X
Kelime:
Kategori:
Tarih:
RadDatePicker
Open the calendar popup.
ile
RadDatePicker
Open the calendar popup.
 

Belki de Siz de taşıyorsunuz?

Belki de Siz de taşıyorsunuz?

Clostridium difficile (CD), gram-pozitif, spor oluşturan, anaerobik bir bakteridir. Antibiyotik ile ilişkili ishal ve kolitlerin en önemli nedenidir.

Hafif bir ishalden, ölümcül bağırsak lezyonlarına (Toksik megakolon, ileus, bağırsak perforasyonu ve psödomembranöz kolit) kadar farklı semptomlara neden olabilir.

Sıklıkla antibiyotik kullanımına bağlı olarak hastanede yatan veya uzun dönem bakım merkezlerindeki yaşlılarda görülür. CD enfeksiyonuna yol açabilen antibiyotikler kinolonlar, sefalosporinler, klindamisin ve penisilindir. CD bağırsak zarına saldıran toksinler (toksin A (enterotoksin) ve toksin B (sitotoksin))üreten bir bakteridir. Üretilen bu toksinler bağırsak epitelini zedeler ve sulu ishale neden olur. CD varlığı dışkı örneklerinde bu toksinlerin tespit edilmesi ve polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile bakterinin tespitine dayanır.

Hafif karın ağrısı ve karında gerginlik ile birlikte iki gün veya daha uzun süre, günde üç defadan daha çok sulu ishal ile kendini gösterir. Şiddetli enfeksiyonlarda su kaybı artacağı için hastaneye yatış gerekebilir.

CD bakterisi toprakta, havada, suda, insan ve hayvan dışkısı ile işlenmiş et gibi gıda ürünlerinde bulunabilir.

Bazı insanlar CD bakterisini bağırsaklarında taşımalarına rağmen asla hasta olmazlar, ancak yine de enfeksiyonu yayabilirler. CD bakterisi dışkı ile yayılır ve enfekte olmuş kişi elini iyi yıkamadığı zaman yiyeceklere, yüzeylere ve eşyalara geçer. Bakteri, bir odada haftalarca hatta aylarca kalabilen sporlar üretir. Eğer CD bulaşmış bir yüzeye dokunursanız farkında olmadan bakteriyi yutabilirsiniz.

Çalışmalar, antibiyotik kullanımı hikâyesi olmayan sağlıklı gençlerde de enfeksiyonun artışı olduğunu göstermiştir. Her yıl, yarım milyondan fazla insan CD ile enfekte olmaktadır. Longtin ve arkadaşları yakın tarihli bir çalışmalarında, bir hastanenin 8218 hastasını tarayıp ve PCR yöntemi ile CD araştırdılar. Hastaların 368’inde (% 4.8) asemptomatik taşıyıcılık tespit ettiler. Taşıyıcılık tespit edilen kişilerle temasın engellenmesinin hastalığın gelişmesini azaltacağını, dolayısıyla antibiyotik kullanımına gerek kalmayacağını düşünen araştırmacılar, el hijyenine dikkat edilerek CD beklenen vakaların% 62 önlenebileceğini tahmin ediyorlar.

Dünya Bu Mantardan Niye Korkuyor? Candida Auris tespiti zor yeni bir mantar türü

Candida auris mikroorganizması ilk olarak 2009 yılında Japonya’da bir hastanın dış kulak yolunda tespit edilmiştir. Bugüne kadar pek çok ülkede hastalık hakkında yayınlar hazırlanmış, 2016 yılında da Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (Central of Disease Control and Prevention) hastalığın Amerika’da genelde hastanelerde tespit edildiğini, antifungal ilaçlara karşı dirençli olması sebebiyle halk sağlığı için risk oluşturduğunu ve bu patojene karşı önlem alınması gerekliliğini duyurmuştur.

Amerika Birleşik devletlerinde 2013-2016 yılları arasındaki vakalar incelendiğinde tespit edilen 13 Candida auris  olgusu, hematolojik malignite, solunum yetmezliği ya da parapleji gibi ciddi tıbbi sorunlar nedeniyle hastanede yatan hastalarda görülmüştür. Tespit edilen C Auris vakalarının % 71’inde antifungal ilaç direnç bulunmaktadır.

CDC nin önerisi kan enfeksiyonlarına neden olan ve daha önce Kolombiya, Hindistan, İsrail, Kenya, Kuveyt, Pakistan, Güney Afrika, Güney Kore, Venezuela ve Birleşik Krallık dahil olmak üzere birçok ülkede tespit edilmiş olan bu mantar tiplerinin mutlaka belirlenmesi gerektiği ve uluslararası bir işbirliği ile enfeksiyonun yaygınlığının ve bulaş yollarının tespit edilmesinin altı çizilmektedir. Bulaş yollarının ve enfeksiyonun etkilerinin tespiti sonrası enfeksiyon kontrol kurallarının yeni öneriler ile güncellenmesi gerekebileceğini belirtmektedirler. Bu amaçla, CDC tarafından önerilen enfeksiyon kontrol uygulamaları, laboratuvarlar tarafından etkenin doğru tanımlanması önemlidir.

C auris, C haemuloniiv e  izolatları rutin testlerle tanımlanabilen Candida suşlarından değildir. Bu nedenle daha gelişmiş maldi-TOFF gibi identifikasyon yöntemlerinin kullanımı yardımcı olacaktır.

CDC bu mantar enfeksiyonundan korkmasının ve bir an önce önlem almak istemesinin sebebini şu şekilde açıklamaktadır.

1. Bu mikroorganizma şuan da mevcut tüm antifungal ilaçlara dirençlidir.

2. Standart laboratuvar yöntemleri ile tespit etmek zordur ve spesifik teknoloji olmadan laboratuvarlarında yanlış tanı konabilir.

Kaynak:

http://www.cdc.gov/fungal/diseases/candidiasis/candida-auris.html
http://www.cdc.gov/fungal/diseases/candidiasis/candida-auris-qanda.html
http://news.nationalgeographic.com/2016/11/deadly-fungus-drug-resistance-candida-auris-health-science/

 

Görüşlerinizi Paylaşın