X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

İğnenin İki Ucu

İğnenin İki Ucu

Düzen Sağlık grubu olarak bebeklerden ve çocuklardan kan almaya özel önem veriyoruz. Daha önce basılı yayınlar ve sosyal medya üzerinden, ebeveynlere yönelik “Çocuğunuzu kan almaya nasıl hazırlarsınız?” konulu paylaşımlarda bulunduk (https://www.facebook.com/duzenlaboratuvarlargrubu/videos/1688792901160841/). Aslında genelde sağlık çalışanları, özelde flebotomistler, işimiz gereği iğnenin hizmet veren ucundayken, kendimizin ya da yakınlarımızın sağlığı ile ilgili iğnenin hizmet alan ucunda da olabiliyoruz. Laboratuvarımızdaki flebotomistler, kendi yaşam deneyimlerinden öğrendiklerini de paylaştıkları hizmet içi eğitimlerle hasta ilişkilerinde, özellikle de hasta bebeklerle, çocuklarla iletişimde hem teknik, hem de psikososyal dinamikler açısından en ideal şartları yerine getirmenin önemini kavrıyorlar. Bizim için hasta bebeğin/çocuğun en az travmatize olacağı doğru pozisyonda kan alabilmek, işin teknik püf noktalarından biri. İdeal pozisyonu sağlamak küçük yaşlarda sabitlemenin en kolay olduğu yatar pozisyonda mümkün. Yaş büyüdükçe ebeveyn kucağında kan alma ideal pozisyon haline geliyor. Ebeveynlerden, bizim de onların ve çocukların kaygılarını anladığımızı ve bu kaygılarını gidermek için azami gayret içinde olduğumuzu anlamalarını ve bize güvenmelerini istiyoruz. Gerginlik yansıyan bir duygu ve maalesef iki tarafa hakim olan gerginlik; süreci de zorlaştırabiliyor.
Bu bültende sizlerle iğnenin öbür ucunu, yani kan alan flebotomistlerin, kan alma işlemi sırasında yaşadıklarını anlamayı hedefleyen bir çalışmayı paylaşmak istiyoruz. Çalışma ABD’de Ann Arbor Mott Çocuk Hastanesi’nde gerçekleşmiş.
Çalışma flebotomistlerin eğitimini, deneyimini, stres düzeyini ve bu faktörlerin kan alım sürecini nasıl etkilediğini belirlemenin yanısıra; sürecin flebotomist, çocuk ve aile tarafından nasıl algılandığını da ortaya koyuyor.

Çalışma sonuçlarına göre aslında iğnenin iki ucunda da kaygı ve korku var. Yapılan değerlendirmeye göre 10 yaş altındaki çocuklar işlem öncesi korku duyuyorlarsa genellikle bu korku işlem boyunca da sürüyor. Flebotomistler çocuk hastalar için kaygı duyuyorlar, işlem sırasında onların canını yakmayacak en uygun pozisyonu vermeye, dikkatlerini dağıtacak teknikler kullanmaya ve yumuşak, yatıştırıcı , destekleyici, cesaret verici diyaloglar kurmaya gayret ediyorlar. Ancak rahatlatıcı tekniklerin kullanımı konusunda flebotomistlerin söyledikleri ile ailelerin algıladıkları arasında bir uyumsuzluk olduğu görülüyor. Flebotomistlerin %99’u kan alım sürecinde çocuk hastaları yatıştıracak sözler kullandıklarını belirtirken, ailelerin yalnızca %68’ı flebotomistlerin çocuklarını yatıştıracak sözler kullandıklarını ifade ediyorlar. Benzer oranlar çocuklara uygun pozisyonu vermek konusunda da geçerli.

Flebotomistler sürekli bir aciliyet duygusu içinde çalışmanın getirdiği baskı altındalar. Aldıkları örnekleri laboratuvara iletip, bir sonraki hastaya geçmek ve bu döngüyü süratli, doğru ve sürekli tekrarlamak zorunda olan flebotomistler, kendilerinin umursanmadığını hissediyorlar.

Flebotomistlerin yüzde 67’si bebek ve çocuk hastalardan kan alırken değişen düzeylerde stres yaşadıklarını ifade ediyorlar. Bu stres damarı bulamamak ihtimali, ebeveynlerin ve çocuğun yoğun kaygısı, gerginliği gibi faktörlerden kaynaklanıyor.

Flebotomistler kan aldıkları seferlerin yalnızca %58.8’inde kendilerini çocuk hastaya tanıtıyorlar. Çalışmanın yürütücüleri bu oranı, beklenenin ve olması gerekenin altında buluyorlar. Flebotomistin çocukla tanışmasının çocuğun gerginliğini, kaygısını azaltan ve aileyi rahatlatan en önemli faktörlerin başında geldiğine işaret ediyorlar.

Çalışmanın yürütücüsü Julie Piazza flebotomistlerin temelde teknik bir eğitim aldıklarını, çocuktan kan alma sürecinin psikososyal boyutu için daha kapsamlı ve başka disiplerin de desteğini gerektiren eğitimler almalarının gerekli olabileceğinin altını çiziyor. Otizm spektrumunda bulunan çocuklar gibi özel ilgi gerektiren durumlarda farklı dikkat dağıtma stratejilerinin flebotomistlere öğretilmesi gerektiğini de vurguluyor.

Uygun eğitim ve psikososyal destek sağlanan bir ortamda hem flebotomistlerin, hem de çocukların ve ailelerin daha rahat etmesi hedeflenen ideal durum.

Kaynak:

http://www.captodayonline.com/helping-phlebotomists-ease-pediatric-patient-anxiety/

 

 

 

Görüşlerinizi Paylaşın