X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Konuşanlar Veri Üretiyor (ChatGPT)

Konuşanlar Veri Üretiyor (ChatGPT)

2005 yılının güzel bir bahar günü, iki genç kadın arkadaş sabah kahvesi içmek ve sohbet etmek için Starbucks’a girdiler. Hem konuşuyorlar hem de kahvelerini sipariş ediyorlardı. Ödeme aşamasında kadınlardan biri kredi kartını uzattı, barista kartın “geçersiz” olduğu için ödemeyi alamadığını söyledi. Kadın çok şaşırdı, arkadaşı hemen kendi kredi kartını uzattı. Barista onun kartının da geçersiz olduğunu söyledi. Kadınlar şaşkınlık içinde birbirlerine bakarken kapıdan giren garip giyimli iki kadın ve iki adam yanlarına geldiler, birlikte gitmeleri gerektiğini söylediler. Dışarıya çıktıklarında kadınların bildikleri yerlerden eser yoktu, hayat bambaşkaydı. Kadınlar bilmedikleri bir grubun eline esir düşmüşlerdi. Dünya düzenini değiştiren bir gruptu bu…* (Margaret Atwood, Hand Maid’s Tale[1],[2]). Kanadalı yazar Margaret Atwood, 1985 yılında yazdığı bu roman için “gözleme dayalı ütopya” demiş.

1991 yılında Unix sistemini masa üstü bilgisayarlara eşleyen Linux, bunu bir işletim sistemi olarak sunduğunda “açık kaynak” kavramı da gündeme geldi. Bu sistemler o günlerde, sadece programlama, işletim sistemi ve bilgisayar bilen insanlar ve şirketlerin elindeydi. En önemli kısıt veri idi. Veri girişinin çok çeşitli olması ve dünyanın her tarafından rahatlıkla yapılabilmesi en büyük hayaldi o zamanlar. Veri toplamak üzere insanların “bilgisayarlara bilmek istediklerini” sormaları önemliydi, bunun için oluşturulan Alta Vista, Yahoo ve hatta “Ask the Monk?” gibi platformlar geliştirildi. Sonuncu platformu pek bilen yoktur sanırım ama bugün kullandığımız “Google” kavramına en yakın olan “Ask the Monk?” platformuydu. 1997 yılında “Google” bu platformlara rakip olarak sunuldu ve bugün neredeyse diğer platformları bilen kimse kalmadı[3]. Öyle ki, ben, 1998 yılında Google kullanmaya başladım ve üyelik için onlara az bir para gönderdim. Onlar da bana “Teşekkür” mesajı gönderdiler!.

“Siz düşünüp söyleyin, ben yapayım” zekâsı artık devrede!

Bu aşamalarda en kıymetli nesne “veri” idi. Kim ki veri depolar, güvenli şekilde saklayabilir, istediği şekilde kullanabilir ise dünyada söz sahibi olur, istediğine istediğini yaptırabilir. Ne yaptırabilir mesela?

Bir yazı yazmak istiyorsunuz, bu yazıyı yazabilmek için bugünkü dünyada yazı yazabileceğiniz bir bilgisayarınız ve bir yazı programınız olmalı (Word mesela). Peki yoksa ya da ona para vermek istemezseniz o zaman parasız kullanabileceğiz ChapGPT[4] programı var bugün. Siz yazınızı aklınızdan geçirdiğiniz gibi okuyorsunuz, bu program sizin için okuduklarınızı yazıya çeviriyor ve hatta isterseniz kodunu da veriyor size. Sadece bu mu? Hayır tabii ki.

Mesela bir PC oyunu var aklınızda, ona kod yazmak istiyorsunuz ama kod yazan programlara para vermek istemiyorsunuz. İşte yine ChatGPT devrede, ne yapmak istediğinizi söylerseniz size kod yazıveriyor, hatta uygulamaya geçtiğinizde kodları kontrol edip düzeltiyor. Bu yazılım şekline “Açık Kaynak” deniliyor, yani aklınıza bir şey geldiğinde hemen sisteme dahil olup yapabiliyorsunuz.

Bu sistem veriyi önceden toplayıp kullanılabilir hale getirdiği için “Generative Pre-Trained Transformer” yani önceden eğitim almış değiştirici/düzenleyici sistem olarak adlandırılıyor, “Generative” de bunun platformda üretici olduğunu belirtiyor. “Chat” ise iletişim üzerinde de programlandığını anlatıyor. Tüm bunların arkasında “Artificial Intelligence-AI - Yapay Zekâ” denilen kavram var. “Siz söyleyin, ben yaparım” zekâsı yani. Bu program Kasım 2022’de denenmeye başlandı. Şubat 2023’te  yani neredeyse bir yıl sonrasında ise paralı sisteme geçerek “sadece 20 dolar vererek ne isterseniz yapabileceksiniz” mottosuyla piyasaya girdi. Artık sizin olmadığınız bir toplantıda yine de kendinizi gösterebilirsiniz! [5],[6]

Özetle, veri kullanarak bilgi üreten sistemleri kurabilenler istedikleri cihazları ve makineleri yönetebilirler; ameliyat yapabilirler, uçabilen sistemler yaparlar, bankalara, borsalara hükmederler. Basit bir soru sorma sisteminden başlayan “Ask the Monk?” bugün insanlar hakkında veri toplayan masum gibi görünen ama ciddi olarak sistemleri etkileyebilecek bir yapıya nasıl dönüştü derseniz, bunun yanıtı çok açık: Hepimizi bu ortama bir şekilde dahil ederek. Yani biz sorduk, sorguladık ve veri oluştu, kullanılmaya başlandı. Bu kadar basit aslında!

Bugün ChatGPT kullanımını yasaklamaya çalışan yönetimler var, en yakın tarihteki İtalya mesela. Yapabilirler mi? Bence hayır. En basiti onların da günümüz dünyasında yaşadıklarına göre “para transferi” yapmaları gerekiyor. AI sistemine veri sağlıyorlar. ChatGPT’nin kullanılmamış olması güvenliği sağlamıyor, yani boşuna çaba.

*Peki iki kadın neden esir düştü? Çünkü bulundukları ülkeyi yönetenler, kendilerince sır olduğunu düşündükleri en mahrem bilgiye bile sahipti, yeni kurulan düzende istenmeyen davranışları vardı, esir olmayı hak etmişlerdi. Ütopya gibi ama düşününce gerçek de olabilir.

Bir fikrimi daha paylaşmak istiyorum, internet ortamında bedava sunulan her türlü uygulama bilgi toplamak içindir. Kendinize ait bilgiyi paylaşmak istiyorsanız kısmen de olsa takip edebilmek, sorgulama hakkınızın olması için programlara para verin de kullanın.

 

Dr. Ayşe Ergüven



[1] https://en.wikipedia.org/wiki/The_Handmaid%27s_Tale

 

[2] https://www.sparknotes.com/lit/handmaid/summary/

 

[3] https://en.wikipedia.org/wiki/History_of_Google

 

[4] https://www.zdnet.com/article/what-is-chatgpt-and-why-does-it-matter-heres-everything-you-need-to-know/

 

[5] https://www.zdnet.com/article/openais-dall-e-2-may-mean-we-never-need-stock-photos-again/

 

[6] https://www.bbc.com/news/business-65086798

 

 

Görüşlerinizi Paylaşın