Mutluluk, huzur, iç ve dış barışın kaîm olduğu bir senede görüşmeyi dileriz...

Cumhuriyet’in ilk yıllarında bebek adımları ile ilerleyen Türkiye Cumhuriyet’i gelişmiş ülkeler nazarında fakir ama saygın bir ülkeydi. İkinci Dünya Savaşı’ndan çıkmış Avrupa ülkelerinin çoğu ise kendi yaralarını onarmak ve gelişen dünya düzenine ayak uydurmak için kendi içerisine yönelmişti. Türkiye o dönem muhasır medeniyet seviyesine ulaşma yolunda 20 seneyi geride bırakmıştı. Ancak kültürel alanda ve eğitimde belirlenen hedeflerden uzaklaşma, uluslararası ekonomik sıkıntının ülkemize yansıttığı yoksulluk ve etkin olmayan endüstrileşme nedeniyle Batıyla aynı hızda gelişmedi. Giderilemeyen kültürel yoksulluğun açtığı yaralar maalesef bugün gelişmiş dünya ülkeleri nazarındaki saygınlığımızı koruyamamamıza da sebep oluyor.

Yeni yıldan dileğimiz her alanda eğitim reformudur. Zira bir devletin saygınlığı toplumun kültür düzeyi ile ölçülür. Diploma ile değil değer yaratmayı öğrenerek meslek sahibi olunmasını istediğimiz günümüz şartlarında, Düzen Sağlık Grubu olarak sizlere hastalıklarınızı tanımanız yönünde bilgilendirici seminerler düzenledik. Bültenin ilerleyen sayfalarında güncel sağlık haberlerimiz, bilim dünyasının en fazla meşgul olduğu alanlardan biri olan Kanser ve gelişimi ile ilgili derlememiz sonrasında arkadaşlarımın seminerlerimiz ile ilgili yazılarını okuma imkanınız olacak. Mutluluk, huzur, iç ve dış barışın kaîm olduğu bir senede görüşmeyi dileriz.

Bu yazı 29 Kasım 2017 tarihinde kaleme alınmıştır.

Toplumumuzu oluşturan iki cinsten kadına / annelerimize artan düzeyde uygulanan şiddet nedeniyle, 2017 yılından itibaren takvimlerimizin konusu Laik Cumhuriyet’imize yön veren kadınlar olmuştur (2017 yılı takvimimiz için bkz www.duzen.com.tr/tr/takvim/2017).
Bu seneki (2018) takvimimiz; daha önce ferdî olan kadın hareketlerinin devamının yanı sıra kurumsallaştığı, kadının ülkenin geleceğinin belirlendiği ortamlarda, kararlarda paydaşlığını kabullendirdiği parlamentonun tek partili olduğu dönemdir.