X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Covid 19 Kısıtlamaları Kalktı, Ne Yapmalıyız?

Covid 19 Kısıtlamaları Kalktı, Ne Yapmalıyız?

İsveç, Danimarka ve Norveç, virüsü topluma tehdit oluşturmayan bir hastalık olarak yeniden sınıflandırmaya çalıştıkları için COVID kısıtlamalarını kaldırdılar. İngiltere’de hükümet, testi pozitif çıkan kişilerin kendilerini izole etmesini gerektiren yasayı iptal etmeye çalışıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise hükümetlerin “teslim olması veya zafer ilan etmesi” için henüz çok erken olduğu konusunda uyarıda bulunuyor.

İlk olarak Danimarka hükümeti Ocak ayında yaptığı açıklamada, “COVID-19′un artık sosyal açıdan kritik bir hastalık olarak sınıflandırılmaması gerektiğine” karar verdiğini söyledi ve artan vakalara rağmen 1 Şubat’ta tüm COVID kısıtlamalarını kaldıran ilk ülke oldu. Danimarka nüfusunun %80′inden fazlası virüse karşı tamamen aşılanmıştı buna rağmen ülkedeki enfeksiyonlar sadece bir gün sonra rekor seviyelere ulaştı.

Aynı şekilde, İsveç de geçen hafta sosyal mesafe, aşı pasaportlarının kullanımı ve tek bir yerde toplanan insan sayısı sınırlamalarını kaldırdı. Ülke ücretsiz test yapmayı bıraktı. 1 Nisan’dan itibaren COVID’i “toplum için tehlike veya halk sağlığı için tehdit olmayan” bir hastalık olarak yeniden sınıflandırmaya çalışıyor. İsveç‘te nüfusun %73’ü tamamen aşılandığı için daha fazla önleme gerek olmadığını düşünüyorlar.

Norveç de 1 Şubat’ta ”çok sayıda COVID-19 önlemini” kaldırdı, ancak diğerleriyle 1 metre mesafeyi koruma ve bunun mümkün olmadığı durumlarda maske takma zorunluluğu tavsiyesine devam etti. Norveç de 26.109 yeni vakayla rekor kırdı.

Bu hafta İngiltere’de Şubat ayın sonunda COVID-19 pozitif kişilerin kendilerini izole etmeleri için yasal gerekliliği kaldırmayı planladığını söyledi. Şu anda, pozitif kişiler, beş ve altıncı günlerde negatif test olmak koşuluyla izolasyonlarına son verebiliyorlar.

Tüm bu ülkeler aşılama oranlarının yüksek olmasına ve ölüm oranlarının azalmasına güvenerek önlemleri kaldırırken, özellikle aşısız hastalığa yakalananlarda COVID uzun dönem etkileri; Long COVID’in yaygınlığı önemini korumakta ve tüm dünyada yakından takip edilmektedir.  

Ocak ortasından itibaren ülkemizde de etkili olan Omicron dalgası, dünya genelinde önceki dalgalardan çok daha fazla sayıda kişiyi etkilemiştir. Laboratuvarımızın salgın başından itibaren sıkı bir şekilde takip ettiği Sağlık Grubu ve Çevre Grubu şirketlerimizdeki PCR pozitif bulunan personel sayılarındaki artış da, Omicron dalgasının hızlı bulaşıcılık, yaygınlık ve re-enfeksiyon olarak diğer varyantlardan ne kadar farklı olduğunu göstermiştir.

2020 Mart ayından bu yana laboratuvarımızda, özellikle riskli grupta kabul ettiğimiz çalışma arkadaşlarımız, her hafta düzenli olarak taranmış ve pozitif bulundukları an karantina kurallarına uyulmuştur. Bu süreçte, tüm şubelerimizde 600’e yakın arkadaşımız arasından 2020 yılında 55, 2021 yılında 56 iken, Omicron varyantının ortaya çıktığı 2021 Aralık ayından itibaren 2022’nin ilk iki ayında ise 105 arkadaşımız pozitif bulunmuştur. % 99’dan fazla en az 2 doz Sinovac aşısı olan personelimizden en fazla hastalananlar 2-4 doz Sinovac aşısı olanlarken, ilginç bir şekilde daha önce diğer varyantlarla enfekte olmuş 13 arkadaşımız da Omicron ile yeniden enfekte olmuşlar, hatta 3. kez enfekte olan 2 arkadaşımız olmuştur. Bu Omicron ile re- enfeksiyon oranının yaklaşık % 5 olduğunu göstermektedir. Tüm çalışma arkadaşlarımız enfeksiyonu hafif ve çok az semptom ile geçirmiştir.

Tüm Dünya’daki gerçek hayat verileri ve laboratuvar çalışmaları omicron’un hem BA.1 hem de BA.2 varyantı ile enfeksiyonlarının daha hafif ve daha az ölümcül olduğunu düşündürse de, ne yazık ki hastalığın yaygınlığı nedeni ile ölümler, pandemi boyunca görülen en yüksek sayılara yaklaşmış, bazı ülkelerde bu sayıların üzerine çıkmıştır.

Ülkemizde de halen, günlük 50 bine yakın Covid-19 vakası, 200 e yakın ölüm görülmektedir. Sağlık Bakanlığı ‘nın verilerine göre %15-20, laboratuvar verilerimize göre % 20-25 civarında test pozitifliği saptanmaktadır. Özellikle asemptomatik hasta yaygınlığını görmek açısından önemli olan yurtdışı/uçak seyahatleri için yapılan testlerdeki pozitiflik oranı ise % 9-10 civarındadır.

Eldeki bu veriler, salgının ülkemizde henüz kontrol altına alınamadığını ve yayılımının devam ettiğini düşündürmektedir. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanlık Derneği’nin son durum değerlendirmesinde birçok ilimizde Omicron’un henüz pik yapmadığı belirtilmektedir. DSÖ’de dünya genelinde her hafta 70 bin kişinin COVID-19 nedeniyle kaybedildiğini, pandeminin sonlandığından söz edilmesinin henüz mümkün olmadığına dikkat çekmektedir. Enfeksiyonun yayılımının azaltılmasında etkinlikleri kanıtlanmış olan aşılama ve temel koruyucu önlemler (maske, etkin havalandırma, kapalı alanlardan ve kalabalıklardan uzak durulması, hareketin azaltılması, sosyal mesafe, el hijyeni vb.) açısından ülkemizde yeteri kadar hedefler gerçekleştirilememiş üstelik uygulanan temel koruyucu önlemler, Omikron dalgası ile birlikte hastalığın hafif seyrettiği gerekçesi ile gevşetilmiş olup sadece maske kullanımıyla sınırlı kalmıştır.

Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca 2 Mart 2022 tarihli konuşmasında bireysel koronavirüs önlemlerinin gevşetildiğini duyurdu. Açık alanlarda maske zorunluluğun kalktığını, kapalı alanlarda yeterli havalandırma ve mesafe var ise maske kullanımına gerek olmadığını, HES kodu ile kontrol-takibin kalktığını, maskenin ancak gereken durumlarda kullanılmak üzere yanımızda bulundurulmasını ama aşı vaktimiz geldiğinde aşımızı yaptırmamızı önemle vurguladı.

Aşılarla elde edilen koruyuculuk zaman içerisinde azalmakta, 2 dozluk primer aşılamanın Omicron’a karşı yeterli koruyuculuk sağlamadığı bilinmektedir. Diğer taraftan çalışmalar üçüncü hatırlatma dozunun nötralizan antikor düzeylerini 25 kat arttığı, koruyuculuğun % 70'lere ulaştığı gösterilmiştir. Bu nedenle hatırlatma dozlarının özellikle riskli gruba yapılması kritik önem taşımaktadır. Ülkemizde 2 doz aşılanma oranımız %65 gözükse de tam bir aşılamadan bahsedebileceğimiz oran sadece % 30 civarındadır. Bu oran ölümlerin ve yayılımının azaltılması için yetersizdir. İnaktif virus aşılarının (Sinovac, Turcovac) koruyuculuğu diğer aşılardan (Biontech mRNA aşısı gibi) daha düşüktür. Bu faktörlerin hepsi birlikte değerlendirildiğinde ölüm sayılarında artış yaşanıyor olması doğaldır.

Temel koruyucu önlemlerin ana amacı; hasta sayılarını azaltarak yoğun bakım ihtiyacını ve dolayısıyla  COVID-19’a bağlı ölümleri azaltmaktır. Bu nedenle aşılama konusunda istenilen hedefler yakalanamadığından uygulamalarda daha fazla gevşetilme yapılması doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Toplumda salgının hafiflediği ve bitmekte olduğuna dair yanlış bir algıya neden olabilecek açıklamalardan sakınılmalıdır. Tam tersine toplumun maske ve diğer koruyucu önlemlere uyumunu arttırıcı yönde olmalıdır. Maske, COVID-19’dan korunmada etkin ve güvenilir bir uygulamadır. Özellikle kapalı ve/veya kalabalık ortamlarda (okul, cami, sinema, konser ve tiyatro salonları, hastane, AVM’ler, maç, miting vb.)  maske kullanımına vaka sayıları azalana kadar devam edilmelidir. Primer aşılama oranlarının arttırılması ve hatırlatma dozlarının yapılması için eldeki tüm imkanlar kullanılmalıdır.

Omicron, çocuklarda da önceki varyantlara göre daha sık semptoma yol açmaktadır. Ciddi hastalık ve ölüm oranları düşük olsa da MIS-C ve uzamış COVID gibi ciddi sonuçlara yol açabilmesi nedeniyle çocuk yaş gruplarında aşılama oranları arttırılmalı, diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de 5-11 yaş grubuna da uygun aşılarla aşılama başlatılmalıdır.

Yakın gelecekte COVID-19’un eradike edilemeyeceği, toplumu dönemsel olarak etkileyerek aktivitesini devam ettireceği tahmin edilmektedir. Sadece devam eden salgın döneminde değil, önümüzdeki yıllarda da tıpkı diğer solunum yolu enfeksiyonlarında olduğu gibi hasta olduğumuzda kendimizi izole etmeli, etkin ve güvenilir olduğu kanıtlanmış olan maske, mesafe, havalandırma, hijyen kurallarına uyulmalı ve kalabalıklarda uzak durulması, hareketlerin azaltılması gibi temel önlemlere dikkat edilmelidir. Salgının devam ettiği şu günlerde ise ülkemiz şartlarında daha fazla taviz verilmemesi doğru ve akılcı bir yaklaşım olacaktır.

Uzm.Dr. Tutku Taşkınoğlu
Prof.Dr. Deniz Atakent

Kaynaklar:

https://www.reuters.com/business/healthcare-pharmaceuticals/english-study-finds-long-covid-affects-up-1-7-children-months-after-infection-2021-09-01/

https://ourworldindata.org/

https://www.klimik.org.tr/koronavirus/klimik-derneginden-covid-19-salginiyla-ilgili-aciklama/

https://www.indyturk.com/node/454411/sa%C4%9Flik/omicrona-kar%C5%9F%C4%B1-3-doz-gerekli-mi-a%C5%9F%C4%B1-genlerimize-zarar-veriyor-mu-kovid-19-a%C5%9F%C4%B1lar%C4%B1

 

Görüşlerinizi Paylaşın