X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Doğanın İnsana İhtiyacı Yok Ama Bizim Doğaya İhtiyacımız Var!

Doğanın İnsana İhtiyacı Yok Ama Bizim Doğaya İhtiyacımız Var!

İklim Krizi Evet Gerçek-Mücadele Edebiliriz!

Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi (EFFIS)** verileri, orman yangınlarının yok ettiği alan miktarında 2021 yılında olağanüstü artış olduğunu gösteriyor.

Ağaç dikmenin iklim değişikliğine karşı etkisi ekilecek ağaç cinsine göre değişmekle birlikte 1 ağacın ortalama 1 ton karbon depoladığı, bir Avrupa Birliği (AB) vatandaşının yılda ortalama 5-7 ton karbon salınımı yaptığı bilinmekte. Karbon depolama kapasite ağaç çeşidine göre değişiklik göstermekte. AB 2030 yılına kadar 3 milyar ağaç dikmeyi hedefliyor. Ağaçlar kütük ormanı olacak şekilde planlanır ise yaklaşık 12 sene boyunca tüm ağaçlar karbon depolamaya katkı sağlayacaktır. İklim değişimi ile mücadele sadece ağaç dikerek sağlanamayacağı için AB bu ağaçlandırma projesinde biyolojik çeşitliliği artırmayı hedefliyor.

Türkiye'de 2008- 2020 yılları arasında her yıl ortalama 20 bin 760 hektarlık alan yanarken, bu miktar son 8 ayda yüzde 755 arttı. 2021'in Ocak ile Ağustos ayları arasında kül olan ormanlık alan 177 bin 476 hektara ulaştı. Her sene ortalamanın üzerine çıkan yangın ülke politikamızda yetersizlik olması yanında toplumumuzun da doğayla barışık yaşam konusunda bilinçli olmadığını göstermektedir.

Ağustos ayı boyunca süregelen orman yangınlarında büyük oranda kızılçam ormanlarımız yandı. Ancak Prof. Dr. Tolunay, bu ağaçların yangınlara karşı uyum sağlamayı öğrendiğini söylüyor. Kozalakların yanmadığını, külün üzerine düştüğünü, kozalaklardan düşen tohumların da bir süre sonra filizlendiğini dile getiriyor. Aynı şekilde yanan makilerin de üst kısımlarının yandığını, köklerinin toprak altında canlı kaldığını dile getiren Tolunay, yanan arazilerde yapılacak ağaçlandırmalarda toprağın bilinçsiz olarak kazılıp bu kök ve tohumlara zarar verilmemesi gerektiğini vurguluyor. TEMA Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Dr. Hikmet Öztürk de, bölgedeki ormanın doğasının korunması için yapılacak çalışmanın "restorasyon çalışması" olması gerektiğini belirtiyor.

Bu nedenle yapılması gereken ilk ve en önemli şeyin fidan dikmek yerine, yanmış araziyi kontrol altına alıp, koruyup, gözlemlemektir. Fidan dikmek ekosistem oluşturmak değildir, ölen hayvan türlerinin ve ağaçların yeniden araziye gelmelerini beklemek 20-25 yıl sürecek.

Doğal afetler karşısında insanın aczi her zaman olacaktır. Yine Ağustos ayı içerisinde Karadeniz bölgesinde yaşanan sel felaketi, özellikle Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinin yok oluşu bu acizliğimize örnek oldu. Ancak bu acizliğimizi bilim ile güçlendirmek, doğal afetlere karşı savunmamızı artıracak, doğal afetleri değil ama kayıplarımızı önleyecektir. Dere yatağına yapı inşa ederken yapılması gerekli kurallar, yeni bir yerleşke oluştururken doğal koşullara uyumlu mekanlar yaratmak bugün sahip olunan bilgi ve teknoloji ile mümkündür.

Kişisel çıkarlar peşinde koşmadan, dürüst iş ahlakı ile çalışmak doğal afetlerden gelen zararın kader olmadığını bizlere gösterecektir.

Ormanlarımızın, canlılarımızın ve ekosistemimizin yok olduğu bu yaz doğanın önemini hatırlamak çok önemli. Kirliliğimizi azaltan, havamızı temizleyen, suyumuzu arındıran, kıyılarımızı koruyan ormanların büyümesine izin verelim.

24 Temmuz – 20 Ağustos arası Türkiye’deki orman yangınları- NASA yangın haritası*

Kaynak:

*https://firms.modaps.eosdis.nasa.gov/map/#t:adv;d:2021-07-24..2021-08-20;l:country-outline;@32.9,38.7,7z

** Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi (EFFIS)-Euronews https://tr.euronews.com/2021/08/15/turkiye-de-2021-de-yanan-ormanl-k-alan-miktar-gecen-y-llara-gore-yuzde-755-artt

https://www.dw.com/tr/ormanlar-yan%C4%B1yor-ye%C5%9File-d%C3%B6n%C3%BC%C5%9F-m%C3%BCmk%C3%BCn-m%C3%BC/a-58743562



 

Görüşlerinizi Paylaşın