X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Preeklampsi Risk Teşhisinde Ve Değerelndirilmesinde Yeni Biyobelirteçler

Preeklampsi Risk Teşhisinde Ve Değerelndirilmesinde Yeni Biyobelirteçler

Günümüzde yeni keşfedilen biyobelirteçlerin hem erken hem de geç hamilelikte, "sağlıklı görünen kadınlarda" preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) riskini teşhis etmek ve değerlendirmek için kullanılabiliceği düşünülmektedir.

Preeklampsi, gebeliğin ikinci yarısında aniden ortaya çıkan hipertansiyon ve idrarda yüksek miktarda protein atılımı ile karakterize ciddi bir gebelik komplikasyonu olup anne ve bebek ölümlerinin en önemli sebeplerinden biridir. Diğer belirtileri geçici görme kaybı, bulanık görme veya ışık hassasiyeti, yüz ve ellerde ödem, ani kilo artışı üst karın ağrısı, mide bulantısı ya da kusma, idrar çıkışında azalma, trombosit düzeylerinde azalma (trombositopeni), bozulmuş karaciğer fonksiyonu ve nefes darlığıdır. Diyabet ve kalp hastalığı gibi yaşam boyu kronik hastalıkların gelişme riskini arttırabilmektedir.

Preklampside önemli olan tanının erken konması ve sınıflandırmanın doğru yapılmasıdır. Çünkü tedavi edilmediği takdirde, hem anne hem de bebek için ciddi komplikasyonlar hatta ölüm görülebilmektedir.

Son dönemlerde yapılan araştırmalarda  Serum PlGF (plasental büyüme faktörü) ve sFlt-1 (çözünür fms benzeri tirozinkinaz-1) düzeyleri Flt-1/PlGF oranının  gebelikle ilgili hipertansif bozuklukların farklı türlerinin ayırt edilmesinde ve  semptomlar oluşmadan dahi normal gebeliği preeklampsiden ayırt edilmesinde güvenilir bir araç olabiliceği  gösterilmiştir. sFlt-1/PlGF oranı klinik değerlendirme ve ardından klinik takiple birlikte kullanıldığında, gebeliğin 20. haftası ile 34+6 haftası arasında preeklampsi şüphesi ile başvuran kadınlarda preeklampsiyi dışlamaya yardımcı olması için BK Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmellik Enstitüsü (NICE) tarafından önerilmektedir.

Yakın zamanda Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism Dergisinde yer alan bir makalede FKBPL (FK506-binding protein) ve CD44 adı verilen iki yeni biyobelirteçin de şiddetli preeklampsinin erken teşhisine ve önlenmesine faydalı olabileceği ve ayrıca  olası tedavi hedefleri hakkında bilgi verebileceği görüşü paylaşılmıştır.

Laboratuvarımızda Serum PlGF, sFlt-1 testleri, verifiye edilmiş ve sFlt-1/Plgf oranı ile birlikte preeklampsi paneli olarak çalışılmaya başlanmıştır.

Kaynaklar:

Role of a novel angiogenesis FKBPL-CD44 pathway in preeclampsia risk stratification and mesenchymal stem cell treatment. Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism

Maynard SE, Min JY, Merchan J, et al. Excess placental soluble fmslike tyrosine kinase 1 (sFlt1) may contribute to endothelial dysfunction, hypertension, and proteinuria in preeclampsia. J Clin Invest 2003;111:649-658.

Levine RJ, Thadhani R, Qian C, et al. Urinary Placental Growth Factor and Risk of Preeclampsia. JAMA 2005;293:77-85.

 

Görüşlerinizi Paylaşın