X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması

Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olarak görülen Lozan Barış Antlaşması Ülkemiz ile dönemin İtilaf devletleri arasında 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan kentinde akdedilmiştir.

Yapılan antlaşmanın bir zafer mi veya hezimet mi olduğu çokça tartışılmıştır. Antlaşmanın sekiz ay gibi bir sürede yapılabilmiş olması ve bu süre içerisinde bir kez ciddi olarak tarafların görüşmeleri askıya alması ve üç kere de tekrar savaşı göze alması aslında ne kadar çetin bir müzakerenin cereyan ettiğini göstermektedir. Bu çerçevede İtilaf devletleri Osmanlı İmparatorluğunun 1. Dünya Savaşından mağlup olarak ayrıldığını, dolayısıyla Mondros Mütarekesi ve Sevr sonrası ülkemizin bu şekilde görüşmelerde yer aldığını düşünüyordu. Oysa Kurtuluş Savaşını başarıyla vermiş ve kazanmış arkasında askeri bir zafer olan ve Mudanya Mütarekesi ile birlikte artık yeni bir ülke olarak kendini gören Türkiye, görüşmelerde bu sıfatla İsmet İnönü başkanlığındaki heyet ile yer aldığını düşünüyordu. Görüşmelerin birinci kısmı olan (20 Kasım 1922 - 4 Şubat 1923 tarihleri) dönemde Türk heyetinin başkanı İsmet Paşa “ Bütün fedakârlıkları yaptım, her şeyi kabul ettim fakat memleketin iktisadi esaretini reddettim” diyerek ülkemiz açısından Lozan’ da görüşmelerin kesildiğini açıklayacaktı. Konferans iktisadi konulardaki anlaşmazlık nedeniyle dağılmıştı. Bu birinci dönemde Boğazlar ve Musul sorununda genel bir uzlaşmaya varılmış olunuyordu. Konferansın kesilme dönemi olan 4 Şubat 1923 – 23 Nisan 1923 tarihleri arasında taraflar birbirine yeni projeler sunmuşlardır. Bu süre içeresinde gerçekleştirilen İzmir İktisat Kongresi (17 Şubat 1923) ile de karşı tarafa kapitülasyonların kesinlikle kabul edilmeyeceği vurgulanmıştır. Bu kongrede Mustafa Kemal Paşanın adli kapitülasyonları kastederek “ Bir devlet ki yabancılar üzerinde yargılama hakkını tatbikten mahrumdur, o devlete müstakil denilemez” sözü bu manada çok değerlidir.

Görüşmelerin ikinci kısmı 23 Nisan 1923 tarihinde tekrar başlıyordu. Yine büyük tartışmalara yol açan müzakerenin ikinci kısmı 17 Temmuz 1923 tarihinde tamamlanıyor ve nihayetinde 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması imzaya dökülüyordu. Lozan Barış Antlaşması ile tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlığı tam manasıyla bütün dünyaya ilan ediliyordu. Antlaşma 17 ek belge ile birlikte beş bölüm, beş antlaşma, beş adet protokol ile beş bildiriden oluşan 143 maddeden oluşuyordu. O zaman ve günümüzde de yapılan eleştiriler çoğunlukla Misak-ı Milli sınırları içerisinde yer alan Musul kentinin alınamaması, ilave olarak Ege’ deki adaların ve on iki adanın alınamaması üzerine yoğunlaşmaktadır. Adalar üzerine kısaca konuşmak gerekirse 1912 tarihinde İtalya ile yapılan Uşi Antlaşması ile on iki ada İtalyanlara, Balkan Savaşında Yunanlılar tarafından işgal edilen Ege adaları da Londra ve Atina Antlaşmaları ile Yunanistan’ a bırakılmış neticede Lozan’ dan çok önce, Birinci Dünya Savaşı öncesinde bu adalar fiilen elimizden çıkmıştı. On iki adalar 2. Dünya Savaşı sonrasında yapılan Paris Barış Konferansında İtalyanlardan alınarak Yunanistan’ a verilmiştir.

Lozan’ da o dönemin güç dengeleri ve karşılıklı şartlarını dikkate almadan yapılacak çıkarımlar elbette beyhude kalmaya mecburdur. Ancak Türkiye Cumhuriyetinin tapusu uluslararası arenada nasıl garanti edilmiştir diye sorulursa burada yanıtın bizce ve tüm dünya tarafından Lozan Barış Antlaşması ile olduğu yanıtı verilecektir. Birinci Dünya Savaşına son veren tüm antlaşmaların galip devletlerce hazırlanarak mağluplara dikte ettirildiği, Lozan’ ın ise dayatılan değil karşılıklı müzakereler yoluyla yapılan ve yine karşılıklı tavizlere dayanan bir uzlaşma sonucu olduğu önemlidir. Nihayetinde Misak-ı Milli genel ölçüde yerine getirilmiş ve ülkemizin kuruluş senedi olarak Lozan Barış Antlaşması tarihteki yerini, halen devam eden barış antlaşması olması yönüyle de almıştır.

Kaynaklar:

  1. Taha Akyol Bilinmeyen Lozan kitabı
  2. http://www.ait.hacettepe.edu.tr/egitim/ait203204/I11.pdf
 

Görüşlerinizi Paylaşın