X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Japonya’da Covid-19’a Bağlı Ölüm Oranları Neden Düşük?

Japonya’da Covid-19’a Bağlı Ölüm Oranları Neden Düşük?

Japonya Covid-19 yayılımı açısından risk yaratabilecek yaşam koşullarının söz konusu olduğu,  nüfusun çoğunluğunun kalabalık büyük şehirlerde yaşadığı, toplu taşımanın yaygın kullanıldığı bir ülke. Covid-19 açısından en riskli grup olan yaşlı nüfus diğer ülkelere göre oldukça yüksek. Çin’in Wuhan Eyaleti’nde salgının en alevli olduğu dönemde tüm dünyada Çin’den gelen yolculara kaşı seyahat kısıtlaması getirilirken Japonya’da bir kısıtlama uygulanmadı. Dünya Sağlık Örgütü’nün test sayısının arttırılması yönündeki tavsiyelerine rağmen Japonya’da yapılan test sayısı düşük olup total PCR testi sayısı hali hazırda 348000 olarak bildirilmekte bu oran Japon nüfusunun %0,27’sine karşılık gelmekte. Pandeminin başından beri Avrupa’daki gibi bir sokağa çıkma yasağı veya zorunlu esnek çalışma koşulları uygulanmadı. İş yerini kapatmayanlara karşı bir cezai yaptırım yok. Tüm bu faktörlere rağmen çarpıcı bir şekilde Japonya’da Covid-19’ a bağlı ölüm oranları oldukça düşük hatta bölgede en düşük olarak bildirilmekte. Ölüm oranı 30 Haziran, itibarı ile 100000 nüfus başına 0,6 olarak bildirilmekte. İlk Covid olgusu görülmesinden 5 ay sonrasında 20000’den az konfirme olgu ve 1000’den az ölüm bildirilmiş. Geçen ay acil durum uygulamaları sonlandırılmış ve yaşam hızla normalleşme yolunda. Hastalığın yayılımının kontrol altına alındığı yönünde kanıtlar ise her geçen gün artmakta. Telecom devi Softbank’ın 40000 çalışanında seropozitiflik oranı % 0,24, Tokyo’da rastgele seçilerek taranan 8000 kişide seropozitiflik oranı ise %0,1 olarak saptanmış. 

Japon kültüründe diğer ülkelerden farklı olarak sarılma, el sıkışma, öpüşme gibi davranışlar daha az oranda yer alıyor ve sosyal mesafe Japon kültürünün bir parçası. Japon halkı maske kullanımına 100 yıl öncesinde 1919 influenza salgınıyla başlamış ve o dönemden günümüze dek maske kullanımını bırakmamış. Soğuk algınlığı belirtileri veya öksürüğü olan herkes kendiliğinden bu kültürün bir parçası olarak çevresindekileri korumak amacıyla maske kullanıyor. 1950’li yıllarda Tüberküloz salgını ile mücadele dönemlerinde Japon hükümeti tarafından ülke genelinde halk sağlığı merkezlerinden oluşan toplumdaki yeni olguları saptayarak sağlık bakanlığına bildirimini sağlayan bir ağ kurulmuş ve halen aktif. Toplumda devam eden bir bulaş tespit edildiğinde uzman bir ekip tarafından temaslı takibi yapılarak izolasyon uygulanıyor. Tüm bu sosyo kültürel farklılıkların Japonya’da Covid-19 a bağlı ölüm oranının düşük oluşunda etkili olabileceği bildiriliyor.

Pandeminin erken dönemlerinde Japonya’da veriler doğrultusunda enfeksiyonun özellikle yüksek sesle bağırma, şarkı söyleme, derin ve sık solunum olan, yakın temasın sergilendiği müzikhol, kulüp, barlar, karaoke barları, spor salonu gibi alanlarda görüldüğünün saptanması üzerine havalandırma sistemi iyi olmayan kalabalık alanlardan ve yüz yüze temastan kaçınılması yönünde ülke genelinde kampanya başlatılmış ve Japon araştırmacılar, bu uygulamanın salgının yayılımının yavaşlatılması üzerinde olumlu etkisinin olduğunu bildiriyorlar.

Ayrıca Japon bilim insanları Japon halkının benzer bir virüse daha öncesinde maruz kalmış olabileceği ve toplumda buna bağlı bir bağışıklığın söz konusu olabileceği yönünde kanıtlar olduğunu bildirmekte. Virüsle enfekte olan Japon hastalarda IgG antikor yanıtının hızla yükseldiği ve bunun bağışıklık sistemindeki hafıza yanıtını düşündürdüğü bildirilmekte.

Tüm bu faktörlerin yanı sıra Japon araştırmacılar Covid-19 enfeksiyonuna yatkınlığın farklı oluşu üzerinde bölgesel genetik farklılıkların da rol oynayabileceğinden bahsediyorlar.

https://www.bbc.com/news/world-asia-53188847

 

Görüşlerinizi Paylaşın