X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Çocukluk Çağı Obesitesi ve Metabolik Sendrom

Çocukluk Çağı Obesitesi ve Metabolik Sendrom

ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİ VE METABOLİK SENDROMU: TEMEL KAVRAMLAR

Obezite modern çağın en önemli sağlık sorunlarından biridir.

1975’den bu yana dünya genelinde obezite üç kat artmıştır.

Obezite ve fazla kilolu olmak kavramları, kabaca sağlığı bozacak miktarda anormal fazla yağ dokusuna sahip olmak üzere tanımlanabilir.

Obezite ve fazla kilolu olmanın objektif ölçütü erişkinlerde vücut kitle indeksidir. (VKİ). Bireyin kilosunun, metrekare cinsinden boyuna bölünmesiyle bulunur (kg/m2). Erişkin birey, vücut kitle indeksi 25 ve üzeriyse fazla kilolu, 30 ve üzeriyse obez kabul  edilir.

Çocuklarda ise yaşa göre büyüme eğrilerinde ağırlığın ve boyun medyandan standard sapmaları arasındaki farka göre fazla kilolu ve obez tanımları yapılmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre; 2020’de dünya genelinde 5 yaş altı çocukların 39 milyonu fazla kilolu veya obezdir.

DSÖ 2016 verilerine göre; 5-19 yaş grubunda  340 milyonun üzerinde fazla kilolu ve obez birey bulunmaktadır. 

 

Son yıllarda özellikle gelişmiş toplumların sosyo ekonomik düzeyi göreceli düşük kesimlerinde ve gelişmekte olan ülkelerde çocukluk çağı obezitesi gözle görülür bir ivmede artmaktadır. 

Unutmayalım ki, bazı kontrolü ve tedavisi zor genetik sebepler hariç, çocukluk çağı obezitesi ve metabolik sendromu; düzenli beslenme ve egzersiz alışkanlıklarıyla  önlenebilir!

 

Çocukluk Çağı Obezitesinin Başlıca Artış Nedenleri

1.Hareketsizlik: Oyun alanlarında akranlarla geçirilen zamanın, fiziksel aktivite temelli etkinliklerin yerini ekran başında geçirilen zamanın ve sosyal medyayla oyun platformları üzerinden paylaşılan etkinliklerin alması.

2. Yanlış beslenme alışkanlıkları: Ambalajlı, katkı maddeli, mısır şurubu içeren ve hızlı tüketilebilecek yiyeceklerin, içeceklerin besin içeriği daha sağlıklı yiyeceklere göre daha kolay ulaşılabilir ve tüketilebilir olması;  reklamlarla bu tür beslenmeye yönelik yoğun teşvik.

3. Rol modeli olacak ebeveynlerin ve yakın sosyal çevrenin de aynı yanlış yaşam alışkanlıklarına sahip olması.

Yanlış beslenme alışkanlıklarının beyni nasıl değiştirip süreci kısır döngüye soktuğu ile ilgili bir çalışma Mart 2023’te Cell Metabolism dergisinde yayınlandı. Bu çalışma, yağlı ve şekerli atıştırmalıkların beyin aktivitesini değiştirdiğini, beynin dopamin sistemini aktive ederek; bireyde motivasyon ve ödül kazanma hissi yarattığını bir kez daha ortaya koydu. Yale üniversitesi ve Almanya Max Planck Enstitüsü tarafından yürütülen çalışmada kontrol grubuna göre daha yağlı ve daha şekerli yoğurt yiyen grubun, deney süresinin sonunda önceden tercih ettikleri az yağlı pudingi ve az şekerli elma suyunu artık tercih etmedikleri görüldü. Bu kişilerin beynin magnetik rezonans taramaları da yağlı ve şekerli yiyecek içeceklerle beynin belli bölgelerinde aktivite artışına işaret etti. Bu mekanizma tatil, bayram gibi özel dönemlerde şeker ve yağı fazla kaçırdığımızda yeniden normal rutine dönmekte neden zorlandığımızı da açıklıyor.

Obezitenin sonuçlarından biri de metabolik sendromdur. Bu sendrom bel çevresi yağlanma artışı, dislipidemi, diyabet, yüksek tansiyon, ateroskleroz, kalp damar hastalığı ve komplikasyonlarıyla ilerleyen bir süreçtir. Her obez çocukta metabolik sendrom olmayabilir. Ancak bazı çalışmalar göstermiştir ki; obez veya fazla kilolu olmayan çocuklarda metabolik sendrom %0-1 arasında görülürken, obez çocuklarda bu oran %29.2’dir.

Dr. Özlem Aker

 

Kaynaklar:

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7908375/

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2675814/

https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/obesity-and-overweight

https://www.nbcnews.com/health/health-news/sugary-fatty-snacks-change-brain-activity-preferences-rcna75960

 

 

Görüşlerinizi Paylaşın