X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Ge Logıq E10s Sonoelastografi Sistemlerinin Ayrıcalıklı İnovatif Özellikleri ve Radyoloji Birimimize Kazandırdığı Avantajlar

Ge Logıq E10s Sonoelastografi Sistemlerinin 
Ayrıcalıklı İnovatif Özellikleri ve 
Radyoloji Birimimize Kazandırdığı Avantajlar

İnsan vücudundaki bir dokunun sertliği, genellikle hastalıklara bağlı olarak değişiklik gösterebilen bir durumdur. Derin doku ve organların sertliğini invaziv olmayan bir biçimde ölçme yeteneği, hastalığın erken teşhisi, evrelemesi ve etkin tedavisi açısından değerli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır.

Elastografi:

Dokuların sertliğini değerlendiren ve tanısal gücü artırmaya yardımcı bir US teknolojisidir. Elastografi ile elde edilen veriler elle palpasyon verilerine benzemekle beraber duyarlılığı daha yüksek ve daha az öznel bir yöntemdir.

Ultrason Kılavuzlu Shear Wave Elastografisi (SWE ve Sonoelastografi):

Ultrason eşliğindeki elastografinin önemli bir avantajı, hareketi görüntüleyebilmesi yani dinamik incelemeyi mümkün kılmasıdır. Ultrason görece düşük maliyetli, kolay erişilebilir ve taşınabilir bir görüntüleme yöntemidir. GE Healthcare LOGIQ™ E10S üzerinde 2-B görüntüleme için SWE teknolojisini, ultrasonografi ile birlikte sağlamaktadır. Memede, bir SWE görüntüsü, lezyonun en sert kısmının elastikiyetinin ölçülmesini ve komşu doku ile karşılaştırılmasını sağlar.

Sonoelastografik Değerlendirmenin Tanıya Sunduğu Katkılar:

- Hepatit tanı ve takibinde, karaciğer fibrozisinin varlığı ve derecesinin belirlenmesinde sonoelastografinin tanısal gücü giderek artmaktadır.

- SWE, standart B-Mod ultrason görüntüsüne ek olarak kullanıldığında meme kitlelerini sınıflandırmanın doğruluğunu artırabileceğine ve gereksiz biyopsileri önleyebileceğine dair değerli kanıtlar vardır. GE LOGIQ E10S sonoelastografi sistemini kullanan bir çalışmada, 223 hasta üzerinde SWE uygulaması yapılmış ve yüksek duyarlılık ve özgüllük ile kötü huylu ve iyi huylu meme lezyonlarının ayırt edebildiği gösterilmiştir.

- Tiroid nodüllerinin  sınıflandırılması için SWE’nin potansiyelini değerlendiren çalışmalar, malign nodüllerin, benignden önemli ölçüde daha yüksek sertliğe sahip olmasıyla umut verici sonuçlar göstermiştir. Ayrıca SWE ile ölçülen sertliğin; Hashimoto tiroiditi, Graves hastalığı ve Riedel tiroiditi gibi tiroid hastalıklarında da arttığı gösterilmiştir.

- Transrektal ultrason, prostat görselleştirmesi için en yaygın görüntüleme yöntemidir, ancak kanserli lezyonlar izoekoik görünebileceğinden ve iyi tanımlanmış sınırlar olmadan sıklıkla çok odaklı olabileceğinden, B-Modu, PCa'yı teşhis etmede zayıf bir duyarlılığa sahiptir. PCa, sağlıklı prostat dokusundan daha sert olduğu için, tespiti ve lokalize edilmesi için SWE’ye artan bir ilgi vardır.

UGAP (Ultrasound-Guided Attenuation Parameter):

Ultrason Kılavuzlu Atenüasyon Parametresi, ses dalgasının zayıflamasını ölçmek için gerçek zamanlı, görüntü kılavuzlu bir tekniktir. Bu yöntem karaciğer yağlanmasının (hepatosteatoz) sayısal ve objektif olarak belirlenmesini sağlar. Bu sayede karaciğer yağlanmasının tanısı ve evrelenmesinde subjektif değerlendirme ve yorum farklılıklarını önler.

4-Boyutlu Sonografik Görüntüleme:

Özellikle fetal görüntüleme için kullanılan standart 4-Boyutlu sonografik görüntülemesinin yanısıra, alınan sonografik görüntülerin tomografide olduğu gibi kesitler halinde incelenmesine olanak sağlayan inovatif bir teknik, radyoloji birimimizdeki GE LOGIQ E10S cihazının önemli ayrıcalıklarındandır. Sadece fetal görüntülemede değil özellikle karaciğer, böbrek, dalak gibi solid organ kitle lezyonları ve bu lezyonların vasküler (damarsal) yapılar ile ilişkisi ve de doğrudan damarsal hastalıkların, 4-Boyutlu ve kesitsel olarak incelenmesine olanak tanıyan ultrasonografi pratiği için yeni ve özel bir teknoloji bu cihazla, “Düzen Sağlık Grubu” tarafından hizmete sunulmaktadır.

 

Görüşlerinizi Paylaşın