X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Yerinde Karar Döneminde COVID-19 Pandemi Verilerinin Analizi

Yerinde Karar Döneminde COVID-19 Pandemi Verilerinin Analizi

Pandemi sürecinin kontrolü amaçlı ilk tedbirlerin alınmaya başladığı günden bugüne yaklaşık bir yıl geçti. Tedbirler zaman içinde ortaya çıkan veriler dikkate alınarak değiştirildi, sıkılaştırıldı veya esnetildi. Yazımızın hazırlandığı günler itibari ile yaşanan sıcak gelişme ise 1 Mart 2021 tarihinde başlatılan (grafiklerde kesik mavi çizgi ile belirtilmektedir) yerinde karar döneminin, 13 Nisan 2021 tarihi itibari ile kısmi kapanma şekline dönüşmesidir. Yerinde karar döneminde tedbirler normalleşme seviyesinde gevşetilmiş ve bu sürecin başında gözlenen ortalama 5 bin düzeyindeki günlük vaka sayılarının maalesef 60 bin bandının üzerine yükselmesi ile sonuçlanmıştır. Pandeminin dünyada yönetimine bakıldığında gördüklerimiz, verilerin iyi irdelenmesinin karar vericiler tarafından bilim insanlarının bilimsel verilerine dayanarak ülkenin ekonomik göstergeleri arasındaki dengenin gözetilerek belirlendiğidir. Ülkemiz özelinde alınan tedbirler ile ekonomik veriler arasındaki ilişki bu yazının konusu değildir. Pandeminin başından bu yana resmi verilerin sunum şeklinde farklı dönemlerde değişikliklere gidilmesi nedeniyle, en son değişikliğin yapıldığı 12 Aralık 2020 tarihinden bugüne verileri analiz ettik. Bu bültenimizde, yerinde karar döneminde (1 Mart 2021/grafiklerde mavi çizgi ile belirtilmiştir) uygulanmaya başlayan 65 yaş üstü ve 18 yaş altı için kısıtlamaların kalkması, yüz yüze eğitime başlanması ve serbestliğin artmasına bağlı olarak söz konusu kararın verilere -özellikle Mart ayının ikinci haftasından itibaren (16 Mart 2021/grafiklerde yeşil çizgi ile belirtilmiştir)- nasıl yansıdığına ve ortaya çıkan tablonun 2020 Aralık ayında yaşadığımız pik dönemi verileri ile karşılaştırılmasına yer verildi. Bu kapsamda ilk olarak Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan verilere ve yapılan tanımlamalara bağlı kalmaya çalıştık. Sağlık Bakanlığı Tanımları: Test: Tanıya yönelik yapılan rtPCR testi Vaka sayısı: Tanıya yönelik yapılan rtPCR test pozitif sayısı Hasta: Sağlık sistemine iş yükü oluşturan vakalar Metinde yer alan diğer tanımlar: Aktif Vaka Sayısı: Toplam vaka sayısından toplam ölüm ve toplam iyileşen sayılarının çıkartılması ile elde edilmiştir. Sağlık bakanlığı tarafından verilen sayılar üzerinden hesaplanmaktadır. Düzeltilmiş Ölüm Oranı: Ölüm oranının, ölenlerin sayısının belirli bir süre (14 veya 21 gün öncesi) vakaların bir sonucu olduğu varsayımı altında ölen sayısının ilgili vaka sayısına oranı ile elde edilmiştir. 20 Nisan 2021 itibariyle 2020 Aralık ayına göre artışlar grafiklerden de izlenebileceği üzere aşağıda özetlenmiştir; Test sayısı yaklaşık 1.5 kat artmıştır (A. Günlük Test Sayısı Grafiği). Artışın tarama amaçlı değil, vaka başvurusundaki artış ile ilgili olduğu düşünülmektedir. Bunun en belirgin göstergesi test sayılarının vakaların artış trendine göre değişiklik göstermesidir. Laboratuvarımızda son bir haftalık verilere göre PCR test pozitif oranı yurtdışı çıkış nedeni ile başvuran kişilerde yaklaşık %3 (12/408), semptomlu veya temaslı kişilerde yaklaşık %10,5 (96/914) olarak gözlemlenmiştir. Vaka sayısı yaklaşık 2 kat artmıştır (B. Günlük Vaka Sayısı Grafiği). Toplam Aktif Vaka sayısı yaklaşık 2.5 kat artmıştır (C. Toplam Aktif Vaka Sayısı Grafiği). Günlük Vaka/Test oranında çok az bir artış gözlenmiştir (%1-3) (D. Günlük Vaka/Test Oranı Grafiği) Yukarıda özetlenen artışlar ile birlikte; Günlük Hasta sayısı yaklaşık %60 azalmış (E. Günlük Hasta Sayısı Grafiği) Hasta/Vaka Oranı yaklaşık olarak %25 lerden %5 lere kadar gerilemiş (F. Günlük Hasta/Vaka Oranı (%) Grafiği) Ağır Hasta sayısı yaklaşık %65 azalmıştır (G. Günlük Ölüm ve Toplam Ağır Hasta Sayısı Grafiği) Bu azalmalara rağmen aşağıdaki ölüm oranları ve ağır hasta – ölüm sayısı ilişkilerinde görülen değişimler yorumlamaya değer durumlar olarak dikkat çekmektedir; Toplam vaka sayısındaki ölüm oranı %3 seviyesinden %5’ e yükselmesi (H. Toplam Ölüm Oranı (%) Grafiği) Toplam vaka ölüm oranındaki artışın, günlük açıklanan vakalardaki ölüm oranını ifade eden günlük vaka ölüm oranına yansımaması (I. Günlük Vaka Ölüm Tanı (%) Grafiği). Bu grafikte 1 Mart 2021 tarihi sonrasında 14 ve 21 gün için yapılmış düzeltmeler arasında oluşan makas dikkat çekmektedir. 21 gün için düzeltilmiş günlük vaka ölüm oranı, Şubat ayına kadar 14 gün için düzeltilmiş günlük vaka ölüm oranının altında iken, Mart ayı itibari ile üstte seyretmeye başlamıştır. Bu durum hastanede yatış süresinin Mart ayı başı itibari ile uzamaya başladığı şeklinde yorumlanabilir. Bu durum özellikle genç popülasyondaki etkilenme ile ilişkilendirilebilir. Ağır Hasta sayısı ile Günlük Ölüm sayıları arasındaki ilişkinin ölüm sayılarındaki artış yönünde bozulması- Ağır hasta sayısındaki seyre göre beklenen ölüm sayısı 100 civarında olması gerekirken yaklaşık 300 civarında seyretmektedir.- (G. Günlük Ölüm ve Toplam Ağır Hasta Sayısı Grafiği) Ölümlerin ikiye katlanma hızı artmaktadır ( J. Toplam Ölüm Sayılarının x2 Katlanma Süresi Grafiği) Dikkat çeken bu değişikliklerin yorumlanması, açıklanan resmi verilerin yetersizliği nedeniyle aşağıdaki soruların cevapları ile ilişkili olacaktır; Varyantların etkisi ile ağır hasta sayısının azalmasına rağmen, ağır hasta olarak tanımlanan bireylerde ölüm oranlarının artması mı? Aşılama sürecinin oluşturduğu güvenle esnetilen tedbirlerin de etkisi ile ağır hastalık ve ölüm risk gruplarında bulunan bireylerde ölüm sayılarının artması mı? Hastalığın hafif etkilerle seyretmesi beklenen genç nüfusta, vaka sayılarının artışına orantılı şekilde ölümlerin artması mı? Genel olarak verilen yoğun bakım doluluk oranının yanıltıcı bir ortalama olması ve aslında bazı illerde yoğun bakım oranının çok yüksek olmasına bağlı olarak yeterli sağlık hizmeti verilememesi mi? Ağır hasta grubuna girmeden ani ölümler nedeni ile mi? Yerinde karar dönemine ait olumsuz veriler ve dünyada şu an normalleşmeye geçecek kadar başarılı yönetilen süreçlerin tedbir uygulamaları incelendiğinde ve birlikte değerlendirildiğinde, tedbirlerin bireylere veya seyahat serbestiyeti devam ederken birbirleri ile sıkı bağlantılı olması nedeniyle iller düzeyinde yerel yönetimlere bırakılmadan daha sıkı ve merkezi olarak ele alınmasına ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır. Hastalığın önüne geçmek ve hatta hastalığın ülkemizdeki aşı faaliyetlerinden daha hızlı hareket etmesinin önüne geçmek, iller bazında belirlenecek risk gruplarına göre (aktif hayatın içindeki bireyler başta olmak üzere) düzenli zaman aralıklarında taramayı gerektirir. Tarama sıklığının arttırılması, bir kere alınan ve uzun süre geçerli olan HES kodlarının, her kapalı alan girişinde sorgulanması uygulama etkinliğini arttıracaktır. Grafikler
 

Görüşlerinizi Paylaşın