X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Balık Yağı Takviyeleri

Balık Yağı Takviyeleri

Uzm.Dr. Tutku Taşkınoğlu

Geniş bir hasta grubunun uzun dönem takibinin yapıldığı bir çalışma balık yağı takviyelerinin kardiyovasküler hastalıklara (KVH) etkilerini inceledi ve balık yağı takviyelerinin çok da masum olmadığı bulundu. Balık yağı takviyelerinin düzenli kullanımı, kardiyovasküler hastalığı olan ve olmayan kişiler arasında farklı etki gösteriyordu! Balık yağı takviyeleri düzenli kullanıldığında, kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda komplikasyon ve ölüm riskini azaltarak faydalı olurken sağlıklı bireylerde atriyal fibrilasyon ve felç riskini artırıyordu.

Kardiyovasküler hastalıklar, küresel olarak en önde gelen ölüm nedenlerindendir ve tüm ölümlerin yaklaşık altıda birinden sorumludur. Omega-3 yağ asitleri açısından zengin balık yağı takviyeleri, kardiyovasküler hastalıkları önlemek ve kalp hastalıkları ile ilgili kılavuzlarda haftada en az bir porsiyon yağlı balık alınması tavsiye edilir. Ancak bu araştırmanın da bize gösterdiği gibi (tüm takviyelerde olduğu gibi) balık yağının etkileri de tartışmalıdır.

Balık yağı tüketimi ile kardiyovasküler hastalıklar arasındaki bağlantıyı inceleyen daha önceki çalışmalar, çoğunlukla tek sağlık sonucuna veya hastalığın belirli aşamalarına odaklanmıştı ve hiçbiri uzun dönemde kardiyovasküler hastalığın ilerleyişine odaklanmamıştı. Bu araştırmanın amacı bu eksiği tamamlamaya çalışmaktı.

Bu amaçla yapılan bu çalışmada, balık yağı takviyelerinin, bilinen kardiyovasküler hastalığı olan ve olmayan sağlıklı bireylerdeki etkisi araştırıldı. Çalışmaya yaşları 40 ila 69 arasında değişen 415.737 katılımcı dahil edildi. Katılımcıların %55'i kadındı. Düzenli balık yağı takviyesi kullanımı başlangıçta bir anket ile sorulup kullananlar ve kullanmayanlar olarak kategorize edildi. Katılımcılar ölümlerine veya araştırmanın bitiş tarihine kadar (ortalama 11,9 yıl) takip edildi. Demografik faktörler, diyet bilgileri, yaşam tarzı, diyabet ve hipertansiyon gibi eşlik eden hastalıklar ve ilaç kullanımları gibi veriler derlendi. Bulgular istatistiksel olarak analiz edildi. 

Dahil edilen katılımcıların yaklaşık %31,4'ü düzenli olarak balık yağı takviyesi tüketiyordu. Balık yağı kullanımı, yaşlılarda, kadın katılımcılarda ve daha fazla miktarda alkol, yağlı balık ve yağsız balık tüketenlerde yaygındı.

Sağlıklı bireylerde balık yağı takviyesi bazı hastalık risklerini arttırıyor!

Ve sonuçlar oldukça çarpıcıydı. Çalışmaya sağlıklı başlayan kişiler için, balık yağı takviyelerinin kullanımı, atriyal fibrilasyon gelişme riskinin %13 ve felç geçirme riskinin %5 oranında artmasıyla ilişkilendirildi.

Diğer taraftan halihazırda kardiyovasküler sorunları olan katılımcılarda balık yağının beklenen faydaları tespit edildi. Takviye alan atriyal fibrilasyon hastalarında kalp krizine ilerleme riski ortalama %15, kalp yetmezliğinden ölüme ilerleme riski ise %9 daha düşüktü.

Tabakalı bir analiz yapıldığında, cinsiyet, yaş, yağlı olmayan balık tüketimi, sigara, hipertansiyon, anti-hipertansif ilaç ve statin kullanımı, düzenli balık yağı kullanımı ile atriyal fibrilasyon gelişimi arasındaki ilişkiyi etkiliyordu. Balık yağı kullanımı ile artan atrial fibrilasyon ve felç arasındaki ilişki kadınlarda ve sigara içmeyenlerde %6 daha fazlaydı. İlginç bir şekilde balık yağının koruyucu etkisi ise erkeklerde (%7) ve yaşlı katılımcılarda (%11) daha belirgindi.

Balık yağı takviyelerinin kardiyovasküler hastalığın ilerlemesini yavaşlatmasının nedeninin, omega-3 yağ asitlerinin koroner arteri koruması olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, omega-3 yağ asitlerinin etkileri, kişinin önceki statin kullanımına bağlı olarak değişebilmektedir. Bu da balık yağı takviyelerinin kardiyovasküler hastalığı olan ve olmayan kişilerde farklı etkilerini kısmen açıklayabilir.

Çalışma, geniş örneklem büyüklüğü, uzun takip süresi, eksiksiz sağlık sonuç verileri ile güçlendirilmiş olmasıyla birlikte, çalışma gözlemsel tasarımı, balık yağı dozu ve formülasyonu ile ilgili veri eksikliği, Atriyal fibrilasyon olaylarının tamamının dikkate alınmaması ve farklı kardiyovasküler profiller arasındaki ele alınmamış davranış değişiklikleri nedeniyle sınırlıdır.

Ama sınırlamalara rağmen bulgular, balık yağı takviyelerinin sağlıklı bireylerde atriyal fibrilasyon ve felç riskini potansiyel olarak artırabileceğini ama mevcut kardiovasküler hastalığı olan kişilerde düzenli kullanılırlarsa ciddi kardiyovasküler olaylara ve ölüme ilerlemeyi önleyebileceğini göstermekte ve takviyelerin kullanımının özel önerilere ihtiyaç duyduğunun altını çizmektedir.

Sonuç olarak, olası kardiyovasküler faydalara rağmen potansiyel olumsuz etkiler nedeniyle birincil korunma için balık yağı veya omega-3 yağ asidi takviyeleri kullanırken dikkatli olunması gerekir. Düzenli balık yağı takviyesinin etkilerini ve mekanizmalarını araştırmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

Sadece balık yağı değil tüm diyet takviyelerinin işe yarayıp yaramadığına dair klinik kanıtlar karışıktır.

Araştırmalar, bazı besin takviyelerinin üreticilerinin iddia ettiği şeyi yaptığını gösterirken birçoğu için ise reklam yapıldığı kadar çalışmadığını göstermektedir. Bazı takviyelerin sağlığa fayda sağlayabileceğine ve bazı tıbbi durumların semptomlarını hafifletebileceğine dair bazı kanıtlar da vardır. Örneğin, günlük demir takviyesi, hamile kadınlarda anemi riskini azaltır. Folat (folik asit) almak bebeklerde spina bifida gibi bazı nöral tüp defekti riskini azaltır. Lif takviyeleri kronik kabızlığı giderir ve kolesterolü düşürdüğü gösterilmiştir. Bunlar kanıtlanmıştır ama örneğin, bitkisel takviye olan ginko biloba'nın, bu fayda için yaygın olarak kullanılmasına rağmen, bilişsel gerilemenin etkilerini önlemede işe yaradığına dair hiçbir kanıt yoktur.

Çoğu insan için, yaygın olarak kullanılan besin takviyelerini (multivitaminler gibi) almak güvenli kabul edilir ve ciddi sağlık riskleri oluşturmaz. Bununla birlikte, her takviye herkeste aynı etkiyi göstermez. Bazı insanlar takviyelerden olumsuz etkilenebilir; özellikle de yüksek dozda alıyorsanız, karaciğer hasarı, kanama ve felç gibi ciddi sonuçlara neden olabilir. Bazı takviyeler, ilaçlar ve diğer takviyelerle de etkileşime girebilir. Birden fazla takviye almak veya takviyeleri reçeteli ilaçlarla birleştirmek, yan etki riskini artırabilir veya rutin kullanılan ilacını etkisini azaltabilir. Bitkisel olduğu için aldığınız takviye, antidepresan ve doğum kontrol haplarının, C ve E vitamini gibi bazı antioksidan takviyeler kemoterapi tedavilerinin etkisini azaltabilir. Kan inceltici ilaçlarla olumsuz etkileşime girerek bunların etkinliğini artırıp azaltabilir.

Aslında unutulmaması gereken en önemli bilgi; belirli temel vitamin, madde, minerallerin besin kaynakları yerine takviyelerle alınması önerilmez. Besin maddelerinin takviye yoluyla fazla alınmasının faydasını destekleyen yeterli araştırma yoktur ve bazı besinler çok yüksek dozlarda zararlı olabilir. Mümkün olduğunda, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinleri takviyelerden ziyade gıdalardan almak en iyi yoldur.

Ayrıca takviyeler ve bitkisel olduğu için doğal ve sağlıklı olduğu iddia edilen hiçbir ilaç herhangi bir sağlık durumunu tedavi etmek için size reçete edilen ilaçların yerini alamaz. Diyet takviyeleri, sadece ‘’vitamin ve mineral eksikliklerini’’ düzeltmek ve her gün “yeterli” mikro besinleri almanızı sağlamak için kullanılabilir.

Bu çalışma da bize bir takviye kullanımında kişinin sağlık durumunun, kullandığı ilaçların, yaşının, cinsiyetinin ve hatta sigara kullanımı gibi alışkanlıklarının ne kadar önemli olduğunu tekrar hatırlatmıştır. Herhangi bir takviye başlamadan önce doktorunuza danışmanın öneminin altını çizmiştir.

Kaynak:

 Ge Chen et al., (2024) Regular use of fish oil supplements and course of cardiovascular diseases: prospective cohort study. BMJ Medicine, e000451. doi: https://doi.org/10.1136/bmjmed-2022-000451.

 

Görüşlerinizi Paylaşın