X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Zamanın Ruhu ve Yeni Bağımlılıklar

Zamanın Ruhu ve Yeni Bağımlılıklar

Her dönem; toplumsal dinamikler, teknolojideki gelişmeler, doğal afetler, savaşlar, göçler gibi faktörlerle şekillenen; o döneme hâkim olan bir “düşünme ve hissetme tarzıyla”, “zihniyetle” tanımlanabilir. Zamanın ruhu olarak adlandırılan bu kavramı anlamak,  toplumların dönüşümünü çözmenin de temelini oluşturur.

Son iki yıldır içinde bulunduğumuz pandemi süreci, yalnızca biz insanların ruhunda değil, zamanın ruhunda da çarpıcı bir dönüşüme yol açtı. İzolasyon gerekliliği beraberinde,  iş, eğitim ve sosyal yaşamın dijital ortama taşınmasını getirdi. Ekranlar önünde hareketsiz geçirilen süreler, tarihte hiç olmadığı kadar keskin bir ivmeyle arttı. Bilim kurgu senaryolarında önümüzdeki on yıllarda gerçekleşeceğini olası gördüğümüz birçok kurgunun, beklenenden çok daha hızlı bir şekilde; nerdeyse haftalar, aylar içinde; yaşantılarımıza girdiğine tanık olduk. Yakın zamana kadar mesafeli durduğumuz kripto paralara yatırım araçları olarak daha sıcak bakmaya başladık. Hızını alamayıp kendi sakin dünyalarında kripto para madenciliğine girişenlerimiz bile oldu. Telif hakkı kavramına bambaşka bir boyut kazandıran; dijital sanat eserlerini ve diğer koleksiyonları, blok zincirinde ticareti kolay doğrulanabilir varlıklar haline getiren NFT (non fungible token-değiştirilemez jeton); dijital sanat üreticilerini saatler içinde multi milyarderlere dönüştürdü.

Sosyal medyanın bilinen ve alışılmış platformları bizi kesmeyince, meta-evren’e (metavers’e) adım attık. Gerçek ve sanalı bilim kurgu vizyonunda birleştirip, avatarlarımızla bu dijital dünyada farklı cihazlar arasında hareket edip sanal ortamda başka avatarlarla iletişim kurabilir, alışveriş edebilir, eğitim alabilir, mal mülk sahibi olabilir; kısaca her yönüyle var olabilir hale geldik.

Bizi bu “cesur yeni dünya ” da var edecek araçlarımıza, teknolojinin sunduğu bu “yeni hayata” dolu dizgin bağlı ve bağımlı olduğumuzu fark etsek bile görmezden gelerek, değişik bir “zamanın ruhu” yaratmaktayız. Teknolojinin bizi zihinsel, finansal açıdan en özgür kılacak olanakları yarattığı bir dönemde ; çelişkili biçimde teknolojik araçlara ve onlarla gelen yeni alışkanlıklarımıza saplanıp, bağımlı hale geliyoruz.  Günümüz dünyasında biçimlenen bağımlılıklarımızdan bazılarını şöyle özetleyebiliriz.

  • İnternet ve modern teknoloji bağımlılığı:

İnternet bağımlılığı genç yaş gruplarını daha çok etkileyen, özellikle sosyal medyanın aşırı kullanımıyla dopamin patlamasına yol açan, böylelikle bağımlılığın körüklendiği,  kişiyi gerçek yaşamdan, aile ve arkadaş ilişkilerinden soyutlayan, internet erişimi olmadığında kişinin huzursuzluk, anksiyete, boşluk gibi yoksunluk bulguları hissettiği durumdur.

Mobil telefonlara ve benzer araçlara psikolojik bağımlılık geliştirip, bunlar olmadığında yoğun kaygı ve yoksunluk belirtileri göstermek olarak özetlenebilecek Nomofobi de modern teknoloji bağımlılığının en sık rastlanan formlarından biridir. Nomofobik bireyler phubbing denilen bir davranış kalıbı geliştirmiş olabilirler. “Phone” ve “snubbing”; “telefon” ve “küçük görme” sözcüklerinden türetilen “phubbing”; bir kişinin yanındaki kişi veya kişiler yerine cep telefonuyla ilgilenmesi anlamına geliyor. (https://ebulten.duzen.com.tr/guncel-saglik-haberleri/phubber-msnz-phubbing-maduru-musunuz bağlantımıza ulaşarak phubbing ilgili anketimizi bulup kendinize uygulayabilirsiniz)

  • Oyun bağımlılığı: Çok sayıda kullanıcının dahil olduğu sanal ortamlarda, gerçek dünya durumlarının da simüle edildiği oyun kurguları, dürtüsel davranışları besleyerek ve dopamin artışını uyararak oyun bağımlılığına yol açmaktadır.

Oyun bağımlılığı kumar bağımlılığına çok benzer örüntüler içermektedir. Özellikle ergenler için yaşamsal tehdit oluşturma potansiyeline sahiptir. Bağımlılar gerçek dünyadan tamamen kopabilmekte; yemek, içmek, uyumak gibi temel fizyolojik ihtiyaçlarını unutabilmektedirler. Bunun ötesinde bazı oyun kurgularının intihar, şiddet eğilimi , seks bağımlılığı gibi patolojileri besleme riski çok yüksektir. Oyun platformlarının kontrolsüz interaktif ortamı ,çocuk ve gençlerin duygusal ve cinsel istismarı için de zemin yaratabileceğinden velilerin farkındalığı çok önemlidir.

  • Gerçek veya sanal kumar bağımlılığı: Kazanma dürtüsünün doyurulmasına ve kazanma anında yaşanan hazza yönelik dopamin temelli güdülenme; kumar bağımlılığının temelini oluşturmaktadır. Dünya nüfusunun %1 – 2’si kumar bağımlısıdır. Sanal dünyada, özellikle bahis siteleri gibi ortamlarda kumar aktivitelerinin önlenemez artışının, bu yüzdeyi daha da arttıracağı öngörülmektedir.
  • Seks bağımlılığı: Modern toplumda yeni medya araçları, siberseksi olası kılan internet platformları seks bağımlılığında da artışa yol açmıştır. Diğer bağımlılıklar gibi, seks de bireyin gerçeklerden kaçmasına, anksiyete duygusundan kısa süreli de olsa kurtulmasına ve dopamin temelli hazza hizmet ettiği için; bazı koşullarda bağımlılığa yol açabilir. Kadınların %3’ünün, erkeklerin %8’inin seks veya ilişki bağımlılığından muzdarip olduğu düşünülmektedir.

Sosyal medya yalnızca narsizmi ve yüzeyselliği tetiklemekle kalmayıp, hem bireyin kendini sergilemesine, hem de başka bireylerin sergilediklerini izlemesine zemin yaratmaktadır. Bağımlılıklardan arınmak zordur; sosyal medya aracılıklı seks bağımlılığı ise, akışta sürekli var olan materyaller sebebiyle daha da zor olmaktadır.

Özellikle çocuk ve gençlerin sosyal medya kullanımları; istismar riski sebebiyle de aileleri tarafından yakından takip edilmelidir.

  • Madde bağımlılığı: Kokain, eroin gibi yasadışı uyuşturucuların yanı sıra, kullanımları özel reçeteye bağlı ilaçların istismarı da, günümüzde küresel bir halk sağlığı sorunudur.
  • Tütün ve sigara bağımlılığı: Sigara erkeklerde akciğer kanserlerinin %90’ından, kadınlarda%70’inden sorumludur. Kalp damar hastalıkları için majör risk faktörüdür. 2019’da 1,1 milyar insanın sigara tüketmekte olduğu ve sigaranın her 5 erkekten 1’inin ölümünden sorumlu olduğu bildirilmiştir.
  • Alkol bağımlılığı: Sosyal ortamlarda tüketilebilir olması, maalesef alkolün bağımlılık potansiyelini ve sağlık üzerindeki zararlı etkilerini maskelemek yönünde bir algı yaratmaktadır. Alkol bazı kanser türlerinde, nörodejeneratif hastalıklarda; altta yatan sebepler arasındadır. Trafik kazaları ve şiddet olaylarında da alkol kötüye kullanımı önemli bir risk faktörüdür. Yalnızca ABD’de, 2019 yılı verilerine göre 14,5 milyon kişi alkol kötüye kullanımından muzdariptir.
  • Yemek bağımlılığı: Yiyecekler beyin kimyasını tıpkı bağımlılık yapıcı ilaçlar gibi etkileyebilirler. Özellikle paketli, katkı maddeli, früktoz şuruplu gıdaların küresel ölçekte ulaşılabilirliğinin artması; insanları sağlıklı beslenmekten uzaklaştırmakta ve dürtüsel yeme davranışlarını körükleyebilmektedir.

Dürtüsel yemek krizlerinde kişi yemek yiyerek dopamin salgılanmasını tetikler ve bu dopamin salgısının sonucunda mutluluk, haz, doyuma ulaşma , ödüllenmiş olma hislerini yaşar. Reklam endüstrisi de “ kişinin yiyecekle kendini ödüllendirmesi” kavramı üzerine odaklanmaktadır. Yemek krizleri her seferinde dürtüsel biçimde doyurulduğunda oluşan kısır döngü, dopamin temelli bağımlılık yaratır. Önceden 3 kaşık dondurmayla yaşanan haz, bağımlılığın pekişmesiyle, zamanla daha yüksek miktarlarla ancak mümkün olmaya başlar. 

  • İş bağımlılığı: Bireysel performans beklentisinin yüksek olduğu, bireyin öz değerinin statüyle belirlendiği veya aşırı çalışmanın idealize edildiği toplumlarda iş bağımlılığı daha sık gözlenmektedir. Modern insanın önemli açmazlarından biri iş-özel hayat dengesini sağlamaktır.
  • Kafein ve diğer ksantinlerin bağımlılığı: En bilinen metilksantinlerden olan kafein ve teofilin kahve, siyah çay, yeşil çay, kakao ve mate çayı gibi günlük hayatımızda sıkça tükettiğimiz kaynaklarla hergün aldığımız maddelerdendir. 

Her ne kadar masum görünse ve sosyal olarak kabul görse de, kafein ve teofilin bağımlılık yapıcı maddelerdir. Kafein için günlük tüketimin 400-600 mg’ı aşmaması önerilse de, bireysel toleransa göre bu eşik değer bazı kişilerde daha düşük de olabilir.

Bağımlılıklarla ilgili en önemli sorun ; yıkıcı davranışa yol açmadıkları sürece göz ardı edilip önemsenmemeleridir.  Kötüye kullanım ile bağımlılık arasındaki sınırların ayrımında olmak ve henüz kötüye kullanım başlamadan önce tedbirler almak; bağımlılıkla mücadelenin en etkin yoludur.

Dr. Özlem Aker

Kaynaklar:

https://www.caminorecovery.com/blog/top-10-addictions-in-modern-society/

https://www.psychiatria-danubina.com/UserDocsImages/pdf/dnb_vol32_noSuppl%203/dnb_vol32_noSuppl%203_382.pdf

https://www.niaaa.nih.gov/publications/brochures-and-fact-sheets/alcohol-facts-and-statistics

https://www.thelancet.com/infographics/tobacco#:~:text=The%20number%20of%20smokers%20worldwide,5%20deaths%20in%20males%20worldwide.

http://bridgesofhope.com.ph/index.php/how-social-media-can-feed-sex-addiction/

https://www.healthline.com/nutrition/how-food-addiction-works#:~:text=When%20acting%20on%20cravings%2C%20the,the%20dopamine%20it%20was%20missing.

https://link.springer.com/referenceworkentry/10.1007/978-88-470-5322-9_18?noAccess=true

https://www.mayoclinic.org/healthy-lifestyle/nutrition-and-healthy-eating/in-depth/caffeine/art-20045678

 

Görüşlerinizi Paylaşın