X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Hedefe Uygun Dayanıklı Binalar- Burj-Khalifa

Hedefe Uygun Dayanıklı Binalar- Burj-Khalifa

Yk. İnş. Mh. Önder Şahin

Türkiye 6 Şubat 2023 tarihinde bir felaket yaşadı. Çok sayıda, hala tam sayısı belli değil, masum insan canını ve malını kaybetti. Bölge büyük bir yıkıma uğradı. Deprem doğal bir afet ve ülkemiz yeri sebebiyle tarih boyunca bu felakete maruz kalmış ve kalmaya da devam edecek. Bu bir gerçek. Ancak tarihte daha önce yaşanan bu felaketlerden görüyoruz ki ders alınmıyor. Çok geriye gitmeden, 1999’da yaşanan Marmara depreminden bugüne olan deprem sayısına bakarsanız, gerekli önlemlerin alınmadığını ve toplum olarak kısa dönem hafızamızın çok limitli olduğunu görürsünüz.

Depremlerin bir doğa olay olduğunu, alınacak tedbir,  doğru uygulanan mühendislik ve teknoloji ile depremlerde oluşan can kayıplarının önlenebileceği, bunun bir kader olmadığının altını çizebilmek maksadı ile size dünyanın en yüksek binası kabul edilen Burj Khalifa binasında kullanılan Temel sistemi ile ilgili biraz bilgi vermek istiyorum.

Deprem sonrasında yıkılan, devrilen binalar ile ilgili yorumlarda binaların temel/zemin problemlerinden ya da çöken binalarda korozyon sebebiyle oluşan tahribatlardan bahsedildiğini duymuşsunuzdur. İşte bu sebeple çöl kumunda ve yer altı suyuna maruz bir ortamda inşa edilen Burj-Khalifa örneğinde bu olumsuz etkilerin nasıl bertaraf edildiğini açıklamak istedim.

Burj-Khalifa 300 + metre yüksekliği ile dünyanın en uzun yapıları arasında. Binanın inşaatında kullanılan beton miktarının 330,000 m3 (1m3 beton ~ 2.5 ton hesabıyla 825,000 ton), Çelik miktarının da 39,000 ton olduğunu düşünürsek, bu yükleri kum Zemin üzerinde taşıyacak temel sisteminin ne kadar kritik olduğunu anlayabiliriz. Bu devasa yapıyı taşımak üzere çöl kumuna 192 adet 1.5 metre çapında 43 m uzunluğunda kazıklar çakılmış. Bu içleri betonla doldurulmuş kazıkların yüzeylerinde oluşan sürtünme bu dev yapıyı ve üzerindeki yükleri taşımak üzere tasarlanmıştır. Kazıkların üzerine binanın yüklerini dağıtması amacı ile kalınlığı 3.7 metre olan bir radye temel dökülmüştür (Radye temelin niye zayıf zeminlerde etkili olduğunu anlamak icin karda geniş ayakkabı ya da paletle yürümenin kolaylığını düşünün). Ülkemizdeki en son yaşanan felakette de radye temel üzerine doğru yapılmış binaların ayakta kaldığını gördük.

Burj-khalife de temel sadece doğru şekilde tasarlanıp inşa edilmemiş, uzun süreçte bu tasarımın fonksiyonunu devam ettirmesi için çevre koşulları da göze alınarak korunması da tasarlanmış. Bölgede mevcut yer altı sularının temelde sebep olacağı korozyon etkilerini önlemek amacı ile Katotik koruma adı verilen bir sistem konmuştur. Söz konusu sistem elektroliz mantığı ile çalışmakta olup; betonarme sistem içinde bulunan donatıların katot haline getirilip, korozyonun anot olarak feda edilmek üzere tasarlanmış başka bir madde üzerinde oluşmasını düşük bir akım ile kontrollü ortamda sağlar. Basit bir sistem olup, çürüme ile meydana gelecek yaşadığımız benzer felaketlerin oluşumunu engeller.

Günümüzde deprem felaketinin tahribatını ve can kaybını en aza indirecek teknoloji ve imkanlar mevcuttur. Burj-khalifa örneğinde verdiğimiz gibi olumsuz şartlarda, ekstrem yapıları güvenli olarak yapmak mümkün. Bu akıl ve bilgi aslında yüzyıllar öncesinde de vardı. Çok uzaklara gitmeden, Mimar Sinan’ın dehası ile inşa ettiği yapılarda, bunu görmek mümkündür. 

Umarız ki bu yaşadıklarımız unutulmaz ve bizler bilinçli tüketiciler olarak güvenliğin ön plana çıkarıldığı yapıları talep etmeye başlarız.

 

Görüşlerinizi Paylaşın