X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Çölyak Hastalığı Nedir?

Çölyak Hastalığı Nedir?

Çölyak, son zamanlarda gelişen tanı yöntemleri ile sıklığının tahmin edilenden fazla olduğu tespit edilen, genetik yatkınlığı olan kişilerde gluten içeren yiyeceklere maruz kalınması sonucu bağışıklık sisteminin ortaya çıkan cevabı ile meydana gelen, sıklıkla bağırsak bozuklukları ile kendini gösteren ancak tüm vücudumuzu etkileyebilen sistemik bir hastalıktır.

Buğday, arpa, çavdar ve yulafın yapısında bulunan gluteninin alkolde çözünebilen prolamin olarak bilinen elastik protein fraksiyonu hastalığa neden olmaktadır. Bu protein buğdayda gliadin, arpada hordein, çavdarda secalin olarak adlandırılmaktadır. Bağışıklık sistemimiz bu proteine tepki verince oluşan bağışıklık proteinleri öncelikle ince bağırsakları etkilemekte ve ince bağırsakların iç yüzeyini kaplayan girintili çıkıntılı olması gereken villüs yapısının bozulmasına ve gıda emilimi yapamaz hale gelmesine neden olmaktadır.

Çölyak hastalığı genellikle ishal, karın ağrısı gibi bağırsak yakınmaları ile kendini göstermektedir. Ancak atipik çölyak olarak adlandırılan bir grup hastada bağırsaklarla ilgili herhangi bir bulgu olmaksızın başka sistemlere ait yakınmalara neden olabilir. Çok geniş bir semptom çeşidi olan atipik belirtiler nedeniyle çölyak akla gelmeyebilir ve sadece semptoma yönelik tedavi alan hastanın tanısı gecikebilir. Hastalık belirtileri şu şekilde özetlenebilir:

  • Geçmeyen veya sık sık tekrarlayan ishal atakları

  • Emilim bozukluğu (malabsorbsiyon), karın ağrısı, aşırı şişkinlik (distansiyon)

  • Bulantı/Kusma

  • Kilo kaybı

  • Kansızlık (ilaç tedavisine rağmen geçmeyen demir eksikliği anemisi)

  • Gelişme geriliği

  • Gecikmiş puberte, infertilite

  • Dermatitis herpetiformis (geçmeyen, kaşıntılı cilt yaraları)

  • Kronik yorgunluk

  • Romatizmal hastalıklar

  • Artrit

  • Vitamin eksiklikleri

  • Osteoporoz

  • Nedeni bilinmeyen karaciğer hastalıkları ve enzim (ALT, AST, GGT, ALP) yüksekliği

  • Pankreatit

  • Sık tekrarlayan diş çürükleri

  • Kas güçsüzlüğü ve kramplar

  • Çeşitli tiroid bezi hastalıkları

  • Migren, migren tipi baş ağrıları

  • Dikkat eksikliği

  • Periferik nöropati (periferik sinir iltihabı)

  • Epilepsi

  • Serebellar ataksi

  • Depresyon, anksiyete

Tanı

Yukarıda saydığımız belirtiler gözlenen kişilerde başka bir sebep bulunamamışsa mutlaka çölyak hastalığı için testler yapılmalıdır. Ayrıca yüksek riskli grup olarak kabul edilen ve çölyak hastalığının normal topluma göre daha sık gözlendiği kişilerde de testlerin yapılmasında yarar vardır:

  • Çölyak tanısı konmuş hastaların birinci derece akrabaları

  • Otoimmün tiroidit tanısı almış hastalar

  • Tip 1 diyabet tanısı almış hastalar

  • Down sendromu, Turner sendromu gibi genetik hastalığı olanlar

  • İmmünglobulin A (IgA) eksikliği olan hastalar

Ömür boyu sürecek olan bir hastalık olduğu için tanıdan emin olmak gerekir. Tanıda:

  • Serolojik testler

    • Doku transglutaminaz antikoru (Anti-dTG) IgA/IgG

    • Anti-deamine gliadin peptid (DGP) IgA/IgG

    • Endomisyum antikor (EMA) IgA

  • Genetik test (HLADQ2/8)

  • Biyopsi

kullanılmaktadır.

Şu anda kabul edilen, serolojik testler negatif ise bu hastalığın olmadığıdır. Serolojik testlerden biri dahi pozitif çıkarsa diğer testlerle tanıdan emin olmak gerekir.

Tedavi ve Takibi

Tanısı konmuş olan hastalarda tedavide gluten içeren gıdalardan kaçınmak gerekmektedir. Buğday ve diğer tahıllarda doğal olarak bulunan gluten, gıda, ilaç ve kozmetik sektöründe kıvam artırıcı, nem tutucu, yapıştırıcı ve raf ömrünü uzatıcı özellikleri nedeniyle çok sık kullanılmaktadır. Bu yüzden çölyak hastalığı diş macunundan konservelere kadar alınan her türlü ürün nedeni ile aktive olabilir. Hastaların bu ürünlerin kullanımından da kaçınmaları gerekmektedir.

Tedavi takibinde de serolojik testler kullanılmaktadır. Düzenli diyet yapan ve gluten içeren gıda ve ürünlerden sakınan hastalarda pozitif bulunan serolojik testlerin düzeyleri düşer ve bir süre sonra negatifleşirler. Hastanın diyet tedavisinin etkinliği serolojik testlerin 6 ayda bir tekrarı ile kontrol edilmektedir. Diyet yapmasına rağmen serolojik testleri düşmeyen hastalarda refrakte çölyak adı verilen hastalığın varlığı düşünülmelidir.

 

Görüşlerinizi Paylaşın