X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi

Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi

5 Aralık Türk Kadının Seçme ve Seçilme Hakkı

Her sabah sevinç ve minnetle uyanma sebeplerimden biri 89 yaşında!

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’in ilanından aylar önce Konya’da yaptığı bir konuşmasında kurulacak olan yeni rejimde Türk kadının alacağı rolü şu ifadeleriyle ortaya koymuştu: 

Daha selâmetle, daha dürüst olarak yürüyeceğimiz yol vardır. Büyük Türk kadınını mesaimizde müşterek kılmak, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, Türk kadınını ilmî, ahlâkî, içtimaî, iktisadî hayatta erkek şeriki [ortağı], refiki [arkadaşı], muavin [yardımcı] ve müzahiri [yardım eden] yapmak yoludur.” 

Türkiye yükselecekse toplumu oluşturan bütün bireylerinin katkılarıyla yükselecekti. Bu amaç etrafında, Türk kadınını erkekle her alanda eşit bir konuma getirme hedefine yönelik adımlar atıldı. 1924’te Tevhidi Tedrisat Kanunu ile eğitimde ve 1926’da Türk Medeni Kanunu ile hukuki zeminde temel haklarına kavuşan Türk kadını, siyasi haklarını aşamalı olarak elde etti. 1930’da yerel seçimlere, 1933’te muhtar seçimlerine katılan Türk kadını, 5 Aralık 1934’te yapılan anayasa değişikliğiyle milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuştu. Gazi, Türk kadınının elde ettiği bu kazançlardan duyduğu memnuniyeti şu sözleriyle ifade etmişti: 

Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasî hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir… Uygar memleketlerin birçoğunda kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu salâhiyet ve liyakatle kullanacaktır… En mühim inkılâplarından birini anmış oluyoruz.”

Türk kadınının siyasi haklarını kazanmasından kısa bir süre sonra “Uluslararası Kadın Birliği Kongresi” 18-24 Nisan 1935 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi. Dünya kamuoyu kongreyi yakından takip ederken, Cumhuriyet Türkiye’sinin kadına verdiği değeri takdirle karşılamış; kongreye Mısır delegesi olarak katılan Sitti Şaravi şu ifadelerde bulunmuştu: “Biz Mısırlılar zaten Atatürk’ü çok sever ve onun açtığı yolda yürümeyi şeref biliriz. Siz O’na ‘Atatürk’ dersiniz. Biz ise O’nu ‘Ata Şark’ diye anarız. Çünkü yalnız Türkiye’nin değil bütün şarkın ve bilhassa kardeş Mısır’ın da Atası ve önderidir.” 

100. yılını geride bırakan Cumhuriyet idaresi altında Türk kadını her alanda başarılarından söz ettirmişti. Tarihçi Prof. Dr. Afet İnan, Kimyager Prof. Dr. Remziye Hisar, Doktor Hatice Safiye Ali, savaş pilotu Sabiha Gökçen, ilk kadın muhtar Gül Esin, Avukat Süreyya Ağaoğlu, oyuncu Afife Jale, heykeltıraş Sabiha Bengütaş, opera sanatçısı Semiha Berksoy, dünya güzeli Keriman Halis Ece başarılarıyla ilk akla gelen Türk kadınları arasında yer almaktadır.

Günümüz dünyasında ise A Milli Voleybol Takımımız ve Cumhuriyetimizin 100. Yılında pek çok madalya kazanan kadın sporcularımız yanında; Cana Dağdeviren ve Ebru Baybara Demir son dönemde adını sıkça duyduğumuz kadınlar arasında. 

Kendini “Ben bir Sosyal Gastronomi Şefiyim. Yaptığım yemeğin lezzeti kadar, o yemeğin kaç kişinin hayatını değiştirdiği ile ilgiliyim.” Sözleriyle tanıtan Ebru Baybara Demir; Gastronomi dünyasının Nobel’i olarak adlandırılan Basque Culinary World Prize (BCWP) 2023’ün kazananı Şef Ebru Baybara Demir,  bu ödülü Türkiye’ye taşıyan ilk şef oldu. 6 Şubat depremleri sonrası depremzedelerin yemek ihtiyacını karşılayabilmek için seferber oldu.

İyi kalpli insanlara, özellikle de yeni nesillere ilk öğretmen olacak iyi kalpli kadınlara, ihtiyacımız hiç bitmeyecek. Yeni yılın çevremizi bu iyi kalpli insanlarla çevrelemesini dilerim.

 

Uzm.Vet.Hek. Yudum İki Yakın


 

Görüşlerinizi Paylaşın