Delta Varyantı

Delta varyantı nerdeyse %50’den fazlası aşı olan İsrail dahil 80'den fazla ülkede tanımlanmıştır.

Peki Delta varyantı nedir? bu kadar bulaşıcı olmasının nedeni nedir? ve aşı ona karşı ne kadar etkilidir?

İsrail'de son günlerde COVID-19 vakalarının sayısındaki artış delta varyantından kaynaklanıyor gözüküyor. B.1.617 olarak da bilinen varyant, ilk olarak geçen Ekim ayında Hindistan'da tanımlanmış ve diğer ülkelere yayılmıştır.

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, delta varyantı şu anda küresel olarak coronavirüsün baskın formudur.

Varyant kaynaklı hastalık geçirenlerde öksürük ve ateş bulunmamakta, genellikle eklem baş, boyun ağrısı, genel halsizlik, iştahta azalma ve zatürre belirtileri görülmektedir.

Delta varyantının en belirgin özelliği hızlı yayılmasıdır: Tahminler, varyantın İngiltere'de ilk kez görülen alfa varyantından 1,5 kat daha bulaşıcı olduğu yönündedir.

Çin'in Wuhan kentinde ilk kez tanımlanan koronavirüs vakaları için bulaş oranını gösteren R0 değeri 3,  Alfa varyantı için yaklaşık 5 iken delta varyantı için bu R0 6-8 arasındadır. Bu nedenle İngiltere'de, delta varyantı nedeniyle geçen ay milyon kişi başına 24 olan bulaşma oranı 126'ya yükselmiştir. Bunun üzerine İngiltere Halk Sağlığı Merkezi tarafından 22 Mayıs'ta aşı etkinliğini değerlendiren bir çalışma yayınlanmıştır. Bu verilere göre iki doz Pfizer-BioNTech aşısının Delta varyantı ile semptomatik enfeksiyona karşı %88 etkili olduğunu bulundu. Oysa tek doz aşı sonrası Delta varyantına karşı koruma sadece %33’tür. Geçtiğimiz birkaç ay içinde gördüklerimize dayanarak, aşılar COVID-19 vakalarında, ciddi vakalarda ve ölümlerde dramatik bir düşüşe yol açtı. Bununla birlikte, veriler ayrıca aşılamanın enfeksiyon olasılığını ortadan kaldırmadığını da göstermektedir. İsrail Sağlık Bakanlığı'nın verdiği rakamlara göre, 22 Mayıs ile 20 Haziran arasında 564 yeni vaka bildirildi. Bunlardan 385'i COVID aşısı olmayan kişilerdi, 13 kişi sadece ilk dozu almıştı ve iki doz alan 165 kişi enfekte olmuştu. Bu veriler aslında İngiltere’nin koruyuculuk için verdiği verilerle benzerdi ve İsrail’de ki salgın belli bölgelerde sınırlıydı. Hasta demografisi paylaşılmadığı için bu konuda net bilgimiz olmamasına rağmen tüm bu verilere göre Delta varyantına karşı en fazla risk altında olanlar, aşılanmamış ve aşıya karşı güçlü bir bağışıklık yanıtı olmayan, örneğin yaşlı yetişkinler ve bağışıklığı baskılanmış kişilerdir. Bu grup, tam doz aşı olsalar bile, başkalarının virüs kapmış olabileceği halka açık ortamlarda önlem almaya devam etmelidirler. Emin olmak için elbette gerçek dünya verilerini görmek gerekiyor. Ama gerçek şu ki özellikle Delta varyantı geniş çapta yayılıyorsa, hızlı ve tam aşılama çok önemlidir.