastalıkların azaltılmasına yardımcı olacağını umuyoruz. 

Gastroenterit etkenleri 

Bu yıl solunum enfeksiyonlarının yanı sıra birkaç aydır gastroenterit (ishal ve kusma hastalığı) vakaları görüyoruz. COVID’in yeni varyantları gastroenterite neden olabildiğinden ilgi çekici ve dikkat edilmesi gerekiyor. Temmuz/ağustos aylarında etken daha çok norovirüstü ama son bir aydır ona Escherichia coli (E. coli) de eşlik ediyor. Norovirüs dünya çapında akut gastroenteritin en yaygın nedenidir. Yiyecek ve içecekler yoluyla kolayca yayılır. Yıl boyunca görülebilmesine rağmen kış aylarında daha sık görülür. Kuluçka süresi yaklaşık 12-48 saattir. Yani eğer enfeksiyon kaparsanız, muhtemelen maruz kaldıktan sonraki bir veya iki gün içinde tipik semptomlar ortaya çıkar; mide bulantısı, kusma (çocuklarda daha sık), sulu ishal (yetişkinlerde daha sık) ve mide krampları. Escherichia coli bakterisi de kalın bağırsağı enfekte ederek gastroenterit nedeni olabilir. E. coli gastroenteriti genellikle kontamine kıyma, su veya pastörize edilmemiş süt nedeniyle olur. Karın krampları ve kanlı ishal olağan semptomlardır. E. coli sindirim sisteminde doğal olarak ve zararsız bir şekilde bulunur, ancak bazı suşları bağırsak enfeksiyonuna neden olabilir:

Enterohemorajik E. coli (Shiga toksini üreten E. Coli), en önemli alt türüdür. Kanlı ishale (hemorajik kolit) ve bazı kişilerde hemolitik-üremik sendrom adı verilen ciddi bir hastalığa neden olur. Az pişmiş kıyma, pastörize edilmemiş süt, meyve suyu ve kirlenmiş su olası kaynaklardır. Özellikle toplu yaşanan yerlerde kişiden kişiye bulaşma yaygındır. Havuzlarda, göllerde veya su parklarında yüzmeye giden kişiler arasında salgınlar meydana gelebilir. Hemorajik koliti olan kişilerin yaklaşık %5-10'unda, çoğunlukla 5 yaşın altındaki çocuklar ve 60 yaşın üzerindeki yetişkinlerde, hemolitik-üremik sendrom gelişir. Hemolitik-üremik sendromun semptomları kırmızı kan hücrelerinin tahribatı (hemolitik anemi) ile gelişen anemi, yorgunluk, halsizlik ve soluk cilt rengi ile, düşük trombosit sayısı (trombositopeni) ve ani böbrek yetmezliğidir. 

Enterotoksijenik E. coli sulu ishale neden olan iki toksin üretir. E. coli bakterisinin bu alt türü, düşük ve orta gelirli ülkeleri ziyaret edenlerde seyahat ishallerine neden olur. 

Enteropatojenik E. coli sulu ishale de neden olur. Kreşlerdeki ishal salgınlarının yaygın bir nedenidir. 

Enteroagregatif E. coli, diğer alt türlere göre daha hafif ama daha uzun süren ishale neden olur. 

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) dikkat çektiği diğer enfeksiyonlar 

DSÖ, sağlık tesislerinde endişe verici bir hızla yayılan ve artık "acil antimikrobiyal direnç tehdidi" olarak kabul edilen Candida auris hakkında bir uyarı yayınladı. Bizim de laboratuvarımızda birkaç hastada izole ettiğimiz Candida auris, ismine rağmen (auris Latince kulak anlamına gelir), vücudun birçok bölgesini etkileyebilir, kan dolaşımı ve yara enfeksiyonlarına neden olabilir. Kan dolaşımı enfeksiyonları yüksek ölüm oranlarına sebebiyet verebilir. Hastane ortamlarında yaygındır, bazı dezenfektanlara ve antifungal ilaçlara dirençli olduğu için yayılması kolaydır. Candida auris enfeksiyonu için risk faktörleri arasında yakın zamanda geçirilmiş ameliyat, immünosupresyon, diyabet, geniş spektrumlu antibiyotik ve antifungal kullanımı, trakeostomi, ve ventilatör varlığı yer alır. Son çalışmalar yoğun bakım ünitesindeki enfekte hastaların 30 günlük mortalitesinin %31 olduğunu göstermektedir. Son 5 yılda Candida auris'e bağlı enfeksiyonlarda hızlı artış, bazı tesislerdeki yüzeylerin temizlik/dezenfeksiyon seviyelerinin azalmasına bağlı olabilir. Candida auris enfeksiyonlarının azaltılmasında önlemler iyi el hijyeninin uygulanmasıyla başlar. Ellerin sabun ve ılık suyla sık sık yıkanması, diğer zamanlarda ise alkol bazlı el dezenfektanlarının bol miktarda kullanılması gerekir.

Afganistan bu yıl tümü Nangarhar eyaletinde olmak üzere altı çocuk felci vakası bildirmişti; yakın zamanda Khogyani bölgesinde yeni bir vaka tespit edildi. Bu, 2022'de bildirilen iki vakaya göre önemli bir artış olarak kabul ediliyor. Afganistan Halk Sağlığı Bakanlığı, küresel bir yok etme girişiminin parçası olarak yaklaşık 11 milyon çocuğun aşılanmasını amaçlayan ülke çapında bir çocuk felci aşısı programı başlattı. 

Eylül 2023 itibarıyla Polonya'da 23 ölüme neden olan toplam 166 lejyonelloz vakası rapor edildi. Daha yaygın olarak Lejyoner hastalığı olarak bilinen Lejyonelloz, bir bakterinin neden olduğu, şiddeti hafiften şiddetli hastalığa ve bazen de ölümcül zatürre formuna kadar değişen zatürre benzeri bir hastalıktır. Çoğu insan, bakterileri su veya topraktan soluyarak Lejyoner hastalığına yakalanır. Bugüne kadar insandan insana doğrudan bulaşma bildirilmemiştir. Salgının kaynağının bulunmasına yönelik araştırmalar halen devam ediyor.  

Hindistan Hükümeti, Eylül 2023 laboratuvar tarafından doğrulanmış altı Nipah virüsü vakası bildirdi. Zoonotik bir hastalık olan Nipah virüsü enfeksiyonu, yarasalar ve domuzlar gibi enfekte hayvanlarla temas yoluyla insanlara yayılır. Ek olarak, enfekte bir kişiyle doğrudan temas da bulaşmaya neden olabilir, ancak bu yol daha az yaygındır. Nipah virüsü enfeksiyonundan etkilenenler, akut solunum yolu enfeksiyonu ve ölümcül ensefalit gibi ciddi semptomlarla karşılaşabilirler. 

Uzm.Dr. Tutku Taşkınoğlu
 

Görüşlerinizi Paylaşın