X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Mevsimsel Duygudurum Bozuklukları

Mevsimsel Duygudurum Bozuklukları

Mevsimsel duygu durum bozuklukları (MDDB) yılın belli zaman diliminde olan, diğer zamanlarda ise tam düzelme eğilimde olan depresyon belirtileri ile karakterize ruh hali bozukluğudur. Sıklıkla sonbahar ve kış aylarında görülmekle beraber, ilkbahar ve yaz aylarında daha az oranda da olsa görülebilir.

Patofizyolojisi bilinmemekle birlikte sirkadiyen ritimde bozulma, melanopsin yolağı ve onun serotonin geri alımı üzerindeki etkisinde bozukluk ve hipotalamik pituiter adrenal aksdaki fonksiyon bozukluğu nedeniyle olduğuna dair teoriler vardır. ABD, Kanada ve İngiltere’ de yapılan çalışmalara göre yaşam boyunca toplumda görülme sıklığı %0,5 - 2,4 arasındadır. Majör depresyonu olan hastaların belirtilerinin %10 - 20’ si mevsimsel özellik gösterebilir. Olası risk faktörleri arasında aile öyküsü, kadın cinsiyet, kuzey enleminde yer alan ülkelerde yaşamak ve genç erişkin dönem (18 - 30 yaş arası) yer alır. Tanı koydurucu kriterler arasında, birbirini takip eden en az iki yıl süreyle olan ruh hali epizotlarının aynı sonbahar/kış ya da ilkbahar/yaz dönemlerinde olması vardır. DSM-5’ de (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) MDDB ayrı bir tanı olarak yer almamakta, majör depresif bozukluk veya bipolar bozuklukların bir varyantı olarak tanımlanmaktadır. Daha sık olarak görülen sonbahar/kış döneminde olan MDDB artmış uyku ihtiyacı, karbonhidrat tüketiminin artması ile birlikte artmış iştah ve kilo alımı, ekstremitelerde yorgunluk gibi atipik belirtiler ile kendini gösterir. Daha nadir görülen ilkbahar/yaz döneminde olan MDDB tipinde ise artmış irritabilite, iştah kaybı ve kilo verme, uykusuzluk, ajitasyon, yerinde duramama, anksiyete ve şiddet eğiliminde artma gibi atipik belirtiler görülebilir.

MDDB’ da başlangıç tedavisi olarak, ışık terapisi, antidepresanlar, bilişsel davranışsal terapi ve/veya egzersiz, doğal gün ışığına maruziyet gibi yaşam tarzı ilaveleri rehberler tarafından önerilmektedir. Işık terapisi genellikle her gün, günün aynı saatinde, uyandıktan kısa bir süre sonra 30-60 dakikalık zaman dilimleri şeklinde uygulanabilir. Bu terapiye ilave olarak okuma ve egzersizin yapılması da fayda sağlayabilir. Işık terapisi yüksek aydınlatma etkisi olan floresan lamba ile genellikle 2500 ila 10000 lükse kadar olan ışık yoğunluğunu kullanmaktadır. Parlak bir gün ortasında güneş yaklaşık olarak 50000-100000 lüks ışığı sunmakta bu nedenle terapinin yan etki riskinin çok az olduğu belirtilmektedir. Selektif serotonin geri alım inhibitörlerinin (SSGİ) birinci basamak tedavi olarak tek başına veya ışık terapisi ile birlikte MDDB’ de depresif belirtileri iyileştirdiği gösterilmiştir. MDDB’ nda uyku alışkanlığı ve egzersizin hastalığa olumlu katkısının olduğu belirtilmiş, yatmadan önce uzun süreli ekrana bakmaktan kaçınmak, düzenli uyku-uyanıklık sürelerinin belirlenmesi, açık alan yürüyüşü, doğal ışığa olabildiğince maruziyet ve aerobik egzersiz yapmanın ruh halinin iyiliğine katkı yapabileceği gösterilmiştir.

MDDB rekürrensinin önlenmesi için ışık terapisi ve SSGİ gibi antidepresanların kullanımının faydalı olduğu bilinse de uzun dönem koruyuculuk etkilerinin yetersiz olduğu belirtilmektedir. Çalışmalarda, Bupropion etken maddeli antidepresanın MDDB öyküsü olan hastalarda rekürrensin önlenmesinde tek tedavi seçeneği olduğu, Psikoterapi ve vitamin D takviyesi tedavilerinin ise yeterince etkili olmadığı belirtilmiştir.

Dünyada yaklaşık son bir yıldır devam etmekte olan COVİD-19 pandemisi nedeniyle ilerleyen sürelerde psikiyatrik hastalıkların tanısında bir artış yaşanmasının beklenildiği tahmin edilmektedir. Bu nedenle MDDB’ na ait belirtilerin ve tanıların da artacağını düşündüğümüzde konu ile ilgili farkındalık düzeyimizin artması ve zamanında gerekli önlemlerin alınması önemli olabilir.

Kaynaklar:

https://www.aafp.org/afp/2020/1201/p668.html
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/33279864/

 

Görüşlerinizi Paylaşın