X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Kızamık Hortladı mı?

Kızamık Hortladı mı?

Uzm.Dr. Tutku Taşkınoğlu

 

 

Türkiye’de durum çok dikkat çekici olmasa da tüm dünyada Kızamık hastalığı haberlere renk katmaya devam ediyor:

 

  • Geçtiğimiz ay Avrupa'da kızamığın 45 kat arttığı bildirildi. 
  •  Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (Centers for Disease Control and Prevention) ) doktorlara tanıyı atlamamaları için uyarı yayınladı.
  • İngiltere,  19 Ocak 2024 tarihinde  ülkede artan kızamık vakaları nedeniyle bunu ulusal bir durum olarak ilan etti.
  • Yemen, Hindistan, Kazakistan, Etiyopya, Rusya, Pakistan, Kırgızistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Irak, Azerbaycan, ABD Georgia eyaletinde salgınlar başladı.
     

COVID-19 salgını sırasında iki doz halinde uygulanan kızamık, kabakulak ve kızamıkçık (KKK) aşısının uygulanmasındaki düşüş nedeniyle dünyanın farklı bölgelerinde kızamık salgınları yaşanıyor. [1] Kızamık bilinen en bulaşıcı hastalıklardan biridir.

Kızamık bir virüsten kaynaklanır ve oldukça bulaşıcıdır. Hatta en bulaşıcı solunum yolu enfeksiyonlarından biri olarak kabul ediliyor. Aşı ile korunmayan yaklaşık 10 kişiden 9'u kızamık virüsüne maruz kaldıktan sonra enfeksiyon kapacaktır. En çok risk altında olanlar arasında bebekler, küçük çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar yer alıyor. Öksürme ve hapşırma yoluyla yayılır. Semptomlar ateş, burun akıntısı ve kırmızı-kahverengi döküntüleri içerir. [2] 

Kızamık vakalarındaki artışın önemli bir nedeni, kızamık aşısı uygulamasının yetersizliği olduğu düşünülüyor. Bu, hastalığın yayılmasını önemli ölçüde azaltan 'sürü bağışıklığına' ulaşmak için gereken ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından önerilen aşılama oranının %95'inin altına düşmemesi gerekiyor. Gerçek şu ki, 5 yaşın altındaki çocuklara yönelik aşı kapsamı şu anda son 10 yılın en düşük seviyesinde, bu nedenle de sürü bağışıklama sağlanamıyor.

COVID-19 salgınının durumu daha da kötüleştirdiğini biliyoruz. Pandemi sırasında sosyal mesafe tedbirleri nedeniyle kızamık vakalarında düşüş yaşandı. Ancak aşılanmalarda da düşüş oldu ve vakalardaki son artışa katkıda bulundu. Üstelik, salgın nedeniyle aşı tereddüdündeki artış ve insanların aşı güvenliğini sorgulamaları nedeniyle aşılamalar daha da azaldı.

 

Henüz Türkiye’de salgın adını verebileceğimiz bir durum olmasa da vakalar var

 

Kızamık, Türkiye’ye gelen göçmen veya turistlerle ülkemize girebilir ve aşısı olmayan kişileri enfekte edebilir. Bu nedenle bize de çok fazla soru geliyor.

 

1. Aşılarımı olduysam kızamık olabilir miyim?

 

KKK aşısı gerçekten iyi çalışan bir aşıdır. Bağışıklığı olmayan birine kıyasla aşısı olan birinin kızamığa yakalanma olasılığı 35 kat daha azdır. Ama elbette koruma mükemmel değildir ve çığır açan vaka dediğimiz aşıya rağmen enfeksiyon nadir de olsa olabilir (tamamen aşılanmış 100 kişiden 3'ü enfekte olabilir) ama hastalık daha hafif olma eğilimindedir. 

 

Neden çığır açıcı vakalar olduğunu bilmiyoruz, ancak iki olasılık var: Bağışıklığın azalması veya aşının hiç işe yaramamış olması (korunma %95). 

2. Maruz kalırsam kızamık bulaştırabilir miyim?

 

Aşılarınız tam ise bulaştırma, özellikle de asemptomatikseniz çok zordur. Bunun kanıtlarını laboratuvar verilerinde izleyebiliyoruz. Küçük bir çalışma, asemptomatik veya hafif hastalıklarda viral bulaşma olmadığı gösterilmiş. Ancak bu çok eski bir çalışma ve bulguları daha hassas laboratuvar ekipmanlarıyla genişletmek gerekiyor. Gerçi epidemiyolojik verilerde de aşının bulaşmayı önleme konusunda etkin olduğunu görebiliyoruz. Aşılanmış insanlar arasında, özellikle yoğun veya uzun süreli maruz kalma sonrasında yayılımı gösteren farklı çalışmalar olmasına rağmen epidemiyolojik etkileri dramatik görünmüyor. Başka bir deyişle salgınları sürdürmeye yetecek kadar bulaşmayı görmüyoruz. Örneğin 2011 yılında New York'ta bir salgın yaşandı. Bu, indeks vakanın (başlangıç vakası) iki doz KKK aldığı belgelenen ilk kızamık salgınıydı. 88 yakın temaslıdan 4'ü enfekte oldu ve semptomlar gösterdi. Enfekte olanların 200'den fazla temaslısı vardı ve hiçbiri kızamık geçirmedi. Oysa bu popülasyonun bağışıklığı olmasaydı ~%90'ının enfekte olmasını beklerdik.
 

3. Kızamık aşısı neden Covid-19 aşısından daha iyi sonuç veriyor? 

 

Çünkü çok farklı virüslerdir!

 

  1. Farklı şekilde mutasyona uğrarlar. Kızamığın mutasyona uğrama ihtimali Covid-19'a göre çok daha az. Kızamığın bağışıklığımızdan kurtulmak için birkaç ayda bir yeni varyantları çıkmıyor. Yani 1960’taki kızamık virüsü ile bugün gördüğümüz büyük ölçüde aynı. 

 

  1. Farklı şekilde enfeksiyon olur.  Kızamık enfeksiyon oluştururken çok daha yavaştır. Çoğalmaya başlamak için vücudun derinliklerine inmesi gerekir. Bu nedenle kızamık aşısı bulaşmayı durdurmada çok daha iyidir, bağışıklık sistemimizin kızamık enfeksiyonunu kontrol etmek için çok daha fazla zamanı vardır. Bu, burun boşluğunun yüzeyinde çok hızlı çoğalan Covid-19'dan farklıdır. Çoğalmayı önlemek için hücrelerimizin ona zamanında ulaşması zordur. 

 

4. Kızamık hastalığından ömür boyu koruyor mu?

 

KKK üç hastalığa karşı korumayı tek dozda birleştirir: Kızamık, kabakulak ve kızamıkçık. Ama bu virüslere karşı aşı ile oluşan antikorlar farklı oranlarda azalıyor.

 

Kızamık. Kızamık antikorları çok dayanıklıdır (üçünün en dayanıklı olanı) ancak yine de zamanla azalır. Bu çok endişe verici değil çünkü T hücresi korumamız da var. Aşı olanları 17 yıl boyunca takip eden çalışmalar, büyük çoğunluğunda (~%91) antikorların koruma için gereken eşiğin üzerinde kaldığını gösterdi. Kılavuz, 1957'den önce doğduysanız kızamık geçirdiğinizin ve tamamen korunduğunuzun varsayıldığını söylüyor. Bu grup muhtemelen başka faktörler (örn. kemoterapi) söz konusu olmadığı sürece kızamıktan korunmak için KKK olmayı atlayabilir.

 

Kabakulak antikorları da dayanıklı ancak kızamıktan daha hızlı kaybolur.  Yaklaşık %25'i aşılamadan sonraki 8 yıl içinde, %50'si ise 19 yıl içinde korumayı kaybeder. Bu nedenle çocuklar üniversiteye gitmeden önce üçüncü doz KKK dozu yapılması düşünülebilir.  

 

Kızamıkçık da azalır, ancak genellikle ömür boyu tamamen korunduğunuz kabul edilir. Son araştırmalar, bir kişi ne kadar gençse, o kadar çabuk azaldığını gösterdi. Bu durum kadınların, özellikle de ileri yaşta hamile kalanların başka bir takviyeye ihtiyaç duyup duymadığı sorusunu gündeme getiriyor.  

 

5. Kızamık enfeksiyonunun neden olduğu bağışıklığın, aşının neden olduğu bağışıklıktan daha dayanıklı olduğu doğru mu?   

 

Bu doğru. Enfeksiyonun neden olduğu antikorlar, aşının neden olduğu bağışıklıkla karşılaştırıldığında yetişkinlerde ve fetüslerde daha yavaş bir şekilde azalır. Ama enfeksiyona güvenemeyiz. Çünkü enfeksiyon göze alınamayacak kadar çok ileri komplikasyon riski taşımaktadır.

 

6. Anneleri tam aşılıysa bebekler korunur mu? 

 

Annelerin büyük çoğunluğu kızamık, kabakulak ve kızamıkçık gibi üç hastalığın antikorlarını fetüse aktarır ve onların bir süre korunmasını sağlar. Doğumdan sonra antikorlar çok hızlı bir şekilde azalır ve 6-12 aylıkken neredeyse tamamı yok olur. 

Bebeklerde korunma birkaç faktörün bir arada değerlendirilmesini gerektiriyor: anneye ait antikorların azalması, bağışıklık sisteminin olgunluğu ve enfeksiyonun en yaygın yaşı.  Bu nedenle annenin yeteri kadar antikor taşıyıp taşımadığını anlamak için hamile kalmaya çalışan herkesin KKK antikorlarını kontrol ettirmeli ve eğer seviyeler düşükse KKK aşısı gebelikten 28 veya daha fazla gün önce uygulanmalıdır.

 

Eğer anne yeteri kadar korunuyorsa bebeğe 12 aya kadar aşı gerekemez. Bununla birlikte, kızamık salgını varsa küçük çocukların en kısa sürede korunması gerektiğinden 12 aydan önce aşılama gerekebilir.  

 


 
 

Görüşlerinizi Paylaşın