X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

10 Kasım: Mustafa Kemal Atatürk’ü Anma ve Anlama Günü

10 Kasım: Mustafa Kemal Atatürk’ü Anma ve Anlama Günü

Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm günü olan 10 Kasım; 1938’den beri matem günü olarak anılır. Öğrenciler ezberledikleri şiirleri okurlar, okullarda, işyerlerinde, evlerde anma törenleri olur.

 Oysa Türkiye Cumhuriyeti Devleti çatısı altında yaşayanların Mustafa Kemal Atatürk ve cumhuriyetin diğer kurucuları için bundan daha fazlasını yapmaya borçları vardır.  10 Kasım’ı yalnızca bir matem gününe indirgemek, Atatürk’ü anlamak, yaptıklarını her yönüyle değerlendirip kavramak ve onun attığı temelleri ileri taşımak bakımından yeterli olmayacaktır.  Nitekim Mustafa Kemal Atatürk de hayattayken, odak noktasının kendinden ziyade Türkiye Cumhuriyeti Devleti olması gerektiğine işaret etmiştir: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.“

Mustafa Kemal Atatürk askeriyede aldığı fevkalade matematik, fizik, coğrafya, yabancı dil bilgisi temelinin üzerine hayatı boyunca bir an bile vazgeçmediği sürekli öğrenme azmi sayesinde asker, teknokrat, bürokrat, diplomat, stratejist, yönetici, devrimci yönleri mükemmel biçimde gelişmiş, bilim temelli- kanıta dayalı düşünce yolunu takip eden, sorgulayıcı bir zihne sahip, vizyoner bir liderdi.

Yaşamı boyunca farklı dillerde okuduğu kitap sayısı yaklaşık 4 bin civarında olan Mustafa Kemal Atatürk, kendisi de 9 kitap yazmıştır. Bu kitapların arasında “Geometri” ders kitabı ve “Güneş-Dil Teorisi: Ulus Dil Yazıları-Etimoloji Morfoloji ve Fonetik Bakımından Türk Dili” gibi kitapların yer alması onun çok yönlülüğünün önemli göstergeleridir.

 Askerlikle ve yönetimle ilgili birikimlerini ise şu kitaplarda paylaşmıştır:

1) Nutuk

2) Takımın Muharebe Talimi

 3) Cumalı Ordugahı

4) Tabiye Tatbikat ve Seyahati

5) Bölüğün Muharebe Talimi

6) Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (Subay ve Komutan ile Konuşmalar)

7) Tabiye Meselesinin Halli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih

Atatürk’ü gerçekten anlamak isteyen herkesin; hamasi duyguların ötesine geçebilmesi ve eserlerine, devrimlerine hâkim olabilmesi için onun, kendi içinde bulunduğu zamanın şartlarına göre şekillenen, ancak birçok alanda zamanını aşmış, her zaman çağdaşlığı işaret eden düşünce yapısını kavraması; önemli bir başlangıç olabilir. 

Bu 10 Kasım’da Mustafa Kemal Atatürk’ü anarken ve anlamaya çalışırken onun şu sözlerine kulak verelim:

''Ben, manevî miras olarak hiçbir âyet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında belki gayelere tamamen erişemediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar.'

 

Görüşlerinizi Paylaşın