X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Salgında Değişen Sosyal ve Toplumsal Algılar

Salgında Değişen Sosyal ve Toplumsal Algılar

Tüm dünyayı etkileyen COVID-19 salgını, sosyal ve ekonomik hayatı durma noktasına getirdi.

Dünya salgına hazırlıksız yakalandı. Teorik anlamda hazır olduğu sanılan pek çok ülke de biyolojik afete karşı korunma konusunda tam olarak başarılı olamadı.

Salgının ülkemize daha geç gelişi, bilim adamlarının uyarıları, başta hekimler olmak üzere tüm sağlık personelinin bilgisi, pratik tecrübesi ve hızlı karar alma becerisi, 65 yaş üstü popülasyonun sabrı ve deneyimi, toplumumuzu salgına karşı koruyan en önemli etkenler oldu.

Yaşam ve çalışma tarzımız, alışkanlıklarımız ciddi olarak değişti. Bu değişim, olumlu olduğu kadar, olumsuz etkileriyle de yaşama yansıdı.

Hijyenin önemi yeniden keşfedildi, toplumlar ve sosyoekonomik profil yeniden yapılandı. Kurallar ve zorunlu yasaklarla yaşamayı öğrendik. Eğitim ve çalışma hayatında, uzaktan erişimle de üretebileceklerimizi öğrendik.

Hareketsiz yaşamın olumsuzluklarından kaçınmak için egzersiz yapmayı, sağlıklı beslenmeyi hatırladık. Zorunlu karantina iklim, çevre ve aile içi yakınlaşmada olumlu sonuçlar verirken, uyku düzeni ve yeme alışkanlıkları altüst oldu.

Hobilerimize zaman ayırıp, üretmeye başladık.

Spora ilgi devam etse de aktiviteler ve katılım durdu.

Salgın toplumsal hareketliliği azaltsa da, kısıtlamaları istenilen düzeyde gerçekleştirmekküresel ölçekte de mümkün olamadı.

Sağlık çalışanları, güvenlik güçleri, kurye hizmetisağlayanlar ve evine ekmek götürmek zorunda olanlar, salgına rağmen, yaşatmak ve yaşamakiçin, çalışmaya devam ettiler. Hastanelerde, sokaklarda, fabrikalarda, madenlerde çalışmalarını sürdürdüler, toplu ulaşımı kullandılar.

Virüs ilk başta dünyadaki herkese bulaşma potansiyelinesahip olması bakımından adil olarak tanımlansa da, pandemi kaçınılmaz olarak yoksulun daha çok zarar gördüğü bir seyirde ilerledi. Su, sabun, tuvalet gibi temel hijyen gerekliliklerineulaşamayan, gruplar halinde bir arada, fiziksel mesafe kurallarına uyabilme şansı olmadanyaşayan, sağlık hizmetlerinden yararlanamayan insanlar için virüs ne yazık ki daha acımasız oldu. Mumbai’de çatısı, suyu, tuvaleti olmayan bir gecekonduda yaşayan kalabalık bir aile ile Kanada’da yaşayan bir aile virüsten aynı ölçüde etkilenmediler. Nitekim orta ve uzun vadeliekonomik projeksiyonlar da, yerkürenin en yoksullarının, pandemi için en ağır bedeliödeyeceğine işaret ediyor.

Bilimin ışığında sosyal devlet kurumunu gereği gibi işletebilen ülkelervatandaşlarını daha iyi koruyabildiler. ABD, İngiltere gibi güçlü bilinen ülkeler ise, siyasi erkinbilim ve adaleti temel almadığında nasıl sonuçlara yol açabileceğinin ibretlik örnekleri olaraktarihteki yerlerini aldılar.

Salgın sonrası sosyal düzen nasıl olacak? Öngörmek çok kolay değil.

Bu süreçten doğaya saygının değerini; insan türünün diğer türlere üstün olmadığını; dengesiz gelir ve fırsat dağılımının sürdürebilir olmadığını; bilim, adalet, demokrasi ve eşitliğininsanlık için olmazsa olmaz olduğunu anlayarak çıkanlar; aydınlık yeni bir dünya için adımatacaklardır kuşkusuz.

Öte yandan, dünya bir distopya içinde yaşayacaksa kendilerinin üstün kastolması gerektiğine inanan, daha çılgın tüketim alışkanlıklarıyla, insan emeğinindeğersizleştirileceği ve daha esnek çalışma modelleriyle sonuna kadar sömürüleceği dijitalkölelik modelleriyle; alternatif bir gelecek önerisi sunanlar da olacaktır.

Daha güzel ve yaşanılabilir bir dünya istiyorsak, bu süreçten aldığımız derslerle ve çok basitadımlarla ilerlemek, önemli bir başlangıç olabilir. Nasıl mı?

İyi niyetli, yapıcı kenetlenmenin sağlanması ve sürdürülmesine çalışılmalı.

Sağlık çalışanlarının özverisi unutulmamalı.

Maske ve sosyal mesafe algısı korunmalı, yaşam alanlarında ve toplu taşımada kurallarsürdürülmelidir.            

Normalleşmeyi doğru algılayarak, bilime ve bilim adamlarının uyarılarına kulak vermeksalgından kurtulmak için en önemli kurtuluş yolumuz olacaktır.

Çocukluk ve ergenlik döneminde ilk kez salgınla tanışan popülasyonun farkındalık düzeyi, yeni normal yaşama uyumda önemli yer tutacaktır.

Hiçbir salgın akıl ve bilimden daha güçlü olamaz.

 

Görüşlerinizi Paylaşın